Konu Arşivi | "Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği"

Konular:

8 Mart dünya kadınlar günü etkinliğine davet.

Tarih: 29 Şubat 2020 Yazan: editor

Anamur Eğitim-Sen önderliğinde Sağlık Sen, Emekli Sen, Atatürkçü Düşünce Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Yardım sevenler Derneği, Hayvan Sevenler Derneği, Cumhuriyet Halk partisi ve Sol Parti katılımıyla yapılacak etkinliğe katılım için bir davet programı yayımladı.  Eğitim-Sen’in yazılı olarak basınla paylaştığı açıklama ve program şöyle;

“KADINLAR ÖZGÜRLÜK VE EMEKLERİ İÇİN 7 MARTTA ALANLARDA….

8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” anma etkinliği için Anamur Eğitim Sen İlçe temsilciliği, sivil toplum örgütlerine çağrı yapmış ve bu çağrıya Sağlık Sen, Emekli Sen, Atatürkçü Düşünce Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Yardım sevenler Derneği, Hayvan Sevenler Derneği, Cumhuriyet Halk partisi, Sol Parti cevap vermiş bir platform oluşturarak aşağıdaki metni deklare ederek kamuoyuna çağrıda bulunmuşlardır.

8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” adı ile ifade edilen işçi kadınların ekonomik ve politik haklarıyla ilgili bir gün olduğu kadar aynı zamanda kadınlar arası bir dayanışma günüdür, bir kadın bayramıdır ve tüm kadınlarındır.8 Mart, artık tüm kadınların ezilme ve sömürüsüne karşı hayatın her alanındaki mücadelesinin bir sembolüdür.

Biz kadınlar; “ŞİDDETSİZ”, yaşam haklarına saldırılmadığı bir dünyada yaşamayı istiyoruz. Bu durumun toplumda kadını güçlendirmeden mümkün olmayacağını düşünüyoruz. Güçlendirmek için ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyor ve yapılmasını da bekliyoruz.

Toplumsal yaşamın her alanında büyük sorumluluklar yüklenen, gelecek kuşakların yetiştirilmesinden büyük pay sahibi olan kadınlarımızın sahip olduğu hakların bilincine varmaları büyük önem taşımaktadır.

Şu bir gerçek ki; kadınlarımızı anladığımı, onlara saygı duyduğumuz ve onları insan hakları ile donattığımız ölçüde mutlu bir dünya kurulmuş olacaktır.

Her şeye rağmen biz kadınlar; yaşam örgüsünde çok daha güçlüyüz. Yaşadığımız şu ortamda bile umudumuzu yitirmeden direnişlerimizin, çabalarımızın, mücadelemizin süreceğine inancımız tamdır.

8 Mart Emekçi Kadınlar platform üyeleri olarak; Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarından ödün vermeyeceğimizi haykırıyor, kadına karşı her türlü ayırımcılığın ortadan kalktığı, kadının birey olarak var olduğu, özgürlüklerinin kısıtlanmadığı, şiddetin ve istismarın önlendiği, barışın sağlandığı bir Türkiye ve Dünya istediğimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Bu vesile ile 7 Mart 2020 Cumartesi günü saat: 10:30’ da Eğitim Sen sendika binamızın önünde toplanma, topluca yürüyüş ve eski Cumhuriyet meydanında (Cumartesi pazarının altındaki meydan) saat:11:00’de basın açıklaması, 8 Mart 2020 Pazar günü saat:17:00’de Kaşdişlen Kültür Merkezinde ücretsiz olarak sunulacak olan slayt, skeç, şiir ve müzik programımıza tüm halkımızı davet ediyoruz.”

pic0014

Yorum (0)

Konular:

Anamur Eğitim-Sen Atatürk büstüne saldırıyı kınadı.

