Konu Arşivi | "Türk Eğitim-Sen"

Konular: , ,

Türk Eğitim-Sen’den emekli öğretmenlere plaket

Tarih: 27 Ekim 2017 Yazan: editor3

dsc_6327Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği’nin düzenlediği yemekte emekli öğretmen ve eğitim çalışanlarına plaket takdim edildi.

Anamur Öğretmenevi’nde düzenlenen yemeğe, Belediye Başkanı Mehmet Türe, Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Anamur Temsilcisi Harun Taşdemir, Türk Eğitim-Sen Bozyazı Temsilcisi Ergül Kılınç, Belediye Başkan Yardımcıları Hüseyin Gürel ve Mahmut Kara, Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Ali Rıza Kibrit, Mersin Büyükşehir Belediyesi Anamur Koordinasyon Şube Müdürü Muzaffer Akbacı, TÜRKAV Anamur Temsilcisi Mehmet Gümüş, İlksan Anamur Temsilcisi Hayri Kılınç, Kamu-Sen’e bağlı sendikaların Anamur temsilcileri ile sendika üyeleri katıldı.

KAMU-SEN TEMSİLCİSİ HARUN TAŞDEMİR’İN KONUŞMASI

Kur’an okunmasıyla başlayan programda konuşma yapan Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Anamur Temsilcisi Harun Taşdemir, şunları söyledi:

“Türk Eğitim-Sen 18 Haziran1992 tarihinde kurulmuş ve yurdumuzda teşkilatlanmıştır.

Türk Eğitim-Sen Anamur teşkilatı da Mustafa Yıldız, Sami Mersin, Çınar Arıkan, Seyfullah Dündar, Mustafa Cengiz, Feyzi Özkan ve Zeki Rıdvan Yalçınrıdvanağaoğlu tarafından oluşturularak  kurulmuştur.Yapılan ilk genel kurulda Mustafa Bildircin, Enver Ün ve Sami Arıcı ilk denetleme kurulu üyeliklerine seçilmişlerdir.

“MEMUR SENDİKACILIĞI SORGULANMALI”

Sendikalar üyelerinin  ekonomik ve sosyal haklarını korumak için kurulmuştur. Bu güne gelince, memur sendikacılığını sorgulamak gerekir. Sendikacılık üyelerine makam ve mevki bulan, onları koruyan kollayan kurumlar haline getirilmiştir. Vergilere yapılan zamlar memura yapılan zamların kat kat üstünde olmasına rağmen hiç ses çıkmamaktadır. Kamu sen genel merkezi MTV’ye yüzde 40 zam lafı çıktığı zaman ilk tepki gösteren kurum olmuş ve zamlar tekrar değerlendirilmiştir. Kısacası her kurum kendi görevini yaparsa kazanan memur olacaktır.

“ÖRGÜTLÜ İNSAN ÇAĞDIŞ İNSANDIR”

Sendikalar ne yaptı sorusuna gelince; ben diyorum ki örgütlü yaşamayı öğretti. Gelişen değişen küresel dünyada örgütlü olmanın gerekliliği kavranmıştır. Çünkü örgütlü insan çağdaş insandır. İnsanların zamanlarını daha iyi değerlendirebilmeleri için sivil toplum kuruluşlarında görev almaları, orada yeni şeyler üretmeleri gerekir.

Sendikalar genel olarak ülkelerin eğitim sistemine yön vermeye ve üyelerinin ekonomik ve sosyal haklarını korumaya çalışırlar. Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili görüş ve önerilerini ilgili kurum ve kuruluşlara bildirmekte ve bunları kamuoyu ile paylaşmaktadır. Yapılan yanlış ve hatalarla ilgili olarak ta hukuki mücadele verilmektedir.

