Haberi Arkadaşına Gönder Haberi Arkadaşına Gönder

ANAMUR CHP: OBJEKTİF GÖRÜNÜM -1

10 Ocak 2013

www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

aliDoğal olarak ortanın sol yanında düşünen biri olarak, bugün Anamur CHP içerisindeki çatışma veya ayrışmaya daha fazla sessiz kalamayacağım. Uzunca bir süredir, CHP Anamur içindeki bu yarılmanın giderek ayrışmaya dönüşmemesi adına, ?ne oluyor veya nereye gidiyoruz? üst başlığı altında, geleceği ?nasıl kurarız/kurtarırız? sorularına yanıtların aranacağı ?demokratik ve barışçı? bir girişimde bulunulmasını bekledim. Ancak geldiğimiz noktada, bu sürecin aktörlerince veya zarar görenlerince böyle bir girişimin yaşama geçirilemediğini görüyorum. Belki de bu beklentimde, bu olumsuz sürecin bizatihi yaratıcılarının ?olumsuzluklardan beslenme?  şeklindeki karakteristik siyasi hastalıklardan muzdarip olduklarını dikkate almadım!
Bizatihi bu sürecin içinde yaşayan dostların sürece nasıl müdahil olacaklarını bilemem ama,  tamamen kişisel olarak, bir demokrat taraf kimliğimle, karınca kararınca objektif tespitler yapmaya, sorunları ve çözümleri seslendirmeye çalışacağım.  
CHP merkez yapılanmasındaki iç çekişmelerin ve siyasi hiziplerin varlığı bilinen bir vakıa. Kıyasıya ve tasfiye amaçlı bu mücadelenin yöntemlerini, demokratik kurallarla açıklamak bazen mümkün de olmuyor. Her ne kadar bu çekişme dışarıya farklı görüntülerle yansımakta ise de, parti içi mücadelelerin, sadece koltuk kapma yarışı ile açıklanamayacağı, kısmen de olsa düşünsel bir temele dayandırıldığı veya ?farklı görüş? elbisesi ile kamufle edildiği görülmekte.  
Merkezdeki bu iç çatışmaların, yerel örgütlere yansımasının ise fikri temellerden yoksun, sadece kişiler üzerinden şekillenerek ulaştığını düşünüyorum.  
Kanımca bugün itibarıyla, Anamur özelinde genel görünüm şu:
Anamur CHP İlçe örgütünde, parti üyeliğinden ziyade, bir parti ?büyüğünün? taraftarı olmak revaçta.
Bu kişisel taraftarlık duygusu o kadar fanatik boyutta ki, partinin ilke ve değerleri önemsenmiyor, söylemekten öte de gitmiyor.
Parti örgütü, üyelerinin emekleri ile omuzlarında yükselebilecek yaşayan bir kişilik olması gerekirken, kişisel mülkiyete tabi bir varlık gibi ?sahip olunmaya? çalışılmakta, sahip olunduktan sonra da her halükarda korunması gereken bir statü kaynağı olarak algılanmakta,
Parti örgütü, kabul edilen ideolojisinin siyaseten somutlanmış, halka ulaşmadaki kurumsallığı unutularak, adeta tabelası altında bireyselliğe hizmet, manevî tatmin veya reklam aracı olarak görülmekte,
Parti örgütü, yıllardır birkaç kişi arasında geçen kısır/kişisel savaş alanı gibi.  Bu savaşı kazanabilmek adına uygulanan ?kirli? yöntemler, artık gizlenmeye bile gerek duyulmuyor. Savaşı bir dönem kazanan, bir daha kaybetmemek için gücünü perçinlemek, kaybeden ise sonrakinde kazanabilmek adına ?etik çıta?yı gittikçe düşürüyor. 
CHP?nin kangrene dönmüş hastalığı olan ?delege? sistemi, özellikle Anamur?da amacından tamamen sapmış durumda. Neredeyse ?kadrolu? delege olduğu söylenebilir. İçlerindeki değerli insanları tenzih ederek belirteyim ki, mevcut delegelik, tertemiz seçmenler nezdinde bir kirlilik işareti gibi görülmekte.  Çok delege elde edenin, fikri ve cismi ne olursa olsun sözü geçen olduğu bir sistemin giderek yerleştiği bu kirlenmeden, başarı için zorunlu oyların sahibi seçmenlerin nasıl rahatsızlık duyduklarını söylemeye gerek yok.
Siyaseten söz ve karar sahibi olduğu düşünülen kişilere ve uyguladıkları yöntemlere bakıldığında, ister istemez siyasetin ancak para harcayarak yapılabileceği inancı yerleşmiş. Belki de bu maddi vakıa, ülkemizdeki genel siyasi kirlenmenin yerel siyasetteki somut tezahüründen ibaret. Genel olarak parti bilincinden, demokratik ilke ve değerlerden yoksunlukla açıklanabilecek bu hastalıklı tablonun en kötü sonucu, halk indinde asla yeniden kazanılamayacak bir güven kaybını doğurması. 
Dostlar arasında bu görüntüye ilişkin her itirazımda aynı nakarat ile yanıtlandığımı söyleyebilirim: ?Sen Anamur?u bilmezsin, burada siyaset böyle yapılır!?
??????/?..
2011 genel seçimlerinde elde edilen büyük başarının sebebi, yukarıda özetlemeye çalıştığım süreçten bağımsız, CHP?nin ulusal ölçekteki somut projelerinin ve politik söylemlerinin halka/seçmenlere birebir anlatıldığı emek/düşün yoğunluklu, bencillikten uzak fedakâr bir çalışma programının uygulanmasıdır. Bunu yerelde uygulayanlar ise, ?atama? suretiyle oluşturulmuş Yönetim kadrosundaki her biri değerli insanlardır. Elbette atama işleminin antidemokratik bir uygulama olduğu tartışmasızdır. Ama parti içi demokrasinin yozlaştığı/kirli yöntemlere evrildiği bir süreçte, görüntü demokrasisinden çok başarı sonucuna göre de durum değerlendirilebilir.   
Bu büyük başarıdan hemen sonra yapılan CHP delege seçimleri ve İlçe Kongresinde yaşananlar ise, kronik hastalıklara geri dönüldüğünü göstermekte. Üstelik bu kez, tarihinde hiç yaşamadığı şekilde fiili bir ayrışmaya gebe.. 
Bugün itibarıyla CHP Anamur özelinde, adı her daim anılan iki kişi ve bir de bu kişilerden ayrı grup bulunmakta:
1. Suphi ALP ve taraftarları
2. Ayhan GÜZEL ve taraftarları
3. Ortak Akıl Platformu
Özellikle parti üyeleri arasındaki ayrışmada CHP üst kimliğinden ziyade, ?SUPHİCİ? veya ?AYHANCI? alt kimliklerinin kullanıldığı görülmekte. Bu isimler arasındaki mücadelenin, nasıl daha etkin ve halka ulaşan bir CHP kaygısı taşımadığı, aksine kendi kimliklerinin ve taleplerinin parti örgütüne egemen olmasını amaçladığı da siyasi ve maddi bir gerçeklik. Doğal olarak, yıllardır her iki isim arasındaki süren bu kısır mücadeleyle kilitlendiğinden, CHP kaçınılmaz olarak halktan uzaklaşmakta.  Her iki ismin, Anamur Belediye Başkanlığı seçimlerine parti adayı olarak girebilmek nihai amacını taşıdığı sağır sultana bile yabancı değil..
Ortak Akıl Platformu ise; gerek bu isimlere ve gerekse başkaca bir kişiye eklemlenmemiş, demokratik ilke ve değerler ile parti politikaları çerçevesinde düşünsel üretimle kendisini sınırlamış, yukarıda bahsi geçen hastalıklardan uzak durmaya çalışan insanlardan oluşmakta. Olumsuz olan her süreci veya hareketi yakından takip etmesine, tespit ve değerlendirmelerde bulunmasına karşın Ortak Akıl Platformunun, bu sürece güncel politik kirlilik içerisinde yer alma korkusuyla müdahale etmekten uzak yapılanması eleştiri konusu yapılabilir. Bu korkuya hak vermekle birlikte, pasif duruşu hoş görmek mümkün değil. Zira eski, ama eskimeyen bir sözdür: Eleştiri hakkı çalışmaktan geçer! Yanılıyorsam bağışlayınız; ben bugüne kadar, yerel sorunların çözümüne ilişkin projeler üreterek parti örgütüne veya halka/seçmenlere sunan tek bir aday anımsamıyorum. Biz günceli yaşıyoruz; bugünün dünden belirlendiği, yarının da bugünlerden planlandığını düşünmüyoruz. Nitekim, ?Bu dünya bize babamızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan borç aldık? diye bir atasözümüz yok, ama ?kervan yolda düzülür? diyen bir mantığımız var. 
Anamur?da yaşanan politik atmosferin, ciddi bir politik birikim ve örgütlülüğe dayanan çalışmadan ve uzun vadeli projelerden uzak olduğu açık. Seçim öncesinde yükselen ?siyaset ateşi?  seçimin akabinde sönmekte, sonrasında ise başarı veya başarısızlığın sebep ve sonuçları irdelenmemekte. Kurumsal olarak örgütsel işleyiş ile sadece seçime endeksli olmayan uzun vadeli çalışma programı olmadığı gibi, seçmenlere sunulan somut bir proje de ortada yok. Kişilere endeksli ve sadece ekonomik olarak güçlü kişilerin liderliğindeki bir siyaset ve hamasi söylemlerle, seçmenin duygularına yönelen seçim süreçleri yaşanmakta.  
Bunu bir şekilde, siyasi bilinç ve sorumluluk eksikliğine, toplumsal hafızamızın gelişmemiş olmasına veya göçer toplumun genetiğini taşımamıza da bağlamak mümkün. 
Bugün itibarıyla artık kökleşmeye başlayan şey, aslında siyaseten tükenmenin işaretidir. Siyasetin, para ile satın alabilme kudretine sahip kişiler üzerinden şekillenişine ve yapılmasına razı/teslim olmaktır. İçinde olunan siyasi partinin sadece adını kullanan kişilere bağlı ve bu kişiler üzerinden bir siyasi duruş belirlemek, sadece partiye zarar vermek değil, ülkede yaşanan Cumhuriyetin siyasi/politik dönüşümüne adeta çanak tutmaktır.   
Dilerseniz başımızı iki elimizin arasına alıp bir süre düşünelim: Cumhuriyetin kurucusu olan bu partiden, son 20 yıldır aday olan ve halen de müzmin ve potansiyel aday olacakların ürettikleri, savundukları ve yaşama geçirmeyi vaat ettikleri bir proje anımsıyor musunuz?  Bu süreçlerde tek hafızada kalanın, parti üyelerinin ve seçmeninin duygularına yönelen, her türlü değer yargısının bir kenara bırakıldığı, kıyasıya yürütülen bir parti içi egemenlik yarışı olduğuna bahse girebilirim. 
???.??../??
Bugünlerde zaman, her duyarlı yurttaşın görebileceği gibi, gelecekte mumla aranacak kadar değerli. Yerel Yönetim Yasası kapsamında yapılacak ilk yerel seçim hızla yaklaşmakta. Bu seçimin AKP iktidarınca kazanılması için gerekli yasal altyapı oluşturulduğu gibi, ciddi bir ekonomik yatırım da yapılmakta bölgemize. Medyum değilim ama, bu seçime şimdiki gibi parçalanmış bir şekilde girilmesi halinde CHP?nin kazanma şansı görünmüyor. Ama diğerlerinden farklı olarak bu kez sadece bir seçim kaybedilmeyecek; bundan sonraki seçimleri kazanma olasılığı da yok edilecek. Muhteşem doğal güzelliklerimiz yok edilecek, denizlerimiz talana açılacak, ulusal zenginliklerimiz peşkeş çekilecek? Olan Anamur halkına ve sol seçmene olacak.. Bu sonuca hizmet eder tavır gösteren veya sessiz kalarak onaylayan  her kim olursa olsun, partililerine hesabını veremeyeceğini de unutmamalı..
Bu kritik sürecin aşılması için tüm CHP?liler ve aydınlık yarınlara inananlar duyarlı ve ısrarcı olmalı, diye düşünüyorum. CHP İlçe Yönetimi de, aslında herkesçe bilinen ve kendilerinin de malumu olduğuna inandığım mevcut olumsuz tablonun giderilebilmesi için özveri göstermeli.
Yaklaşık son 20 yıldır CHP Anamur?da bir siyasi fenomen, müzmin aday veya ?ille de ben? diyen arkadaşlara da, seçimin, bir şekilde taraftar haline getirilmiş üye/delegelerin iradesiz oylarıyla değil, halkın oylarıyla kazanılabileceğini hatırlatmakta yarar görüyorum. Bir de, şu an elinize geçirdiğiniz veya elinize geçirmeye çalıştığınız partinin size ait bir mülk olmadığını, aksine sizin siyaseten varlığınızı CHP?ye borçlu olduğunuzu da unutmamanızı… Eğer bu partinin ilke ve değerlerini sadece kendiniz için ve kendiniz lehine yorumluyorsanız, eğer sadece ?Ben? demeye ve parti içindeki gücünüzü ?para harcayarak? korumaya devam edecekseniz, lütfen gelecekte halk tarafından tasfiye edilmeyi beklemeksizin şimdiden gidiniz! Hiç kimse bu parti için bulunmaz hint kumaşı değildir. Zira bu partide, böyle bir statü parayla elde edilemez, edilmemeli!
Kanaatimce, olumsuzluklardan kurtulabilmenin ve geleceği kurabilmenin ön koşulu, ?Ben? yerine ?Biz? denilerek, demokrasinin olmazsa olmazı olan, parti içi diyalog ve eleştiri/özeleştiri kurumlarının acilen işletilmesidir. Aynı parti içindeki insanların birbirlerine kendilerini anlatamamaları halinde, asıl muhatabı olan halka ulaşma kanalları yaratılarak parti politikasının anlatılabilmesi olanaksızdır. Daha başından kaybetmek demektir. 
Açık çağrı: Aynı gemide olanların hep birlikte başarıp kazanacağı veya hep birlikte kaybedeceği şiarıyla;  Anamur CHP İlçe Yönetiminin organizasyonunda, Cumhuriyete, demokrasiye ve sola gönül vermişlerin, demokrasi ve sol adına Anamur?a dair söyleyecek sözü olanların ön yargısız davet edileceği, sorunların tespit edilerek çözüm yollarının aranacağı, kalıcı ve kendi içerisinde gelişen bir diyalog ortamının yaratılması ve kurumsallaştırılarak sürdürülmesi temelinde ilke kararlarının alınacağı bir ?Çalıştay? düzenlenmesi.. 
Anamur?dan uzakta olsak da, kaybetmediğimiz sevdamızla, koşulsuz yaşanması zorunlu bu sürece katkı verebilmek, birçok dostum gibi benim için de bir onur olacaktır.