Tarih: 25 Ağustos 2017 Yazan: editor

Anamur Eğitim-Sen ilçe yönetimi olarak Anamur’da Atatürk büstüne yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Ülkemiz de son dönem de arkalarında gördükleri güçlerden cesaret alarak medyada sözde tarihçiler, sözde gazeteciler, bazı siyasetçiler Atatürk’e laikliğe bilimsel laik demokratik eğitime eleştirilerimi hakaret boyutuna varacak şekilde arttırmaya başladılar. Nedense son dönemde gerici laiklik düşmanı kişilerin sayısı arttıkça deliliğe serseriliğe bürünen kişiler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Atatürk’ün büstlerine ülkenin çeşitli yerlerinde saldırıda bulunuyorlar.

Anamur Eğitim-Sen ilçe yönetimi olarak, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da laik demokratik bir hukuk devleti için, laik bilimsel eğitim için mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna açıklıyor, Atatürk’e yapılan çirkin saldırıları, arkasında duran, bu cesareti kendisine veren kışkırtıcıları kimlerse şiddetle kınıyoruz.

haber-0024

Yorum (0)

Konular:

Eğitim Sen darbe girişimini kınadı

Tarih: 29 Temmuz 2016 Yazan: editor

Eğitim Sen Anamur Temsilcisi Ali Tuna ve yönetim kurulu üyeleri yaptıkları ortak açıklama ile darbe girişimini kınadı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların hedefi olan Eğitim Sen, nereden gelirse gelsin her zaman darbelere karşı olmuş, darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunmuştur.

Eğitim Sen olarak, yıllardır bir taraftan emek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi yürütürken, diğer taraftan asker ya da sivil, her türlü darbeye karşı olduğumuzu açık bir şekilde ifade ediyoruz.

Ülkenin içinde bulunduğu koşulları kendi siyasal hedeflerine ulaşmak için fırsata çevirmeye çalışanlara, önümüzdeki dönemde daha da artması beklenen baskıcı, otoriter, ve dayatmacı politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir.”

haberl00115

Yorum (0)

Konular:

Hain saldırı protesto edildi.

Tarih: 13 Ekim 2015 Yazan: editor

Ankara’da yapılan hain saldırı Anamur?da da protesto edildi.

KESK’ e bağlı bir grup sendika üyesi Eğitim-Sen Anamur Şubesi önünde toplanarak, Cumhuriyet Meydanı’na kadar slogan atarak yürüdü.

Cumhuriyet meydanında Eğitim-Sen Anamur Şube Temsilcisi Gürkan Temiz, grup adına yaptığı basın açıklamasında, bütün vahşete, şiddete ve katliamlara rağmen eşit, özgür ve demokratik bir ülkede, bir arada yaşamayı, barışı savunmaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti.

Kendilerini hiçbir tehdidin korkutamayacağını ve yıldıramayacağını ifade eden Temiz, “Ölen arkadaşlarımız anmak, katliamı protesto etmek için yastayız. 12-13 Ekim günleri bütün Türkiye’de grevdeyiz. Bütün sendikaları, insanlık onuruna sahip çıkan herkesi birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz” diye konuştu.

Cumhuriyet meydanında okunana açıklamanın tam metni şöyle;

?Ölen Arkadaşlarımızı Anmak,  Katliamı Protesto Etmek İçin Yastayız. 12-13 Ekim Pazartesi-Salı Günleri Bütün Türkiye?de Grevdeyiz!

Bütün Sendikaları, Bütün Meslek Örgütlerini, Bütün Siyasi Partileri, Örgütlü-Örgütsüz, Hangi Sendikanın Üyesi Olursa Olsun Bütün İşçileri, Bütün Kamu Çalışanlarını, İnsanlığa Sahip Çıkan Bütün Yurttaşlarımızı Desteğe Çağırıyoruz!

10 Ekim Pazar Günü Ankara?da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık.

Türkiye?nin dört bir yanından, Emek, Barış ve Demokrasi taleplerimizi haykırmak için;

İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için;

?Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi!? demek için;

Saray?ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere ?Dur!? demek için;

Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için;

Başvurusu Ankara Valiliği?ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle barışçıl bir miting için toplanmıştık.

Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları.

Türkiye?nin göbeğinde, Ankara Garı?nda, binlerce polisin gözü önünde patlattılar.

Şu ana kadar belirlenebilen resmi kayıtlara göre 96 bizim verilerimize göre 128 kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı.

Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız!

Bu katliam geçmiş katliamları kat be kat geçmiştir. Ya barışı tesis edeceğiz ya da yeni katliamlara maruz kalacağız. İnadına barış mücadelesine devam edeceğiz. Başımız sağ olsun. Katledilenler barış şehidi olarak anılacaktır.

Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.

Bombaları tanıyoruz.

18 Mayıs?ta Adana ve Mersin?deki, 5 Haziran?da Diyarbakır?daki, 20 Temmuz?da Suruçtaki patlamalardan tanıyoruz; ?aynı seriden? olduğunu biliyoruz.

Katilleri tanıyoruz.

Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır.

Katiller; 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.

Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır.

Amaçlarını biliyoruz.

Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır.

Amaçları; Gezi İsyanından bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır.

Amaçları; halkın iradesine rağmen Kaçak Saray?daki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır.

Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimiz kana bulayanlara sesleniyoruz:

BÜTÜN VAHŞETİNİZE, BÜTÜN ŞİDDETİNİZE, BÜTÜN KATLİAMLARINIZA RAĞMEN EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE BİR ARADA YAŞAMI VE BARIŞI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ!

Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz:

KORKMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ!

DÖKTÜĞÜNÜZ KANDA BOĞULACAKSINIZ!?.

haberl0011haberl0021haberl0031haberl0041haberl0051

Yorum (0)

Konular:

Eğitim-Sen 8 Mart etkinlikleri

Tarih: 09 Mart 2015 Yazan: editor

Eğitim-Sen Anamur şubesi 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününü bir dizi etkinlikle kutladı.

07 Mart 2015 Cumartesi ilçe merkezinde fotoğraf sergisi açan Eğitim-Sen 8 Mart 2015 pazar günü de sendika merkezinden eski cumhuriyet meydanına yürüdü ve bura bir bildiri okuyarak etkinliği sonlandırdı.

Anamur Eğitim-Sen’in meydanda okuduğu bildiri şöyle;

“AKP?nin ve Erkek Egemen

Sistemin Fıtratında Cinsiyetçilik

Var

Reklamlarda izlediğimiz?Kariyer de yaparım çocuk da Sahnelerini düşünün.

Doğum yaptığımız hastane yatağında ?annelik kariyerinin ne güzel bir şey olduğunu dinlemeye  başladık. Biz emekçi kadınların cephesinden ise şimdilerde biraz daha güçlü ?kariyersiz olmaz mı?? sesleri yükseliyor.

Biz ne anneliğin ne de allayıp pullayıp önümüze sürdüğünüz paketlerdeki güvencesiz ve esnek çalışmanın kariyerini istiyoruz. Biz insan onuruna yakışır şekilde yaşamak istiyoruz.  Anne olalım ya da olmayalım bütün

kadınların eşit, özgür ve onurlu  yaşamları için mücadele ediyoruz.

Geride bıraktığımız 2014 yılı erkek egemenliğinin ve AKP?nin kadınlara karşı savaşı yükselttiği bir yıl oldu. Bir yandan Ortadoğu?da faşist dinci IŞİD?in hem Ortadoğu halklarına hem de kadın cinsine yönelik başlattığı savaş; diğer tarafta AKP iktidarı bütün cinsiyetçi ve ırkçı politikalarını hayata geçirme konusunda kirli bir işbirliği içinde oldu, görünen o ki, olmaya da devam edecek.