“PERFORMANS DEĞERLENDİRME SİSTEMİNİ BOYKOT KARARI ALDIK”

Performans değerlendirme sistemi Türk Milli Eğitim sisteminde uygulanmaya başlamıştır. Sendikamız bu hususta gereken tepkiyi göstermiştir. Bu sistemle ilgili boykot kararı almıştır. Liselere giriş sınavı ile yüksek öğretime geçiş sınavı ile ilgili görüş ve düşünceleri sendikamızın web sitesinde aktarılmaktadır. Genel başkanımız olumlu olumsuz yönlerini Türk Milli Eğitim sisteminin amaç ve ilkelerine göre değerlendirmektedir.

“MEMURLAR MİLLİ HASILADAN PAYINA DÜŞENİ ALMALI”

Son yapılan toplu sözleşmelerde enflasyon farkı yüzde 4 + 3.5 şeklinde imzalanmıştır. Bizim buna itirazımız var. Çünkü biz memur olarak gayri safi hasıladan payımıza düşen miktarı istiyoruz.

Sendikamızın serbest kıyafet uygulaması devam etmektedir. Tabi bizler öğretmen olarak mesleğimize yakışan kıyafetler giymeliyiz.

“TÜRK EĞİTİM-SEN ATATÜRK’ÜN GÖSTERDİĞİ ÇAĞDAŞLIĞI BENİMSER”

Eğitim camiasına yıllarını vermiş ve aktif çalışmalardan ayrılan arkadaşlarımıza emeklilik hayatlarında başarılar diliyoruz. Onların yalnız olmadığını bilmelerini isteriz. Türk Eğitim-Sen milleti vatanı ile bölünmez bütünlüğünü savunan Atatürk’ün gösterdiği çağdaşlığı benimseyen bir sendikadır.”

KAZIM KILINÇ: “ÖĞRETMENLİK BİR CANA DOKUNMAKTIR”

Emekli öğretmenler adına konuşma yapan eğitimci yazar Kazım Kılınç da Konfüçyüs’ün ‘Sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmış sayılmazsınız’ sözünü hatırlatarak, “Erzurum’da bir Cumhuriyet öğretmeni olarak başladığım 31 yıllık meslek yaşamımda işimi daima severek yaptım. Bu nedenle bu uzun sürenin nasıl geçtiğini anlamadım ve hiç yorulmadım” dedi.

Öğretmenliğin bir cana dokunmak olduğunu ifade eden Kılınç, “Köy okullarında ve daha sonra şehirde görev yaptığım okullarda öğrencilerimin yatılı okulu veya iyi bir üniversiteyi kazanması benim için en büyük mutluluktu. Bugün o öğrencilerimizin öğretmen, mühendis olması beni gururlandırıyor. Çocuklar için ilkokul öğretmeni anne babadan daha önemlidir. Çünkü çocuğun potansiyelini ortaya çıkaracak olan öğretmenidir” diye konuştu.

Öğrencilerin öğretmenlere not vereceği performans değerlendirme sistemini de eleştiren Kılınç, “Ben bir çocuk olsam öğretmenime not verecek olmaktan dolayı utanç duyardım. Eğitimle ilgili kararlar mutlaka eğitimcilere danışarak alınmalıdır” şeklinde konuştu.

SALİH KUTLU: “KAMU-SEN’Lİ OLDUĞUM İÇİN GURURLUYUM”

Kamu-Sen Anamur eski İlçe Temsilcisi Salih Kutlu da 2000 yılında başladığı sendikacılık yaşamında çeşitli kademelerde çalıştığını belirterek, çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.

Görev süresi içinde sendika üyelerinin haklarını korumak için mücadele verdiğini ifade eden Kutlu, “Bu mücadelede benimle birlikte olan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu büyük camiada görev yaptığım için gururluyum. Görevimi devrettiğim arkadaşım Harun Taşdemir ve yönetimine başarılar diliyorum. Bana ihtiyaç duyarlarsa her zaman yardımcı olmaya hazırım” diye konuştu.