Yapılan Yorumlar:35 Adet

  1. Ibrahim Gungor Yorumu:

    MERHABA ALi!
    Soylediklerinin hepsine katiliyorum,bizler CEVRE konusunda
    calismalar yapmak icin bir araya geldik ve ANAMUR CEVRE iNiSiYaTiFiNi
    olusturduk.Cunku bugune kadar hicbir Belediye Baskani veya Adayi bu
    konuda Proje hazirlayip sunmadi,aksine bizler bazi zorlamalarla bazi
    problemleri cozduk.Bende Anamurda degilim ama Cevre Konusundaki calismalarimiz devam etmektedir,yagmaya dur dememiz gerekiyor,birilerinin
    keyfine birakilamayacak kadar onemlidir.Nerde oldugumuz onemli degildir,ne
    yaptigimiz onemlidir,artik CEVRE problemi Partiler Ustu bir sorun olmustur.
    Selamlar Karagoz Ibrahim

  2. Yalın Kılıç Yorumu:

    Eğer bir işi başarmak istiyorsak önce bir stratejimiz olmalı. Strateji öncelikle zayıf ve güçlü yanlarımızın ortaya konması ile oluşur. Sayın Yazarın (Ali Beyin) ifade ettikleri bizim zayıf yanımız. Ama onun gibi Anamur sevdaklısı aydın ve birikimli kişilerin varlığı da güçlü yanımız. Umarım bunların üzerine sağlam bir strateji koyabiliriz.

  3. ali zeytun Yorumu:

    mrb lar ali bey.yazınızı okudum.baştan sona çok haklısınız.malesef bu hastalık bizim partide chp de var.bende bozyazılıyım .başka yerde yaşıyorum hep aynı.ne olacak bu memleketin hali.memleket elden gidiyor deniyor biz hala iç çekişme diyoruz.neyi paylaşamıyoruz.içim çok dolu yazacak çok şey var ama.yeri ve zamanı değil.herşeye rağmen zaman birlik zamanı.hiçbir ön şart olmadan.partinin adayına destek zamaanı.

  4. Abdullah Aydın Yorumu:

    Değerli Ali bey:İlk defa sizi Anamur sahil temizliğinde şahsen görmüştüm.Annenizle beraber gelmiştiniz sahil temizliğine.Tamamı doğru bu makalenizle daha iyi tanıma fırsatı buldum.Makalenizi okuduktan sonra hepimizin bildiği şu fıkra geldi aklıma:Akreple kurbağanın yolları dere kenarında kesişir.Akrep kurbağaya beni karşıya geçirirmisin arkadaş der.Kurbağa olmaz,sen beni sokarsın der.Akrep yemin eder sokmayacağım diye.Kurbağa razı olur ve akrebi alır sırtına,dereyi geçirip sırtından indireceği zaman akrep kurbağayı sokar.Kurbağa hani yemin etmiştin sokmayacağım diye der.Akrep alaycı bir tebessümle huyum kurusun elimde değil.der.
    Farkında olan insanlarımız az değil.Farkında olanları örgütlü olmaya davet ederim.
    Bu güzel makaleniz ve duyarlılığınız için size teşekkür ederken, bizi sizle buluşturan,gölgede haber yapma alışkanlığı olmayan sayın Tahsin beye ayrıca teşekkür ederim.

  5. Ali Oktan Yorumu:

    Ali Bey: Çok güzel bir tespit, sizi Yürekten Kutluyorum. Umarım Her birey iyi değerlendirir. Saygılar….

  6. Ahmet DOĞAN/ İSTANBUL-ŞİŞLİ Yorumu:

    Ali bey yüreğinize sağlık. Ben de karınca kararinca düşüncelerimi yazmaya çalışıyorum.Yıllardır sizin söylemlerinizi yazdık durduk ama sonuc hep aynı oldu bugüne kadar . En son kongrede ben de İstanbuldan kalktım gittim. Sonuç ortada . Parayı veren düdüğü çalıyor. Bu şekilde olmayacağını, bu şekilde gitmeyeceğini yoldaki herhangi birini çevirin sorun size söyleyecektir. Sizin bahsettiğiniz şekilde bir çalıştaya ben de varım. Ne kadar uzakta olursak olalım elimizi taşın altına koyabiliriz. Tekrar kaleminize, yüreğinize sağlık.