İktidar 2014?te cinsiyetçi saldırılarına tüm

kurmayları ile devam etti.Kadınların kaç çocuk doğuracağı, ne zaman evleneceği,kahkaha atıp atmayacağı, kadınların fıtratı ve doğum kontrol yöntemleri dâhil birçok konuda kadınları hizaya çekmeye çalıştı.Her gün 5 kadın erkek-devlet işbirliği ile katledilirken, çıkarılan yasa ve düzenlemeler ile bu cinayetler meşrulaştırıldı ve erkekler teşvik edildi. Devletten güç alan erkekler kadınları, kadın cinsine gözdağı verircesine,sokak ortasında katletti. İHD Kadın Komisyonunun raporuna göre 2014 yılının 11 ayında 229 kadın erkekler tarafından katledildi. 234 kadın tecavüze uğradı ve taciz edildi. 527 kadın, erkekler ve askerler tarafından hayati tehlikeye yol açacak şekilde yaralandı. Tüm bunlardan bihaber davranan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadın cinayetlerini önlemeye dönük tedbir aldıklarını söylerken, koruma altındaki 14 kadın katledildi.

.

Kadınlar sadece erkek şiddeti sonucu değil erkek egemen kapitalizmin aşırı kâr hırsı nedeniyle de katledildi. 64?ü tarımda olmak üzere 101 kadın işçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybederken,Isparta?nın Yalvaç ilçesinde elma toplamaya giden 17 kadın kapitalizmin aşırı kâr hırsı ve ucuz iş gücü olarak görüldükleri için sağlıksız çalışma koşulları sonucu katledildi. İktidar  ise yaşanan katliam karşısında körleri, sağırları oynadı.

Bunun yanında kadın eğitim emekçilerine karşı mobbing uygulamalarının arttığı ve

doğrudan erkek idarecilerin kadın eğitimcileri hedef aldığı bir yıl oldu. Pendik,Çukurova,Bursa, Aydın ve Bartın?da olmak üzere 5 kadın öğretmen feci şekilde fiziksel ve sözlü şiddete maruz kaldı. Bartın?da sendikamız üyesi bir kadın öğretmen okul müdürü tarafından cinsel tacize uğradı.

?Kızlı erkekli aynı evde kalıyorlar? ifadesi ?Kızlı erkekli okuyorlar? şekline dönüştü. Hatay?ın Kırıkhan Yatılı Bölge Okulu?nda sendikamız üyesi Eylem öğretmene hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı halde ?öğrencilerini karma şekilde oturttuğu? için soruşturma açıldı.Her iki cinsi birbiri için potansiyel tehlike gören cinsiyetçi zihniyet 19. Milli Eğitim Şurasında resmen tescillendi Ders kitaplarındaki cinsiyetçi öğeler artı.Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun 2011 tarihli kararıyla 2012-2013 öğretim yılından itibaren 5 yıl süreyle?ders kitabı? olarak kabul edilen ve Pasifik Yayınlarına ait olan Sosyal Bilgiler Öğretmen Kılavuz Kitabının ?Adım Adım Türkiye?başlıklı ünitesinde; ?Kınanın gelin olacak kızın yeni evine bağlı kalacağını sembolize etmek üzere yakıldığını, gelinin evinin ve kocasının yoluna gerekirse kurban olacağının vurgulandığını söyleyiniz? gibi etkinliklerle kız çocuklarına geleneksel kadınlık rolleri öğretilmeye çalışıldı.

4+4+4 Kademeli eğitime geçişin temel gayelerinden biri kız çocuklarını asgari bir eğitim düzeyinde tutmaktır. Çünkü kademeler arasında geçişlerde kız çocuklarının okuldan kopması kaçınılmazdır.. Buna paralel olarak orta kademede evlilik yasağının kaldırılması yine orta kademede açık liseye devam imkânından murat edilen kız çocuklarının erken yaşta evliliklerinin teşviki ve çocuk doğurma oranının yükseltilmesidir. Türkiye bu konuda Çin?i model almakta fazla nüfusla ucuz emek piyasası arttırmayı hedeflemektedir. Diğer taraftan eğitimin dinselleştirilmesi yoluyla rıza üretimi sağlanmak istenmektedir.