PLAKET TAKDİMİ

Konuşmaların ardından emekli öğretmenler Mehmet Kılınç (Akdeniz İlkokulu), Hidayet Kovancı (Bozdoğan İlköğretim), Asut Altay (Fen Lisesi), Fethiye Çetin (Anadolu Lisesi), Kazım Kılınç (Akdeniz İlkokulu Müd.) ve Münevver Kaş (eşi Hüseyin Kaş’a verildi) ile eğitim çalışanları Necdet Şahin ve Hasan Tülübaş’a plaket takdim edildi.

Kamu-Sen Eski Anamur İlçe Temsilcisi Sahil Kutlu’ya da plaket takdim edildi ve onursal başkanlık verildi.

Program, müzik dinletisiyle sona erdi.dsc_6264dsc_6271dsc_6272dsc_6275dsc_6281dsc_6328dsc_6287dsc_6295dsc_6297dsc_6306dsc_6309dsc_6312dsc_6313dsc_6315dsc_6337dsc_6343

Yorum (0)

Konular:

Türk Eğitim Sen’den kaynaşma yemeği

Tarih: 30 Ekim 2016 Yazan: editor3

30-ekim-20162004Türk Eğitim Sen Anamur Temsilciliği, kaynaşma yemeği düzenledi.

Sendikanın Anamur Temsilcisi Harun Taşdemir, yemekte yaptığı konuşmada, Türk Eğitim Sen’in mülakatla öğretmen almanın yanlışlığını baştan itibaren söylediğini belireterk, “Sendikamız, bunun eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu savunmuştur. Bu uygulamanın 2010 yılında yapılan soru verme işleminden farklı olmadığını iddia etmektedir. Öğretmen olmak isteyen gençler bundan sonra bilgide değil torpil bulmada yarışacaklar. Bu olay nitelikli olma yarışını ortadan kaldıracak.Torpil olmak için adam bulma yarışına dönüşecektir” dedi.

Bakanlığın almış olduğu tekli eğitim kararının olumlu bir karar olduğunu ifade eden Taşdemir, “Ancak gerekli alt yapı çalışmaları var mıdır?Yoksa alt yapı ihtiyacının giderilmesi sağlanmalıdır. Sabahın erken saatlerinde okula giden çocuklarımızın durumunu biz büyükler empati kurarak düşünmeliyiz” diye konuştu.

Enflasyonun yükseldiğini ve kamu çalışanlarının fakirleştiğini ifade eden Taşdemir, “Bu kayıplarımızın giderilerek yaşanabilir düzeyde   ücrete kavuşturulmamız sağlanmalıdır  Vergi dilimlerinin ayarlanarak çalışanların yüksek vergi dilimine girmesi bilmecesi bir an önce çözülmelidir” şeklinde konuştu.

Taşdemir, darbe girişiminin olumsuz sonuçlar doğurduğunu da dile getirerek, “Türk Eğitim Sen  ve şahsım olarak darbe girişimlerine  karşıyız. Demokrasiden yanayız. Ancak burada suçlu suçsuz ayrılmadan yapılan memur kıyımına karşıyız. Açığa alınanlar neyle suçlandıklarını bilmemektedirler. Geriye dönüşlerde hala sorunlar devam etmektedir. Biz suçlunun yanında değil madurun yanındayız. Suçu olan tabi ki cezasını çekecek ama suçsuz tutuklu olanlar ve açıkta  olanlar görevlerine dönmelidirler” dedi.

Yemekte, bu yıl emekli olan Şehit İbrahim Armut Fen Lisesi öğretmeni Bora Belice, Akdeniz İlkokulu öğretmenleri Güner Özden, Perihan Aktufan, Ali Aktufan ve Hasan Kayık ile Şükrü Köymen İlkokulu öğretmeni Fatma Çetinkaya’ya plaket verildi.30-ekim-2016200330-ekim-20162002

haberl0016haberl0025haberl0045haberl0054

Yorum (0)

Konular: , ,

Öğretmenlerden yasa protestosu

Tarih: 26 Şubat 2014 Yazan: editor3

nhpphntmyl019Eğitim sendikalarının Anamur’daki üyeleri, hükümetin TBMM’ye sunduğu “Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nı protesto ederek iş bıraktı. Eğitim Sen, Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen’in Anamur temsilcilikleri yaptıkları açıklamalarla yasa tasarısına sert tepki gösterdi.