  7. Kubilay KESER Yorumu:

    Sevgili Ali, yazını baştan sona dikkatle ve hayretle okudum. Seni yakinen tanıdığım için tamamen iyi niyetlerle vurgulamak istediğini sandığım bir çok şeyde eksiklikler ve yanlışlıklar bulunduğunu görmek beni üzdü. Her ne kadar bu yazıya yanıt vermek bana düşmese de (taraflı olacağımı veya uzakta olduğumu söyleyecekler olacaktır ancak ben sadece şahit olduklarımı ve kendimce daha doğru bildiklerimi aktaracağım) düşündüklerimi yazmadan geçemeyeceğim:
    1) Öncelikle; “Anamur CHP İlçe Örgütü’nde, parti üyeliğinden ziyade, bir parti “büyüğünün” taraftarı olmak revaçta.” sözüne kesinlikle katılmıyorum. Burada eğer Anamur Chp İlçe Örgütü değil de Anamur Chp’lileri için bu sözü söylemiş olsaydın katılırdım. Çünkü İlçe örgütü Anamur’daki tüm CHP üyelerinin üstünde bir kurum olup şu ana kadar gördüğüm davranışları da bu şekildedir. İlçe Örgütü eğer bir büyüğün taraftarı olacaksa o büyüklük mertebesi Genel Başkanlık düzeyini işaret eder. Bu sadece CHP değil tüm parti organizasyonları için geçerlidir. Sen bu ifadenle; “Anamur CHP İlçe Yönetimi (delegelik yönetimde olmak değildir), yönetim dışından Anamur’lu kişilerin güdümündedir” gibi son derece yanlış bir noktaya varıyorsun ki bunu başkası yazsa kasıt olduğunu düşünürdüm. Bu konuda benden somut hususlar istersen arayabilirsin konuşuruz. Ancak aşağıda zaten bu yazıyı yazmadan önce “keşke yapmış olsaydın” diyeceğim noktaları belirteceğim.
    2)”…, partinin ilke ve değerleri önemsenmiyor” konusunda da hatalısın. Tüm Türkiye CHP il ve ilçe örgütleri arasında “CHP’nin Değerleri” çalışması ve eğitimi yapan tek örgüt Anamur İlçe Örgütü’dür. Nereden biliyorsun diye sorarsan, beni somut bilgiler için her zaman arayabilirsin, seve seve anlatırım. Yine bu olumsuz görüşünü genel olarak CHP’lilere yöneltsen bir itirazım olmayabilirdi ama mevcut örgüte bunu söylemen haksızlık olur.
    3)”Parti örgütü, …. bireyselliğe hizmet, manevi tatmin veya reklam aracı olarak görülmekte” ifadesi için eğer geçmiş ilkel düşünce yapısındaki yöneticileri kastediyorsan diyeceğim yok. Ama mevcut İlçe Örgütü için bu ifadene katılamayacağım. Elbette mevcut örgüt içerisinde görev alan yöneticilerden bu tarz düşünenler vardır. Ancak İlçe Başkanımız Sn.Dr.Nevin Özel hanımın bu kültür ve anlayış içerisinde olduğunu söyleyemeyeceğin aşikardır. Yoksa biz ne desek de, bir yerel gazetemizin internet sitesinde “siyaseti kim kişiselleştirmez?” anketinde büyük oyla 1nci konumda olmazdı sanırım. Kendisinin bu tarz olumsuz davranışlarda bulunacak yöneticilerine de uyarılarda bulunacak ve gereğini yapacak karakterde olduğunu biliyorum.
    4) 2011 başarısı, sebepleri ve sonrasında seçimle gelen değişiklik hususlarında benden çok daha fazla şeyi sana söyleyecekler çıkacaktır. Ben sadece yazına bakarak şu çelişkilere veya belirsizliklere dikkat çekmek istiyorum: Senin ifadelerine göre; “mevcut yönetim öncesi bencillikten uzak ve fedakar çalışan bir örgüt var idi. Ve bu örgüt tüm CHP liler için birliktelik sağlamıştı. Ancak mevcut yönetim bu şekilde değil ve göreve gelir gelmez kronik hastalıklar hortladı. Hatta Anamur CHP tarihinde görülmemiş bir ayrışma yaşamaya başladı.” Bu görüşlere katılmak ne yazık ki mümkün değil. Daha önce hiç olmayan grupların yeni yönetimle ortaya çıktığına sen gerçekten inanıyor musun? Hakikaten böyle düşünüyorsan Anamur siyaset tarihini bilen ve güvendiğin kişilere bir daha sor diyebilirim sana.
    5) Yazının bir çok yerinde maddi güce ve siyasette para konusuna değinmiş ve bana göre imalarda bulunmuşsun. Ben bildiğim kadarıyla şunu söyleyebilirim: Para ile tercih gösteren delege oranı tahminen %10 civarındadır. Hadi bilemedin %15 olur bu oran ve hiç bir siyaset adamı bu kişilere güvenerek yola çıkmaz. Çünkü bu yönde temayülü olanlar uygun durumda başka partiye bile oy verebilirler. Bunlar için ne senin ne başkalarının yapabileceği bir şey vardır. Bunun çözümü genel olarak kültürel bilincin ve sorumlluk duygusunn yükselmesiyle bağlantılıdır ki Anamur ölçeğinden üst düzeyde çalışma gerektirir. Bu nedenle senin sözlerin belirli kesimi yıprtamaya yönelik ima anlamaı taşımaktan öteye geçmemektedir. Ne yazık ki CHP’ye en fazla zararı verenler tüm iyi niyetlere rağmen yine CHP’liler ve onu destekleyenler olmaktadır. Cehennemin yolları bir kez daha iyi niyet taşları ile döşenmekte.
    6) Hangi durum olursa olsun “atama” yolunu parti içi demokrasiye tercih etmeni doğru bulmuyorum, bir aydına yakışmayan tavırdır.
    7) Anamur’daki politik atmosferin, ciddi politik birikim, örgütlülüğe dayanan çalışma ve uzun vadeli projelerden uzak olduğu hususu başka partiler için geçerli olabilir belki. Ama işbu yazıda CHP Anamur örgütü ele alınıyorsa bu ifade uygun düşmemektedir. Eğer gerçekten üzerine yazı yazdığın örgütü tanıyor olsaydın bu ifadeleri kullanmazdın. Politik birikim konusunda kendine güvenen var ise örgüte buyursun derim ben. Çalışma hususunda ise şu soruyu sana soruyorum: Mevcut örgütün herhangi bir aylık çalışma raporunu okudun mu? Geçmiş yönetimlerin çalışma raporları ile karşılaştırdın mı? Proje planlarını gördün mü? Hedeflerini biliyor musun? Muhtemelen bu soruların cevabı “hayır” olacaktır. Naçizane tavsiyem; Anamur’a ilk gittiğinde örgüte uğraman ve bilgi alman olacaktır. Ayrıca gözden kaçırdığın bir hususu daha belirtmek isterim. Uzun vade kavramı ilçe örgütleri için 2 yıldır. Çünkü ilçe örgütleri bu süre için göreve gelirler. Mevcut ilçe örgütünün yapabileceği temel planlama da 2 yıl için olacaktır. Uğradığın zaman bu 2 yıllık planı da sana gösterirler.
    8) “Eleştiri hakkı çalışmaktan geçer” ifadesi yazında en üst düzeyde katıldığım hususdur. Böyle yazılar yazdığın sürece senden, örgüte eleştiri yapanlara “Arkadaş, eleştiriyorsunuz ama örgütün binasından içeri hiç girdiniz mi? Ben ne yapabilirim diye hiç sordunuz mu?” sorularını sormanı bu sözüne dayanarak istemeleri mevcut yönetimin hakkıdır sanırım. Onlar belki söyleyemez, ben burada belirteyim.
    9) Genele yönelik yazdığın siyasi hastalıklara ve sorunlara katılıyorum. Yanıt verebileceğim başka hususlar da olmasına karşın yanıtım oldukça uzadığı için burada kesmek istiyorum.
    10) Sadece bu yazına yorum yapan Yalın KILIÇ’a da bir bilgi vermek iyi olacaktır. Türkiye’deki tüm partilerin il ve ilçe örgütleri arasında EFQM modeline göre Özdeğerlendirme-SWOT analizi eğitimi alan ve yapan tek örgüt Anamur CHP İlçe örgütüdür.
    Son olarak Anamur’daki ve Anamur dışındaki CHP’nin başarılı olmasını isteyen hemşerilerime tavsiyem örgütünüze yakın olmanız, yardımcı olmanız, eksikler/yanlışlıklar varsa örgütü uyarmanızdır. Bugünden örgütlü çalışmayı alışkanlık haline getiremezsek yarın üzerinde konuşacağımız bir konu, siyaset yapacağımız bir ortam ve belki de bu gidişle çocuklarımıza bırakacağımız bir vatan bile kalmayacak. Saygılarımla.

  8. Halil Ata/istanbul Yorumu:

    Yazınızı ilgiyle okudum. Okurken anladım ki Ortak Akıl grubuna çaktırmadan ince ince yontuyorsunuz. Siz CHP’nin şimdiki yönetim kurulu ile hiç temas kurdunuz mu ? Planlarunı proğramlarını gördünüz mü ? Çalışmalarını takip ettiniz mi ? Eğer cevabınız hayır ise CHP yönetimi hakkında bu kadar olumsuz bilgiye nasıl vardınız veya nasıl ulaştınız merak ediyorum. Eğer mantıklı ve akılcı bir yoruma ve eleştiriye ulaşmak istiyorsanız yazınızda bahsettiğiniz kişi ve kuruluşları iyi analiz ediniz. Yazınızda bahsettiğiniz yüce değerlere kimin daha iyi hizmet ettiğini daha iyi anlardınız. Ön çalışması daha iyi yapılmış, daha mantıklı yazılarınızı görmek dileğiyle hoşça kalın Sayın Ali Özdemir.