Türk Eğitim Sen Anamur Temsilcisi Harun Taşdemir, sendika binasında üyelerin de katılımıyla yaptığı açıklamada, “Eğer bu yasa yürürlüğe girerse 4 yılını tamamlayan müdür, müdür yardımcısı, şube müdürü, milli eğitim müdürünün görevlerine son verilecektir. Bunların yerine tekrar atama yapılacaktır. Dershaneler de ortadan kaldıracaktır. Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki, bir eğitim kurumunun görevine yasa ile son verilsin. Dershanelerde çalışan personel, öğretmen mağdur edilecektir. Zaten işsizliğin had safhada olduğu ülkemizde atanamayan 320 bin öğretmenin de atama beklediğini hesaba katarsak durumun vahameti bir kez daha ortaya çıkacaktır” dedi. Eğitim Sen ve Eğitim İş sendikalarının üyeleri de birlikte sloganlar atarak eski Cumhuriyet meydanına yürüdü. Temsilciler Gürkan Temiz ve Uğur İnan?ın koordinesiyle meydanda toplanan kalabalık ellerindeki pankartlar ve attıkları sloganlarla hükümeti protesto etti.

Burada sendikalar adına açıklama yapan Eğitim Sen Anamur Temsilcisi Gürkan Temiz,  yasa tasarısının eğitimde yıllardır uygulanan piyasa merkezli politikaların ve siyasal kadrolaşma hamlelerinin çok daha ilerisini ifade ettiğini belirterek, “Tasarı, dershanelerin kapatılması bahanesi üzerinden bir taraftan kamu kaynakları ile özel okulların doğrudan desteklenmesini getirirken, diğer taraftan sayıları 100 bini bulan eğitim yöneticilerine yönelik tarihin en büyük ve en kapsamlı tasfiye planını içermektedir” dedi.

Buradaki eyleme, Türk Eğitim Sen Anamur Temsilcisi Harun Taşdemir de destek verdi.

(Temsilcilerin konuşmalarının tam metni aşağıda?)nhpphntmyl012nhpphntmyl013nhpphntmyl014nhpphntmyl015nhpphntmyl017nhpphntmyl016nhpphntmyl018nhpphntmyl020nhpphntmyl027nhpphntmyl028nhpphntmyl021

EĞİTİM SEN ANAMUR TEMSİLCİSİ GÜRKAN TEMİZ?İN KONUŞMASI:

?Hükümet tarafından TBMM`ye sunulan “Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” eğitimde yıllardır uygulanan piyasa merkezli politikaların ve siyasal kadrolaşma hamlelerinin çok daha ilerisini ifade etmektedir. Tasarı, dershanelerin kapatılması bahanesi üzerinden bir taraftan kamu kaynakları ile özel okulların doğrudan desteklenmesini getirirken, diğer taraftan sayıları 100 bini bulan eğitim yöneticilerine yönelik tarihin en büyük ve en kapsamlı tasfiye planını içermektedir.

AKP hükümeti, bu tasarı ile kamusal eğitim alanını daha da daraltmakta, özel öğretimin doğrudan desteklenmesi doğrultusunda ciddi adımlar atmaktadır. Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir.

Siyasi iktidar bir taraftan kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak için düzenleme yaparken aynı taslak içinde MEB Temel Kanunu ve Teşkilat Kanunu`nda yapmak istediği değişikliklerle, kendi döneminde atanan tüm yöneticilere görevden el çektirmekte ve yeni yönetim kadrolarını, kendi siyasi çizgisindeki valiler aracılığıyla Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görevlendirmek için kapsamlı bir değişiklik yapmak istemektedir.