  9. Selma Yorumu:

    Uğur Mumcu da sizin gibi bir avukattı ama o hiç bir zaman bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmazdı. Niye meslektaşınızdan bir şeyler kapmak istemiyorsunuz ?

  10. Ali Şimşek Yorumu:

    Yazıyı okuyunca hayrete kapıldım.Sayın yorumcu ya Anamur syasetine uzak ve bilmiyor yada art niyetli yazmış.Elbette eleştirilerinde katıldıgım noktalar var ancak çoğu noktada mevcut ilçe yönetimine hak etmediği şekilde eleştiri getirmiş.Bu düşünce kamuoyunda sadece azınlıkta olan belli bir zümreye ait,taban büyük çogunlukla Ali bey gibi düşünmüyor.

  11. Farklı bakış Yorumu:

    Ahmet dogana bır hususu hatırlatmak ısterım kongrede bellı oranlarda para olayı donduyse asıl bu işin piri olan zatı muhterem sizin yanınızdaydı.yani bu partiye para olayını sokan şahıs sizinleydı sızın listeyi kazandırmak için ugrastı.o yüzden iğneyi kendine cuvaldızı baskasına batır

  12. MUSTAFA ÖZDEMİR Yorumu:

    BU YAZIYI YAZAN KİŞİ NASIL AVUKAT OLUR ANLAYAMIYORUM.TAMAMEN YANLIŞ VE KİRLİ BİLGİLERLE İLÇE YÖNETİMİNİ KASITLI OLARAK YIPRATMAK İÇİN DÜZMECE ELEŞTİRİLER YAPMIŞSIN..VE DE ORTAK AKIL GRUBUNU ÖVEREK ORADA BAZI KİŞİLERİN SİYASETEN ÖNÜNÜ AÇMAYA ÇALIŞMIŞSIN AMA NAFİLE,HALKTAN VE PARTİ TABANINDAN BU KADAR KOPUK BİR DÜŞÜNCEYLE BİR SONUÇ ALAMAZSSIN ALİ BEY.

  13. Yorumcu Yorumu:

    Burada kendisinin avukat olduğunu söyleyen şahıs Anamur siyasetini bilmemektedir,yazdıklarından bu çok açık anlaşılıyor.belliki kendisini ortak akıl diye adlandırın 15-20 kişilik o dar kadrocu hizip hareketinin sözcülüğünü yapıyor.Yazisinin sadece HABERANAMUR denilen bu sitede çıkması beni doğruluyor zaten

  14. Kalinorenli Yorumu:

    Sevgili köylüm seni kimler yönlendirdi böyle tamamen yanlış bilgi ve duyumlara ilce yönetimini karalamaya çalışmıştın ama bu söylediklerinin hepsi yanlış..üstelik avukat olan kisi araştırır öyle konuşur sen sadece küçük bir grubu dinleyip kalan büyük kesimi karsına alıyorsun hemde yanlış bilgilerle..Anamur’a gel ilce başkanını ve yönetimi dinle yada git parti tabanından insanları dinle..

  15. EMRAH OĞUL Yorumu:

    Sayın meslektaşım,durum tespiti ve çözümü konusunda yazınız gayet başarılı. Ancak bu sorunu görmek istemeyenler,görse bile arkadan konuşmayı sevenler çoğunlukta .Birisi böyle bir yazı yazınca da “yaw sen nerden bileceksin”, “sen ne zaman çalıştın partide”,”kaç defa geldin Anamur’a” şeklinde cevaplar verirler.Erdal İnönü SHP Genel Başkanlığı döneminde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider,Garson’un bir şey almak istermisiniz sorusu üzerine.Teşekkürler BİZ BİRBİRİMİZİ YİYECEĞİZ. yanıtını verir.Anamur da durum Erdal İnönü esprileri ile aynı.Yorumları okuyunca birbirimizi yediğimiz açık ve net ortada.Bu şekilde devam edildiği sürece başarının gelmesi de olanaksız sanırım.Açık,net ve cesur tespitleriniz ve açık ve net çözümünüz için yüreğinize sağlık.SYG.

  16. KALINÖRENLİ ARKADAŞIN Yorumu:

    ALİ BEYİM SİZİ KUTLUYORUM NET GÖRMÜŞ, CESURCA DA KENDİNİZİ İFADE ETMİŞSİNİZ. GÖRDÜKLERİNİZİ GÖREBİLMEK İÇİN İLLA DA ANAMUR’DA YAŞAMAK GEREKMEZ. ANAMUR’DA SİZİN GİBİ DÜŞÜNÜP YAŞANAN KONGRE SÜRECİNDEKİ ANTİ-DEMOKRATİKLİKTEN NEFRET ETMİŞ BİNLERCE KİŞİ EVİNE KAPANMIŞ, PARTİSİNE GİTMEMEKTEDİR. YARIN SEÇİM ÇALIŞMALARINDA KİMSE BU YÖNETİCİLERLE SEÇİM ÇALIŞMASI YAPMAZ, OLAN DA PARTİMİZE OLUR, YÖNETİM AKP NİN SEÇİM ALMASINA SEBEP OLDUKTAN SONRA DA ‘NE YAPALIM CHP LİLER BİZİMLE ÇALIŞMADI, PARTİYİ SATTILAR’ DEYİP SUÇU DIŞARIDA ARAYACAKLAR VE ÇİL YAVRUSU GİBİ DAĞILACAKLAR.
    ANAMUR’DA YÖNETİM AĞZI İLE KUŞ TUTSA DA KENDİNİ SEÇMENE ANLATAMAZ. ÇÜNKÜ YÖNETİMİ MEVCUT İLÇE BAŞKANI DEĞİL, PARA HARCAYAN ARKADAŞ BELİRLEDİ. BUNU İLÇE BAŞKANI DA YALANLAYAMAZ. ÇÜNKÜ DAHA EVVEL BİZZAT KENDİSİ ŞU AN YÖNETİMDE OLAN BAZI ARKADAŞLARLA AYNI ODADA HAVA BİLE TENEFFÜS ETMEM DEMİŞTİ. ALİ BEY YÜREĞİNİZE SAĞLIK. ÇOK KİŞİNİN SÖYLEMEK İSTEDİKLERİNİ YAZMIŞSINIZ.

  17. Lafın doğrusu Yorumu:

    Hiçbir yerde -özellikle siyasette - dört dörtlük doğru yoktur . Ancak Sayın Ali Özdemir’in tesbitleri genellikle doğrudur. Şu an yönetimde bulunanların ve kongreyi onlar adına finanse edenlerin bundan önceki seçimlerde nerelerde at koşturdukları, neler yaptıkları araştırılırsa ve İlçe Yönetimi adına yapılan konuşmalarda en çok kime teşekkür ediliyor olduğu izlenirse ve de kongrede yaşananlar anımsanırsa Kimlerin kimin gölgesinde olduğu anlaşılır va Ali Özdemir’in haklılığı görülür. Kimse ucuz polemiklerle insanların kafasını karıştırmaya kalkışmasın.
    Lafın doğrusu keskin kılıca benzer , birilerini yaralar. Ama sonuç ne olursa insan doğru bidiğinde şaşmamalı.

  18. zerrin dikilitaş Yorumu:

    Sayın Emrah OĞUL 2009 seçimlerinde AKP den kaçıncı sıradan meclis üyeliğine aday olduğunuzu unutmanın vermiş olduğu bir gafletle yazmış olduğunuz yazınızı geçiyorum ve şuan bu tartışmaları okuyan AKPlilerin ne kadar mutlu olduğunu düşünerek sizin AKP meclis üyeliği konusundaki çalışmalarınızı CHPyi bu şekilde zayıf düşürmeye çalışarak tekrar hedeflediğinizi düşünüyorum.Ayrıca şuan CHP yönetiminde bulunan Sayın Nevin Özel e de yıllardır Anamura , Anamurlulara verdiği hizmetlerden sonra CHPye verdiği bu destekten dolayı teşekkür ederiz. Anamuru , kültürünü yıllardır süren siyasetini bilmeden , insanını tanımadan yıllar sonra Anamurlu olan sözde siyasetçilere de yaratmaya çalıştıkları bölünmeyi bitirmelerini tavsiye ediyorum.

  19. yorumcu Yorumu:

    AKP DEN GECEN DONEMDE MECLIS UYESI ADAYI OLUPTA SIMDI CHP ADINA BURADA YORUM YAPANLAR GULUYORUM VE TUM ANAMUR DA GULUYOR

  20. bakış açısı Yorumu:

    bır hususun altını da cızmekte yarar var,evet bazı kısıler kongrede bellı oranlarda para harcamıstır.ama unutmayınızkı sonuc 52 fark olmustu.hıc para olayı gırmese 40 olurdu yada 35 olurdu ama netıce degısmezdı.ayrıca sunuda belırteyım bu partıye 20 yıl önce para olayını sokan ve her konrede para harcayan bu zat son kongrede kaybedeb lıstenın kazanması ıcın calıstı.yanı para döndu dıye durusluk tamtamları çalan arkadaslar aynaya baksınlar..

  21. bakış açısı Yorumu:

    siyasi dürüstlükten bahsederken önce aynaya bakmalıyız..örnegı kongre öncesi bir delegeyi çalışmadıgı bir işten sigortalı göstererek oyunu almakmı dürüstlük,yada belediye meclisi üyeliği yapan ve kendi projeleri belediye başkanı tarafından onaylansın diye partisinin aldıgı grup kararına uymamakmıdır siyasi erdem ve ahlak..sonuc olarak Dr nevin hanım yönetimine eleştiri getirenler önce kendi yaptıklarını sorgulasınlar..

  22. mehmet dınc Yorumu:

    bu partıye para olayını 89 yılında getıren ve bu zamana kadar tüm kongrelerde para ile oy satın alan kişi son kongrede kaybeden akıllıları desteklemedımı…sız neyın durustlugunden bahsedıyorsunuz..madem bu kadar siyasi ahlak ve erdem sahıbı idinizde neden bu şahsın destegını kabul edıp o kişinin önerdıgı isimleri yönetim ve il delegeliğine yazdınız….

  23. Güven KOCABIYIK Yorumu:

    Sayın Ali Özdemir 10.köye hoşgeldiniz. İster kabul edilsin ister kabul edilmesin sorunlar apaçık ortada.Siyaset sorun çözme sanatıdır.Kendi evimizdeki sorunları çözmeden Halkın sorunlarını çözmeye ne yüzle talip olacağız.Çalıştay öneriniz çözüm için bir başlangıç olabilir.Bunu gerçekleştirmek için kendini güçlü hisseden kendine güvenen ve tüm aleyhte iddialara lehte cevap verecek bir ilçe yönetiminin varlığı şart.İlk adım örgütten ,örgüt başkanından gelmeli diye düşünüyorum.Nevin Hanımın isterse bu dirayeti göstereceğinden eminim.Bayram kucaklaşmayı getirmedi ama kucaklaşma bayramı getirecektir.Aslan güçlü kaslarıyla pençeleriyle keskin dişleriyle yelesiyle aslandır,ama sadece yeleyle aslan olunmaz.Tüm oydaşlarıma selam ve saygılarımı sunarım.Unutmayalım güç birlikten doğar.

  24. LAFIN ÖZÜ Yorumu:

    LAFI ÖZETLEYECEK OLURSAK; MEVCUT YÖNETİMİN SEÇİLDİĞİ KONGREDE ÇOĞU ‘KIYMETLİ’ DELEGELERİN İKİ LİSTEDEN BİRİNİ SANDIĞA ATIP, DİĞER ADAY LİSTEYİ DE ABİYE TESLİM ETME ZORUNLULUĞUNUN NEDENİ NEYDİ ACABA? CHP GİBİ BİR PARTİYE YAKIŞTI MI O GÜNKÜ REZALET. GERÇEK CHP’Lİ O REZALETİ GÖRÜR, DUYARDA BU YÖNETİME SAYGI DUYAR MI? HELAL SANA ALİ BEY. ADAMMIŞSIN.

  25. Ibrahim Gungor Yorumu:

    Sayende Anamurda Siyaset canlandi,bu bile yeter.Diline Saglik.KARAGOZ IBRAHIM

  26. Lütfiye Yorumu:

    Ali Bey, öncelikle cesaretinize teşekkür ediyorum. Doğru söze ne demeli. Tespitleriniz çok doğru. Maalesef Anamur İlçe örgütünde, yazdığınız gibi parti üyeliğinden ziyade kişisel çıkarlar ön planda. Partinin ilke ve değerleri önemsenmiyor. Nitekim geçtiğimiz seçimde açıkça ortaya kondu.
    CHP’liler kendi aralarında boğuşurken, diğer partiler organize bir şekilde taban oluşturulup çok güzel çalışıyorlar. Bizim bu halimize de maalesef gülüyorlar.Parti kişisel çatışmalar için kullanılmamalı. Anamur’daki CHP’liler bu durumdan rahatsızlar. Çok sayıda aydın insan-larımız olmasına rağmen, böyle bir ortamda bulunmak istemiyor ve aman boş vermişliğin içindeler. Herkes kırıcı olmadan düşüncelerini yazmalı.
    Ali Beyin, ÇALIŞTAY önerisine katılıyorum.Bu konuda herkesin katkı verme-si halinde, yol alınabileceğine inanıyorum.Saygılar…

  27. Kubilay KESER Yorumu:

    Daha önceki yorumumda bu yazı üzerinde yanıt verebileceğim, düşüncelerimi belirtmek istediğim daha bir çok husus olduğunu söylemiştim. İzninizle aşağıdaki noktalara da değinmek istiyorum, umarım yararlı olur:
    1)Öncelikle Anamur CHP İlçe Yönetiminde kimler olursa olsun veya seçimlerde parti adayı kim olursa olsun bu tarz yazılar kaynak, içerik ve amaç olarak bence yanlıştır. Eski yönetim devam ediyor olsaydı da veya bu yönetim için veya gelecekteki yönetimler için bu tip yazıların fayda sağlamak yerine zarar verici olduğu aşikardır. Bunu nasıl anlayabiliriz derseniz şunu deneyebilirsiniz. Bu yazının tarihini geçmiş bir dönemdeki seçim öncesine denk gelecek şekilde değiştirin yazı amacında bir değişme olmadığını görürsünüz. Veya eski dönemlerdeki yazı ve yorumları inceleyin aynı şeylere rastlarsınız. CHP’nin daha sert iç çatışma yaşadığı dönemlerde bundan daha ağır yazılar daha ehil kişiler tarafından yazılmıştır. Çözümün parçası olanlar o yazıları yazanlar değil bizatihi partililer olmuştur.
    2) Yazının bir çok yerinde siyasetin kişiselleştirilmesi, kişiler üzerinden siyaset yapılması eleştirilirken yazarın kendisinin isimler zikrederek siyaset içerekli yazı yazması manidardır, okuyucu nezdinde yazarın niyeti hakkında şüphe doğurmaktadır.
    3) CHP üzerine analiz yapılmayacak, yazı yazılmayacak, söz söylenmeyecek midir? Kimsenin böyle bir sınırlaması asla olamaz. Ancak bu işleri yapacak olanlar 2 kesime ayrılır: Birincisi; CHP parti üyeleridir. Diğeri; CHP dışından kesimlerdir.
    Önce parti üyelerinin durumunu ele alalım: CHP tüzüğüne göre; “CHP üyeleri için siyasal yaşamda görev almak, onurlu bir toplum hizmetidir”. Bu hizmetin başlangıcı ise üyelikledir. “Partinin ilke, amaç ve değerlerini benimsemeleri kaydıyla, medeni ve siyasi hakları kullanma ehliyetine sahip bulunan her yurttaş üye olabilir” denmektedir. Yine tüzükte “Partili için başarı, Partinin başarısıdır. Siyasal eylem Partinin eylemidir. Partililer; özel yaşamlarında, görevlerinde, işlerinde ve üyesi bulundukları kuruluşlarda, Partinin ilkelerine ve doğrultusuna uygun davranırlar ve çalışırlar” yazılıdır. Disiplin suçları bölümünde ise “Parti adaylarına karşı veya başka parti adaylarından yana açık veya gizli çalışmak” kesin ihraç gerektiren, “Parti içinde ayrılık gözetmek ve ayrımcılık yapmak” geçiçi çıkarma gerektiren, “Parti yararlarını zedeleyici yayın ve propaganda yapmak, Parti görevlilerini küçültücü sözler söylemek, Parti çalışmalarını zorlaştırıcı eylem ve davranışlarda bulunmak, Partili üyeler ve yöneticiler hakkında bilerek ve isteyerek aslı olmayan söylentiler çıkarmak, bunları yaymak” kınama gerektiren, “Partililerin kişilikleri ile uğraşmak, parti üyeleri hakkında küçük düşürücü sözler söylemek, sövmek” ise uyarma gerektiren durumlardır. Gerçek CHP üyeleri bu durumu bilirler, kabul ederler ve ona göre davranırlar. Bu nedenle de onlar örgüt içerisinde faaliyetlerini yürütürler, düşünce ve yorumlarını örgüt üzerinden bildirirler. Ayrıca; şu sözlere de kulak vermek iyi olacaktır: “Siyasi mücadeleyi her durumda ve her şart altında yürütebilecek güçlü bir örgüt olmadan, sağlam ilkelerin aydınlattığı ve kararlılıkla uygulanan sistemli eylem planı diye bir şey sözkonusu olamaz. Maceracı kumarlardan sakınmak niyetinde olan hiçbir siyasi parti, faaliyetlerini, kendiliğinden oluşacak gündem, kargaşa ve karışıklıkları beklemeye dayandıramaz. Biz kendi yolumuzda ilerlemeli ve düzenli çalışmamızı sebatla sürdürmeliyiz. Merkezin düzgün çalışabilmesi için, mahalli komiteler kendilerini örgütlemeli, uzmanlaşmalı, daha çok “iş yapan” örgütler haline gelmeli ve şu ya da bu pratik alanda gerçek mükemmeliyete erişmelidirler. Devrimci çalışmasını emekçi sınıfının mücadelesine gerçekten bağlı olarak yürüten herkes emekçilerin (ve onu destekleyebilecek halk kesimlerinin) bir yığın acil ve doğrudan talebinin yerine getirilmeden öylece durduğunu çok iyi bilir, görür ve hisseder. Bilir ki bir çok yerde emekçi halk elinden geleni yapmakta ama bu çabalar boşa gitmektedir. Bir yandan yeterince aydınlatılmamış ve örgütlendirilmemiş kalabalığın devrimci şevki boşa giderken, öte yandan da düzenli bir şekilde ilerleme ve kitlelerle el ele çalışma imkanına olan inancını kaybeden kıvrak bireylerin ateşlediği silahlardan yükselen dumanlar havada kaybolur gider. Ama işler gene de yoluna konulabilir, yoldaşlar! Yeter ki sosyal-demokratlar saflarını sıklaştırsınlar ve örgüt ile emekçileri tek bir bütün halinde birleştirsinler” (V.I.L., Örgütlenme Üzerine)
    Parti üyelerinin ne yapmaları, ne yapmamaları ve örgütlenmenin önemi üzerine yeterince konuştuk. Şimdi ikinci olarak CHP dışından kesimleri ele alalım. Bu kesim asla ve asla CHP için politika üretemez, belirleyemez ve eylem planlayamaz. Bunu yetkinlik açısından söylemiyorum, işin doğası gereği böyledir. İçinde olmadığınız hiç bir örgüte politika, strateji ve plan benimsetemezseniz. Bu sadece partiler için değil; tüm özel, tüzel veya illegal örgütler için de geçerlidir. Bunca yıllık yöneticilik hayatımda, bizzat çalışanlar tarafından benimsenmemiş, katkı sağlanmamış herhangi bir yeniliğin gerçekleştirildiğine, planın yürüdüğüne şahit olmadım. Çalışanların benimsemediği her şey bir gün sahipsiz kalmıştır. Emir ve yetkiye dayalı güç bile bu noktada etkisiz kalmaktadır. Hal böyleyken parti dışından kesimlerin parti örgütlerine müdahalesi (olumlu ya da olumsuz farketmez) sınırlı sonuç doğurur. Örneğin; bu meclisin görev başlangıcındaki yemin etme olayını düşünelim. O kadar çok yemin edilmemesi yönünde ulusal düzeyde yazı yazanlar oldu ama parti kendi içinde kararını verdi ve uyguladı. Bunun sorumluluğu da zaten kendisine ait olup tarih sonucunu gösterecektir. Anamur özelinde de düşünürsek örgüt kendi çalışmasını yürütmekte ve partinin başarısı için uğraşmaktadır. Siz dışardan daha farklı bir çalışma tarzını, siyasi yaklaşımı empoze edemezsiniz. Çünkü herhangi bir sorumluluğunuz yok. Kötü sonuçlarda size hesap sorulmayacak, iyi sonuçlarda da size paye verilmeyecek. Örgüt içerisindekiler bu durumları bilerek bu işe soyundular ve sorumluluklarını yetkinlikleri ölçüsünde yapacaklardır. Şunu diyebilirsiniz; “ben örgüt içerisinde olmasam da CHP nin kazancını istiyorum ve bu benim için de kazançtır”. İspanyol olmasak da bir maçta Barcelona’nın kazanmasını isteyebiliriz, bu normaldir. Ama kalkıp klübe maç öncesi kadroyu şu şekilde oluşturun ve oyuncuların dizilimi şöyle olsun dememiz akla mantığa uymaz.
    4) Sevgili Ali, umarım sonraki yazıların hem amacı daha net, üslubu sana daha çok yakışan, içeriği bilgi dolu ve kimseyi kırmadan incitmeden yol gösterici nitelikte olur.
    5) CHP üyesi sevgili hemşerilerime son kez şunu tavsiye ederim: Önceki tüm ilçe yönetimlerinin yetkinlikleri, imkanları ölçüsünde partiniz için ellerinden geleni yaptıklarını kabul ediniz ve onlara teşekkür borçlu olduğunuzu biliniz. Yönetimde yer almamasına rağmen parti için maddi/manevi çok büyük emekler harcayan kişiler olduğunu da unutmayınız, onlara da fırsat bulduğunuzda takdirinizi sununuz. Parti üyesi olduğunuz sürece mevcut ve gelecekteki tüm yönetimlere destek veriniz, yardımcı olunuz, onlara yakın olunuz. Örgüt sizin örgütünüzdür, ismi okunan herkes gidecek örgüt kalacaktır. 80 yaşındaki cahil FG okyanus ötesinden “dershaneleri kapatırlarsa kapatsınlar, oraya takılıp kalmayın, onlarla polemiğe girmeyin. Dershaneleri kapatırlarsa yurt, yurt olmazsa ev açarsınız. Önemli olan sizin amacınıza yönelik eylemde sürekliliğinizdir” diyor. Sizler bu aydın kafanızla bu adamın söylediklerinden ve yaptıklarından kat kat fazlasını yapabilirsiniz. Örgütlülükte onlardan daha başarılı olmanız için gereken her şeye fazlasıyla sahipsiniz. Umarım herşey gönlünüzce olur. Saygılarımla.