Bu nedenle, TBMM`ye sunulan kanun taslağına karşı mücadeleyi başta eğitim sendikaları olmak üzere en geniş toplum kesimleriyle ortaklaştırmak gerekmektedir.

Kamu kaynakları özel okullara aktarılamaz

Getirilmek istenen düzenleme ile 1 Eylül 2015 tarihine kadar özel okula dönüşme taahhüdünde bulunan dershanelere Hazine taşınmazları üzerinde eğitim tesisi yapmaları için kamu arazilerini 25 yıllığına bedelsiz kullanma hakkı verilecek. Ayrıca hazine arazisi üzerindeki Milli Eğitim Bakanlığına ait okullar, okulların ek binaları on yıla kadar kiraya verilebilecek. Devlete ait arazisi değerli okullar birer birer özel sektöre, vakıflara devredilecek. Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların, özel okullara aktarılmak istenmesi büyük bir çelişkidir.

Dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesini,kamusal kaynakların; eğitimin ticarileştirilmesi ve her geçen gün daha fazla oranda piyasalaştırılması için özel okullara, dolayısıyla sermayeye aktarılması olarak değerlendiriyoruz. Yapılması gereken, halkın ödediği vergilerden oluşan kamu kaynaklarının kamusal eğitim için kullanılmasıdır.

Nitelikli bir eğitim sistemi oluşturmak için, tek başına eğitim sisteminin kamusal nitelikli olması ve kamu kaynakları tarafından finanse edilmesi yeterli değildir. Kamu tarafından herkese eşit ve parasız olarak sunulması gereken eğitimin bilimsel ve demokratik bir içerikte olması, kamusal, nitelikli bir eğitim sisteminin oluşturulması açısından zorunludur.

Eğitim yöneticilerinin sözlü sınavla belirlenmesi ve vali tarafından atanması kabul edilemez

Kanun yürürlüğe girdiği tarihte, 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olarak görev yapanların görevleri “hiçbir işleme gerek kalmaksızın” sona erecek. Görevi sona eren eğitim yöneticileri öğretmen olarak görevlendirilebileceği gibi, görev yeri de değiştirilebilecek. Düzenleme ile eğitim yöneticileri atamasında tek kriter hükümetin çizgisinde olmak olacak ve bütün atamalarda “siyasi torpil” temel belirleyen haline gelecek. Bu düzenleme, AKP hükümetinin eğitimde en alt kademeden en üste kadar hiçbir farklı görüşe yer vermek istemediğini, bütün eğitim yöneticilerinin siyasi iktidarın sözünden çıkmayan “siyasi kadrolar” haline getirilmek istendiğini gösteriyor.

Bizler yıllardır eğitimde yaşanan siyasi kadrolaşma girişimlerine dikkat çekerek eğitim yöneticilerinin okullarda ya da işyerlerinde gerçekleştirilecek demokratik seçimlerle belirlenmesini ve yönetici atamalarında liyakat ve yeterlilik kriterlerinin temel alınmasını savunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise yapmak istediği değişiklikle Bakanlık kadrolarını eğitimcilerden çok iktisat, işletme gibi alanlardan sağlayarak her açıdan piyasa merkezli eğitim işletmeciliği anlayışını hayata geçirmeyi planlıyor.

Dershane öğretmenlerinin sorunları çözülmüyor

Dershanelerdeki eğitim emekçileri iş güvencesi, çalışma koşulları ve ücret güvencesi açısından en olumsuz koşullarda çalışıyorlar.