  28. sade vatandaş Yorumu:

    sevgili ali,

    yazdıklarını üç kez okudum;ki,kaçırdığım bir nokta olmasın diye. dile getirdiğin tespitlere ve büyük bir haklılıkla yaptığın eleştilere katılmamak mümkün değil.
    yüreği her daim solda atan biri olan seni uzun yıllardır bilirim ki,yaşamının hiç bir döneminde ucuz insan olmadın,ucuz işlerin peşinden koşmadın,kendin ya da başkasının çıkarı için hareket edip,laf söylemedin,siyasi duruşundan sapmadın,kaypak siyaset zemininde kaymadın.bugüne değin doğru,dürüst,namuslu,kimlikli,kişilikli,özü,sözü bir insan olarak yaşadın ömrünü.
    ettiğin küfrü bile haklılıkla,yakışığıyla ve adaletle etmekle,mertliğinden,insanlığından hiç endişe etmedik.geldiğimiz noktada kalitesi düşen bir çok şey gibi,mesleğin de kalitesi düşmesine rağmen,kalitenden taviz vermeden, adalet inancını asla yitirmeden mesleğini icra ettin.bu noktada, sırf yermek kastıyla ve eleştiriyi sindirememe durumundan kaynaklı olarak ”nasıl avukatsınız?” diyen arkadaşlarıma,seni çok iyi tanıyan ve senden yana hiç bir endişesi olmayan biri olarak özel bir yanıt vermek istedim: ”av.ali özdemir, hem iyi bir avukattır,hem gönlü,yüreği geniş bir adamdır.geldiği yerlere bir başka yerleri dişiyle,tırnağıyla kazıyarak gelmiştir.ben de bir avukat olarak en ufak bir kıskançlık taşımadan, onun mesleki duruşuna ve birikimine saygımın sonsuz olduğunu belirtmek isterim.belli dönemin insanları olarak bizler, kolay okumadık ve mesleklerimizi ucuza elde etmedik.bu nedenle eleştirilerinizi mesleki ve kişisel olarak değil, düşünsel bazda yapmalısınız ki; sizlerin sola gönül vermiş,yürekli insanlar olduğunuzu anlayalım.bana ve ali özdemir’i yakından tanıyan bir çok insana göre; sorudaki tarzınızla, ali özdemir gibi bir insanı ve hukukçuyu aşağılamanız mümkün değil.ömrünü sol düşünceye adamış,işkenceler görmüş ve chp örgütünün tahlilini sizlerden daha iyi yapabilecek birikimdeki bir insana böylesine bir aşağılama hiç yakışmaz ve dahi yapışmaz.hatta bu yöndeki kötü laf sahibine geri dönüp der ki; siz nasıl insansınız? ”

    sevgili ali,

    sözlerim tabi ki bunlarla sınırlı değil ve bir kaç laf daha etmek istiyorum herkesin affına sığınarak. uzun yıllardır iktidar yüzü görmemiş bir partinin neferleri ile kendine solcuyum diyenlerin tartışma ve eleştiri kültüründen uzak olması,eleştiriyi hazmedememesi gerçekten can yakıcı bir durum olup; aynı zamanda bir süre daha iktidar olamayacağımızın göstergesi.dünya siyasetini ve ekonomisini yöneten adamlarca türk solunun içine sokulmuş bu virüsün gittikçe güçlenmiş olduğunu görmek de ayrı bir can yakıyor.yıllar önce toplantılarına katıldığım chp ilçe örgütünün o sırada farkettiğim hastalıkları tedavi edilmemiş,aksine ülke siyasetindeki bozulmadan biraz daha nasibini almış olarak müzminleşmiş.insanlar birbirinin yüzlerine edemediği lafları arkasından ederdi, kimse kendinden ya da kendine yakın birinden başkasının ön plana çıkmasını istemezdi ve dahi senin gibi cesurca doğruyu söyleyenleri sevmezlerdi o vakitler.ne yazık ki şimdi de aynı şeyler geçerli ve kimse kralın çıplak olduğunu söylemeyi bırak, görmüyor bile.bugün sen çıkıp,”kral çıplak” dediğin için bazı kimselere sevimsiz geldin ve daha da geleceksin, bundan emin ol arkadaşım.sana saygıda kusur etmeksizin diş bileyecek,senin aday olmandan korkacak,sessiz ve derin gidip senin olmayan açıklarını yakalamaya çalışacak,olur olmaz yakıştırmalarla seni küçültmeye çalışacak,sonra bunları el altından dedikodu kazanına atıp kaynatacak insanların olacağını da bilmelisin.orada birileri,yani partinin sahipleri varken uzaktaki birikimli sen,tabandaki sade vatandaş biz kim oluyoruz da, partinin demirbaş mumya kadrosunu eleştirerek bir yerlere geleceğiz ve oldukça karlı bir iş olan siyasetten pay alacağız? sonuç itibariyle, chp ilçe örgütü hala kaynayan bir kazan ve kazanı kaynatanlar hiç değişmemiş.yeni insanlar, yeni düşünceler katmamış, katamamış,kattırmamışlar.sevgili gülçin ablamız gibi, sevgili nevin ablamızın da işi zor.hele ki senin işin çok daha zor..çünkü partinin sahipleri için sen bir yabansın.biz sade vatandaşların durumunu hesaba bile katmamak gerek.ama her şeye rağmen sol yanımıza sahip çıkmalıyız, büyütmeliyiz,güçlendirmeliyiz.çıplak kralı giydiremesek bile çıplak olduğunu dile getirmekten korkmamalıyız.burada olan ve olmayan sola gönül vermiş herkesten bunu diliyorum,umut ediyorum ve istiyorum.siyaset uzun soluklu,direnç isteyen,saygın bir iştir ve hepimiz buna uygun davranmak zorundayız.ülkenin geldiği duruma bakılırsa,kendi kendimizi yere batırma lüksümüzün kalmadığını anlarız.bir an önce safımızı belirlemek,sağlamlaştırmak,yörüngemizi çizmek,ulusal güçler olarak birleşmek zorundayız.değilse bir gün, güneşin doğmasını istemeyenlerce kellemiz alınacak.herkese sevgi ve selamlarımla,iyi geceler dilerim.