AKP hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı, ne dershanelerde güvencesiz ve kölelik koşullarında çalışan öğretmenlerin sorunlarını ne de dershaneleri yaratan sınav ve piyasa merkezli eğitimi ortadan kaldırmak niyetindedir. İktidar, bir taraftan eğitimdeki piyasa ilişkilerini derinleştirirken bir taraftan da dershanelerde çalışan binlerce eğitim emekçisini işsizliğe ya da daha güvencesiz koşullarda çalışmaya mahkûm etmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen istihdamı konusunda bugüne kadar benimsediği bütün politika ve uygulamalardan derhal vazgeçmeli, öğretmen yetiştirme ve istihdamı konusunda sendikalarla bir araya gelerek ataması yapılmayan öğretmenlerin ve güvencesiz çalışan öğretmenlerin sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi için ortak politikalar geliştirmelidir. Eğitim fakültelerinden mezun olan tüm öğretmenler koşulsuz, şartsız, sınavsız, mülakatsız kadrolu atanmalı, herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

Aday öğretmenlere sınavın arkasında iş güvencemizi tamamen kaldırmak hedefi var!

Aday öğretmenler bir yıl fiilen çalıştıktan sonra performans değerlendirmesinde başarılı olmak ve disiplin cezası almamak koşuluyla asaleten atanmak için yazılı veya sözlü sınava girmek zorunda kalacak. İlk sınavda başarılı olamayanlar başka bir il ya da ilçeye sürgün edilecekler ve ikinci sınavda da başarılı olamazlarsa memuriyetle ilişikleri kesilecek.

İlk bakışta, bu düzenlemenin sadece aday öğretmenlere özgü olduğu düşünülse de düzenlemenin Milli Eğitim Bakanlığı`nın Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi`ne uygun bir şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. MEB, “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi” ile öğretmen yetiştirme sistemi ve öğretmen istihdamını, günümüzün piyasa değerleri olan “rekabet”, “verimlilik”, “kariyer”, “performans”, “stratejik hedefler” gibi kavramlar üzerinden şekillendirmek istemekte; ilk adımı aday öğretmenlerin asli kadrolara atanması aşamasında uygulamak istemektedir. Bu uygulamanın bir sonraki adımı önce eğitim yöneticilerinin, ardından tüm eğitim ve bilim emekçilerinin iş güvencelerinin kaldırılması ve eğitimde sözleşmeli istihdamın hızla yaygınlaşmasıdır.

Öğretmenlik mesleği AKP iktidarı tarafından tamamen sınava dayalı teknik bir meslek haline dönüştürülmüştür. Adaylıktan asil kadroya geçiş koşulu sınav odaklı değil; uygulama ve süreç odaklı olmak zorundadır. Eğitimde her türlü güvencesiz istihdam (ücretli, vekil, taşeron, geçici, 4-c, 50-d vb.) uygulamasına derhal son verilmelidir.

Kamu Kaynaklarının Talanına ve Eğitim Sisteminin Siyasi Kadrolarla  Yönetilmesine İzin Vermeyelim!

Sonuç olarak AKP hükümetinin geçtiğimiz 12 yıl içinde eğitim sistemi üzerinden hayata geçirdiği bütün icraatlarında olduğu gibi, yine kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak için düzenlemeler yaptığı, sadece bununla yetinmeyip bütün Bakanlık teşkilatını tasfiye ederek, piyasacı eğitim politikalarına uygun olarak yeni bir siyasal kadrolaşma operasyonu başlattığını söylemek mümkündür. ?

TÜRK EĞİTİM SEN ANAMUR İLÇE TEMSİLCİSİ HARUN TAŞDEMİR?İN KONUŞMASI

?Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milli Eğitim Yasa Tasarısı komisyondan geçmiştir.

Hükümet TBMM?deki sayı üstünlüğüne güvenerek, bu yasayı çıkarma kararlılığındadır. Eğer bu yasa yürürlüğe girerse idarecilerin tamamı mağdur olacaktır.4 yılını tamamlayan müdür, müdür yardımcısı,şube müdürü ,milli eğitim müdürünün görevlerine son verilecektir.Bunların yerine tekrar atama yapılacaktır.

Para harcayarak günlerce ders çalışarak dişiyle tırnağıyla sınav kazanıp idareci olanların görevlerine bir çırpıda son verilecektir. O zaman adama sormazlar mı madem görevden alacaktın neden sınava girdirip atamasını yaptın?