  29. İSMET ÖZEN Yorumu:

    Sayın Ali Özdemir’i Anamur’un siyasal geleceğini yakından ilgilendiren bir konuda göstermiş olduğu duyarlılıktan ve buna ilişkin yazısından ötürü kutlamak gerek.Görülüyor ki bu yazı, Anamur’da yaşanmış ve yaşanmakta olan bazı sıkıntı ve sorunların uzlaşı temelinde tartışılmaya başlanmasına, Anamur’un siyasal geleceğinde CHP’nin nasıl konumlanması gerektiğine ilişkin değerlendirme, öneri ve tartışmalara bir zemin hazırlamıştır.
    Ali Bey’in yazısı en azından bu nedenle bile önemli bir değerlendirme olmuş diyebiliriz.
    Şüphesiz yazının içeriğinde eleştirilecek veya olumlanacak noktalar var.Ama bana göre yazıyı önemli kılan yolaçtığı bu tartışma / konuşma zeminidir.
    Çünkü bu zeminde yapılacak (gerçekten düzeyli olmak kaydıyla) tartışma ve değerlendirmeler Anamur CHP siyasetinde demokratik olgunlukla,”uzlaşı içerisinde” tartışma ve siyasal sürece katkı koyma kültürünün daha da gelişmesine, yükselmesine neden olacaktır.
    Bizim için, örgütsel veya ideolojik meseleleri uzlaşı kültürü içerisinde çözmek en doğrusu ve en güzelidir.CHP örgüt kültürüne ve solculara yakışan da budur! Anamur’un ihtiyacı olan da elbette.
    Ali Özdemir’in yazısına yapılan yorumlar da işte bu noktada dikkat çekiyor.Bazı yorumların arkasındaki önyargı, yazıdaki önemli değerlendirme ve önerilerin yanlış veya eksik algılanmasına neden olmuş sanırım.Yorumların çoğunda, yazının CHP ilçe yönetimini ”yanlı olarak” hedef aldığı gibi bir sonuç çıkarılmış.Benim anladığımsa; yapılan değerlendirmeler CHP Yönetimi ile ilgili değil, aksine bugüne kadar yer yer yapılagelen (ve hatta bazen savunulabilen) ”çürümüş reel siyaset” konumlanmalıdır.Yazı, haklı olarak bu ”çürümüşlük”ten hep birlikte nasıl kurtulabilirizi sorgulamakta ve bana göre aslında bunu tartışmaya açmaktadır.Bu tartışmalar olumlu, düzeyli, tarafsız olarak; CHP’ye, Sol’un başarısına inanmış her bireyin katkılarıyla sürdürülmelidir.
    Sonuç olarak; Ali Bey’in ”Çalıştay” önerisini ben de çok önemli ve olumlu buluyorum.CHP İlçe Yönetimimizin gerçekleştireceği böyle bir Çalıştay’ın, Anamur’umuzun siyasal ve kentsel geleceğine büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum.
    Saygılarımla.

  30. Sade Yorum Yorumu:

    Arkadaşımızın herkes kadar Anamur siyaseti hakkında bilgi sahibi olduğu olduğu kolayca anlaşılıyor.Bu kadar yorum yazılmasına sebep olduğuna göre herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir.Ali Bey’i bu çalışmasından dolayı kutluyorum.Hep beraber birlik ve beraberlik içerisinde çalışarak CHP’yi Anamur’da yerel yönetimde iktidara getirmeliyiz.Kişileri değil daima CHP’yi ön planda tutmalıyız.Yarın çok geç olabilir!

  31. ALİ ÖZDEMİR Yorumu:

    Sevgili Kubilay,
    Yazım üzerine kaleme aldığın ilk yorumunda; her nedense doğrudan CHP İlçe Yönetimini ve Yöneticilerini savunmaya başlamanı, bu savunmayı saldırı üzerine kurmanı, kurgularında da iyi niyetimi dahi sorgulamanı hoşgörüyle karşıladığımı biliyorsun. Neticede sosyal ve siyasal gerçeklikler, hangi taraftan bakarsan o taraftan görülüp, kişisel birikime göre değerlendirilebilecek olgulardır.
    Ancak ikinci yazı/yorumundaki, Lenin?den ve CHP tüzüğünden alıntılar yaparak, CHP İlçe Yönetimi?ne eleştiri yöneltme potansiyeli olan üyelerine ?disiplin cezalarını? hatırlatmak suretiyle ?kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla? tarzındaki tehditvari yaklaşımını; üzeri örtülü olarak parti üyeliğinin nitelikleriyle parti içi demokrasi kavramını yöneticiye tam bir biat olarak sunuşunu; gerek ilk yazındaki söylediklerin ile ikinci yazındaki tespitlerin arasındaki ve gerekse ikinci yazının kendi içerisindeki birbiriyle yan yana gelmesi dahi düşünülemeyecek çelişkilerini ?daha ehil? biri edasıyla dile getirmeni; üslup ve içerik bakımından suya sabuna dokunmayan, sadece ?şükran? içeren yazılar yazmamı derin ve bilgece önerebilmeni hoş görebilme ve sessiz kalabilme olanağım yok! Üstelik bunu, ilk yazındaki talebin üzerine uzun uzun telefonla konuşmamıza karşın yaptığından, benim de sorgulama hakkım doğmasına rağmen senin iyi niyetini sorgulamadan yapacağım.
    İlk olarak, geç de olsa sayemde Lenin ile tanışmış olmana sevindiğimi söyleyeyim. Doğrudan benim yazım üzerine ve yazıma karşılık Lenin?e başvurmuş olman ilginç olmuş! Ama bari Lenin?i doğru anlasaydın! Belki bu kez anmana rağmen göstermediğin iyi niyetinle olaya objektif bakabilir, hazretin ?Yeter ki sosyal demokratlar saflarını sıklaştırsınlar ve örgüt ile emekçileri tek bütün halinde birleştirsinler? sözünün, tam tamına saldırganlığının nedeni olan yazımdaki amacımı doğruladığını da anlardın! Hoş gerçi, zaten yazımı da bir türlü çıkaramadığın tek yanlı gözlüğünle okumuş, anlamamış veya anlamamakta ısrar etmektesin ya..
    Ama senden korkulur vallahi; şimdi sen, CHP Anamur İlçe Yöneticilerine de söylersin, belki benim disipline verilmemi, hatta derhal ihraç işlemlerini başlatmalarını ve daha da ötesi Anamur CHP kamuoyundan aforoz edilmemi bile sağlarsın..!
    Yazdım, anlamak için okumadığından, bire bir söyledim ?nasıl karşılık verebilirim? ön yargısıyla dinlemediğinden ısrarla alakasız konularda ?ehl-i vukûf? gibi ders vermeye çalışmaktasın! Bir kez daha söylüyorum: Yazımdaki hedef, herhangi kişi veya kişiler olmadığı gibi, CHP İlçe Yöneticisi dostlar da değildir! Duruşum gereği kişilerle değil, anlayış/düşüncelerle ilgilenirim. Yazımda adı geçen arkadaşlarımızın isimleri ise, bahsi geçen anlayış ile bütünleşmiş olmalarından dolayıdır. Kişileri eleştirirken dahi ele aldığım, düşünce ve davranışlarıdır. Hele hele kişisel polemiklerle veya dedikodularla hiç işim olmaz! CHP Anamur İlçe Örgütüne sirayet etmiş yapısal sakatlıklar veya reel siyaset olarak isimlendirilen kangren hale gelmiş hastalıklı anlayışlardır benim eleştirdiğim. Bunların müsebbibi veya bunlardan beslenen her kim olursa olsun elbette nasibini de alacaktır!
    Ne bugün Yönetimde olan dostların, ne de önceki Yönetimlerde bulunmuş arkadaşların bu hastalıkların müsebbibi olduğunu söylemedim. Bugünkü CHP İlçe Yönetimine, bu kangrene dönüşmüş hastalıklı anlayışın sona erdirilmesi için naçizane bir öneride bulundum.
    Kaldı ki; bahsettiğin CHP tüzüğündeki parti ilke ve değerlerinin yeniden yaşama geçirilmesi için çabalamak Yönetimin zaten görevidir. Yazımda, CHP İlçe Yönetiminin, bu fiilen yaşanan sorunların müsebbibi gösterilmediği, aksine çözümde muhatap alındığı açıkça ortadadır. Başta 2011 yükselişinin mimarlarından olan İlçe Başkanı Sayın Dr.Nevin ÖZEL hanım olmak üzere, İlçe Yöneticisi arkadaşlarla bir sorunum olmadığı gibi, hiçbirinin emeklerini, çalışmalarını da yok sayamam. Onların başarısı uzakta yaşayan biri olarak benim gurur kaynağım olabilir sadece. Geleceğe dair umudumu güçlendirir.
    Ancak, CHP örgütü içerisinde hiç kimsenin başını kuma gömerek, gerçekleri görmemek veya yok saymak lüksü de yoktur! Üstelik Yöneticilerinin bu hakkı hiç olamaz! Nihayetinde CHP Anamur İlçe örgütünde, özellikle 1989 yılındaki yerel seçimlerden itibaren yerleşmeye başlamış ve artık ?olağan ve reel siyasetin? gereği diye meşrulaştırılmaya çalışılan kirlilikten ?habersiz? gibi davranılabilmesi nasıl mümkün olabilir? Siyaseten ayakta kalmanın, her dönem değişen birinin ?taraftarı? olmaya bağlı olduğu gerçeğini kim yadsıyabilir? Bu tehlikeli gidişatın CHP örgütünün halktan yabancılaşmasına neden olduğunu görmemek mümkün mü? Bir aydın olarak sessiz kalmak, onaylamak değil midir?
    Eğer sen dahil olmak üzere, yüreği gerçekten soldan atan aydınlık ve duyarlı Anamur sevdalıları, bütün bu olumsuzlukların mevcut olmadığını, güllük gülistan bir ortamın bulunduğunu söylemekte ise, ben gördüğümün bir ?karabasan? olduğuna kendimi inandırıp, ?üzdüğüm,kırdığım ve bir şekilde meşgul ettiğim? dostlardan özür dileyerek konuyu kapatacağıma söz veriyorum!
    Ancak, yazıma gelen sert tepkiler dahil olmak üzere, tüm yorumların biçim ve içeriklerine bakıldığında bu kronikleşmiş problemin varlığını, herkesçe bilindiğini ve bundan rahatsızlık duyulduğunu görebilmek mümkün. Parti üyeleri arasındaki kutuplaşmanın hangi boyuta vardığını, iletişimin giderek koptuğunu, son kongreden sonra ortaya çıkan yarılmanın ayrışmaya yöneldiğini görmemek mümkün mü? Benim, uzakta olmaktan dolayı, fiilen örgütsel çalışmalara katılamasam da, memleketimdeki bu somut soruna duyarsız kalmamı, görmezden gelmemi veya onaylamamı nasıl beklersin? Önerimin içeriğinde ve temelinde, savunulması, sahip çıkılması veya sağlanması gerektiği söylenen değerlerin, zaten bu partinin tüzüğünün gereklerinin yaşama geçirilmesi olduğunu nasıl anlamazsın? Yeniden ve dikkatle okumanı tavsiye ediyorum ki, gelen tepkiler karşılıklı suçlamalar içermekte; sorunun olmadığını değil, sorunun kimden kaynaklandığına odaklanmakta!
    Şimdi sen, benim eleştirdiğim olumsuzlukların parti ilkelerine aykırılık teşkil etmediğini, var ise dahi susularak üzerinin örtülmesi gerektiğini mi söylüyorsun? Bunların dile getirilmesinden başka partilerin memnuniyet duyduğunu söylerken, bizatihi bu sorunların yok sayılması ile partinin giderek halktan kopacağını düşünmüyor musun?
    Sonuçta Sevgili Kubilay, itiraz edenin dahi yadsıyamadığı bu olumsuz gerçeklik karşısında CHP İlçe Yönetimine düşen görevin, hiç kimseyi ayrıştırmaksızın ve ötekileştirmeksizin örgüt içerisinde kalıcı diyalog ve barış ortamı sağlamak olduğunu düşünmekteyim. Zaten kendilerini bu olumsuzluğun bir tarafı olarak değerlendirmediğim için de, çözümü için CHP İlçe Yönetimini muhatap aldım ve Çalıştay önerisinde bulundum. Ama bu süreçte hiçbir olumsuzluk yokmuş gibi sessiz kalınması halinde, ya inisiyatif alınarak cesaret gösterilemediği ya da bir şekilde onaylandığı sonucunu çıkarma hakkımı doğacağını da belirtmeliyim.
    Ama sen dahil, sıradan üye ve yönetici dostlar, rengarenk bahar havanızı kirlettiğimi düşünerek beni günah keçisi ilan ediyorsanız ve böylece ?kirlenmede birinciliğin CHP?ye verilmeyeceğine? inanıyorsanız yolunuz açık olsun! Zaten bildiğine eminim ancak, tavsiyen gibi suya sabuna dokunmayan ?sırf muhabbet? içerisinde olmayacağımı da belirtiyorum.

  32. Talat Çelik Yorumu:

    Sevgili Dostlar,Anamur’da yaşananlar;sol adına üretilen projelerin yarışması olmamıştır,siyasi egolarını tatmin etmek için partiyi ve yönetimlerini kullanma yarışı olmuştur.Bu çoğu zaman (üzülerek belirteceğim)paranın gücü kullanılarak, çoğu zaman da yönetimi kendi sülalesiyle doldurarak.Anamur’da niye bir Fatsa’nın terzi FİKRİ si veya Dikili başkanı gibi bütün Anamurluları çekim merkezi olacak projeler etrafında kenetleyecek bir adayı çıkaramıyor?Anamur’da aynı kişiler seçilemediği halde Anamurluların karşısına aday olarak çıkarılıyor.Bunların aşılması için ”çalıştay” fikrini destekliyor ve siyasi nezakete biraz daha önem verelim diyorum.Güven KOCABIYIK’ın dediği gibi”bayramda kucaklaşarak değil, kucaklaşarak bayramı yaratacağız.Bunu hep birlikte yapacağız.saygılarımla…

  33. abdullah soydan Yorumu:

    sayın hocam geçen belediye seçimlerinde Sülaleciliği Sizden öğrenmedime Anamur Siz Yaratmadınızmu Sülalae nereye biz oraya CHP umurumda değil yeterki Suphi alp kaybetsin diyen de şimdi ahkam kesiyorsunuz.

  34. Ekrem Calgecen Yorumu:

    Ali , bu kadar cok tepki alman bile yazdiklarinin dogrulugunu kanitliyor. Bununla birlikte, CHP genel merkezine hakim olan anlayis ve islerin yurutulme sekli ortadayken kucucuk Anamur’un fark yaratabilmesi sasirtici olurdu.Sadece ”kral ciplak” dedigin icin bu kadar tepki alman baska turlu nasil aciklanabilirdi zaten !?

  35. ahmet yiğit Yorumu:

    12 eylül faşizminin birçok devrimcilerin üzerinden buldozer gibi geçmesi,onları;işkencelerle,faili meçhul cinayetlerle,işsizlikle,yoksullukla sindirme yoluna gitmesi,meydanı rantçı,çıkarcı,mafyatik ağzı sol beyni rantçıların türemesine ve birçok yeri ele geçirmesini sağlamıştır.ağzı sol beyni rantçılar,özellikle oy potansiyeli yüksek sosyal semokrat partilerin içerisine yerleşerek oraları kan emen bir kene gibi sömürmeye başlamışlardır.Nitelikli,dürüst,çalışkan,onurlu,satmayan,satılmayan insanlarımızın partiler içerisinde yer almaması bu rantçıların ömrünü uzatmıştır.Bunların halkla ilgisi olmaz,bu tür rantçıların tek emelleri özellikle yerel yönetimleri kullanarak kendilerine rantiye kapısı açmalarıdır.Bu tür asalaklar her dönemde takla atarlar,kim güçlüyse onun yanında yer alırlar.Bunların en büyük özellikleri ağızlarını açtıkları zamanonlardan devrimcisi solcusu yoktur.Ancak;sosyal vicdandan yoksun,sınırsız bir bencillik ve kibir içinde beyinleri rant ve çıkar ilişkileri üzerine çalıştığı için,devrimcilik,onurlu duruş,adam gibi adam olmak,satmamak/satılmamak bu tür sol virüsler için laf olarak kalır.İki duble rakıya dansöz gibi kıvırır ve devrimlerin kıralını yaparlar.Onun için artık, Halk/Emek/Devrimcilik=Rant ve çıkar ilişkileri olmuştur.Sol;içine sinmiş bu virüsleri temizlemediği sürece,evrensel sol değerlere asla sahip olamaz.Bu virüslerin en büyük özelliklerinden bir kaçını daha sıralayalım;birincisi kendi imparatorluğunu sürekli kılabilmek için,parti için değil kendileri için üye yaparlar.ikincisi dil,din,ırk,mezhep ve hemşehricilik sömürüsüyle partilerin demokrat yapısını bozarlar.Üçüncüsü emeğin yanında gibi görünürler ancak emeği çoktan çıkar uğruna sermayeye satmıştırlar.Dördüncüsü rant ve çıkar uğruna azalan kanlarını tekrar doldurmak için ihaleler peşinde koşarlar.Beşincisi beslendiği yerin kaybedilme tehlikesini hissettikleri an kılık değiştirmeye başlarlar.Öyle bir değişirler ki bukalemunlar bile şaşırırlar bu işe…İçimize bir virüs gibi yerleşen bu yapıyı söküp atmakta ne yazık ki zorlaşmaya başladı.Bu ülkede yıllardır baskılara,ölümlere,işkencelere maruz bırakılan devrimcilerin toparlanması kenetlenmesi gittikçe zorlaşıyor.Herşeye rağmen inanıyorum ki bu ülkede binlerce devrimci ruh hala yaşamaya devam ediyor.Yapılması gereken onurlu,dürüst,saygın,ilkeli devrimcilerin kenetlenmesidir.Partiler dışında hareket eden binlerce devrimcinin seyircilikten çıkıp,doğrudan saha çalışmalarına geçmesi gerekmektedir.Kendi düşüncesine yakın gördüğü partiye üye olmalı ve özünde aynı düşünceyi savunan bu partilerin omuz omuza gelmelerinde öncü rol oynamalıdırlar.Hayatın içinde var olan binbir çileye göğüs gererek dimdik ayakta duran ve her zaman halkın içinde onların acı ve tatlı günlerini paylaşmasını bilen devrimciler,partiler dışında değil,partiler içerisinde mücadele vermelidirler.Aksi takdirde ağzı sol beyni rantçılar,sol değerlei bir virüs gibi parçalayarak yok edeceklerdir.İşte o zaman iş işten geçmiş olacaktır.Vakit hala çok geçmiş sayılmaz,yapılması gereken her partideki onurlu,dürüst,saygın,ilkeli yiğit devrimcilerin kenetlenmesi ve sol değerlere zarar veren virüsleri deşifre ederek temizlemesidir…

Yorumlayın

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.