Bizler öğretmenler olarak bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Bizler çocukları öğretmensiz bırakmak istemiyoruz. Kendi haklarımızı kamuoyuna duyurmak için buna mecbur kaldık. Değerli velilerimiz çocuklarınızın öğretmenlerini hakları konusunda kamuoyu oluşturmak için bizlerin yanında olmanızı istiyoruz. Bizler huzurlu ve mutlu olursak çocuklar daha iyi olacaktır.

Bu eylemi sendika genel merkezinin almış olduğu karar doğrultusunda yapmaktayız. Kanunsuz bir eylem değil, yasal bir eylemdir.

Bu yasa, sadece yöneticilerin mağduriyeti ile kalmayıp dershaneleri de ortadan kaldıracaktır. Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki,bir eğitim kurumunun görevine yasa ile son verilsin.Dershanelerde çalışan personel,öğretmen mağdur edilecektir.Zaten işsizliğin had safhada olduğu ülkemizde atanamayan 320 bin öğretmeninde atama beklediğini hesaba katarsak durumun vahametini bir kez daha ortaya çıkacaktır.

Burudan hükümete seslenmek istiyoruz:

Ülkeyi yolsuzluklar, hukuksuzluklar ülkesi haline getirmeyelim?

Polis devleti olmayalım.

Zaten elinizi çekmediğiniz sıra bu defa milli eğitim çalışanlarına mı geldi

Yeter artık çekin elinizi devlet memurunun, milli eğitim çalışanlarının, öğretmenlerin üzerinden.

Bizleri siyasete alet etmeyiniz. Bizler Türkiye Cumhuriyetinin memuru olarak kalmak istiyoruz. Alın terimizi ekmeğimize katıp evimize helal ekmek götürmek istiyoruz.

Bir kişinin dudağının arasına sıkıştırılmış bir uygulama istemiyoruz. Ülke geleceğinin şekillendiği milli eğitim bakanlığının siyasallaşmasını istemiyoruz. Kanun ve yönetmeliklerin milli eğitim çalışanlarından, öğretmenlerden yana olmasını istiyoruz. Liyakata önem veren, kariyerin öncelikli olduğu, devlet memurlarına yaşam hakkı tanıyan bir ülke bir siyasi yapı istiyoruz..

Cebimizde olan elinizi yakamızdan da çekmenizi istiyoruz.

O halde;

Hakkımızın gasp edilmediği bir güne uyanmak istiyoruz.

?Türküm, doğruyum, çalışkanım? denilen bir okul istiyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti yazan bir tabelanın altında huzurla ders yapmak istiyoruz.

Bizim ilkemiz önce ülkemiz. Onu ebed müddet yaşatmak istiyoruz.

Fişlenmeden huzurla yaşamak istiyoruz.

Bir koltuk uğruna kendimizi satmadık ve satanlardan da asla olmayacağız.

Hasılı; Bu güzel ülkeye canla başla, şevkle, özveriyle hizmet ettik ve etmeye devam edeceğiz.

Yeter ki bizlere yol açın, huzur verin, güven verin?.

Ne mutlu Türküm diyene !?

Yorum (0)

Konular:

Türk Eğitim Sen’liler yemekte buluştu

Tarih: 13 Ekim 2012 Yazan: editor3

Türk Eğitim Sen Anamur Temsilciliği, 7. geleneksel kaynaşma yemeği düzenledi.
Temsilci Harun Taşdemir, Öğretmenevinde düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, 4+4+4 eğitim sisteminin öğretmenleri mağdur ettiğini öne sürerek, şunları söyledi:
?Türk Eğitim Sen olarak ana sınıfının zorunlu olmasını ve sistemin 1+5+3+4 şeklinde olmasını istiyoruz. Şu anda yasaya göre ana sınıfı isteğe bağlıdır. Öğretmenlerimizin yaşadığı mağduriyet branş değişiklikleri ile giderilmeye çalışılsa da bu mağduriyetler devam etmektedir. Okula başlama yaşının erkene alınması, zorunlu olması doğru değildir. Her veli çocuğunun okula başlama yaşını seçebilmelidir.?
Taşdemir, temsilcilik olarak bıçaklanarak öldürülen, öğrencileri tarafından darp edilen öğretmenlere yapılan saldırıları kınadıklarını belirterek, ?Öğretmenlerimizin huzurlu bir ortamda eğitim yapmasını istiyoruz. Yurdumuzun terör belasından bir an önce kurtulmasını diliyoruz? diye konuştu.
Kamu Sen İlçe Temsilcisi Salih Kutlu da hükümetin cari açığı kapatmak için zam yaptığını belirterek, ?Bu zamlar maaşlarımıza yapılan zamları aldı götürdü. Öğretmenlerimizin ve tüm sendika üyelerimizin haklarını korumak için çabamız sürecek? diye konuştu.
Yemekte İngiltere?de eğitimcilik yapan İngiltere Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Mansur Işıkbol da iki ülke arasında eğitimdeki farklılıkları anlattı ve görüşlerini açıkladı.fhfheyehk7ef015
fhfheyehk7ef016fhfheyehk7ef017fhfheyehk7ef018

Yorum (1)

Konular:

Türk Eğitim-Sen Emeklilerine plaket verdi.

Tarih: 23 Ekim 2010 Yazan: editor

turk-egitim-sen0061Kamu-Sen?e bağlı Türk Eğitim-Sen Anamur temsilciliği Anamur öğretmen evinde düzenlediği törenle emekli olan üyelerine plaket verdi.
Bu yıl 5.?si düzenlenen geleneksel emeklilere plaket verme ve dayanışma töreni, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Günün anısına bir konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Anamur temsilciliği Başkanı Harun Taşdemir, sendikal faaliyetlerde örgütlülüğün önemine vurgu yaptı. Taşdemir,?örgütlü insan çağdaştır. Çağın gereklerine ayak uydurur. Kendilerinin bir güç olduğunu gösteririler? dedi.  Taşdemir, kendilerinin de sendika olarak bu anlayışın gereği olarak, ?haksızlığa hukuksuzluğa alet olmadık. Hukuk mücadelesi verdik. Yandaşlığa dur dedik. Makam ve mevki dağıtmaya izin verdirmedik. Liyakat ve kariyerin ön plana alınmasını sağladık. Adil davranılmasını istedik. İdarecilik ve yöneticilik atamalarının belirli kıstaslara bağlanmasını sağladık. Yandaş atamalarını sona erdirmeye çalıştık. Haksız atamaları idare mahkemelerinde bir bir iptal ettirdik. Sözleşmeli çalışma uygulamasının yerine çalışanların hepsinin kadrolu çalışması için çaba gösterdik? siye konuştu. Taşdemir katılımcılara verdikleri destek için teşekkür ederek sözlerini birdi. Daha sonra söz verilen Kamu-Sen Anamur temsilcisi Salih Kutlu ve Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe kısa birer konuşma yaparak tamamına takını öğretmen olan sendika üyelerine hitaben ? bizleri vatan ve Milet sevgisiyle yetiştirdiğiniz için sizlere minnettarız? diye konuştular. Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe, bazı Belediye meclis üyeleri, Kamu sen Anamur temsilcisi Salih Kutlu, Sendikanın kurcu üyeleri ve sendika üyelerinin katıldığı tören, emekli olan 7 üyeye plaketlerinin verilmesiyle sona erdi.turk-egitim-sen0011turk-egitim-sen002turk-egitim-sen003turk-egitim-sen004turk-egitim-sen005turk-egitim-sen007turk-egitim-sen008turk-egitim-sen009turk-egitim-sen010turk-egitim-sen011turk-egitim-sen012

Yorum (0)

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.