İtaat eden sorgulamayan, iktidarın isteklerini yerine getiren bir nesil için mevcut  anlayışın yıkılması ve yerine orta çağ cinsiyet rejiminin inşa edilmesi söz konusudur.Hal böyleyken hangi derslerin okutulacağından örneğin sağlık bilgisi gibi derslerin okutulmak istenmemesi, biyoloji dersinden üremeye dair konuların elenmesi, sınıfların kız ve erkek olarak ayrıştırılmaya çalışılması, aynı sınıfta karma eğitim gören çocukların ayrı sıralara oturtulmak istenmesine kadar bir dizi cinsiyet ayrımcı uygulama daha yoğun bir biçimde gündeme getiriliyor.Hatta okullarda inanılması zor ama kadın yöneticiler tarafından kısa etek timleri oluşturulabilmektedir. Mevcut eğitim sisteminde dahi yok sayılan farklı cinsiyet kimliği ve cinsel yönelime sahip çocuklarsa büsbütün dışlanıyor. Eğitim Sen olarak şimdiye dek cinsiyet ayrımcılığına karşı ders kitaplarının ayrımcı öğelerden arındırılması okullarda toplumsal cinsiyet dersinin okutulması bu konunun hizmet içi eğitim programlarına alınması ve özellikle eğitim fakültelerinde ders olarak okutulması yönünde bir mücadele yürüttük. Yine cinsel eğitimin verilmesi gerektiğini belirttik.Geldiğimiz aşamada ne yazık ki var olanın çok gerisinde bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Şayet eğitim egemenlerin elinde itaate zorlayan bir araca dönüşebiliyorsa bizler açısından da özgürleşme yolunda bir mevzie dönüşebilir. Egemenlerin elinden bunu almak ve eğitimin özgürlükçü laik bilimsel anadilinde parasız olmasını sağlamak gerekiyor. Kadın hareketinin kazanımlarına sahip çıkmalı ve erkek egemenliğinin her türlü oyununu bozmalıyız.

SONUÇ OLARAK

Geride bıraktığımız yıl kadınlar bakımından bizi nasıl zorlu ama bir o kadar da kadın zaferinin yaşandığı bir yılın beklediğini gösteriyor. Bunca yıllık mücadelemizden ve kazanımlarımızdan aldığımız güç ile daha fazla özgürlük ve isyan dememiz gereken zamandayız. 25 Kasımın ardından gösterdiğimiz ortak mücadele hattını 8 Mart?ta

daha da büyütmek gibi bir görevimiz var artık.8 Martın ücretli tatil edilmesi mücadelesi bizim bakımımızdan yakaladığımız önemli bir düzey. Şimdi bu talebi kazanıma dönüştürme zamanı. Din, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın bütün kadınların ortak mücadelesi için daha fazla ortak zeminlerde buluşmalı ve savaşın en fazla yıkım getirdiği biz kadınlar barış için aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam

etmeliyiz.”

haber0066haber0075haber0084haber0092haber0046haber0036haber0026haber0015haber0056

Yorum (0)

Konular:

Eğitim-Sen Taziye mesajı.

Tarih: 01 Mart 2015 Yazan: editor

Edebiyatımızın Ulu Çınarını Kaybettik Başımız Sağ Olsun. Anamur EĞİTİM-SEN

“Yaşar Kemal?in, Kafkaslardan başlayıp Çukurova?ya uzanan olağanüstü yaşam öyküsü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde sona erdi. Edebiyatımızın ?Ağrı Dağı? Yaşar Kemal tedavi gördüğü İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Sadece biz değil, dünya halkları bir halk ozanını, bilgesini yitirdi. Hepimizin başı sağ olsun.

En az yapıtları kadar yaşamı ve kişiliği ile hepimize çok şey katan ?Toros yürekli? Yaşar Kemal yüzlerce kez anlatılmış, hatta belki de şu anda memleketin herhangi bir yerinde yaşanmakta olan öyküler anlattı bize.

Yaşamı çoğaltan yapıtları ile kâh köylüye zulmeden Abdi Ağaya karşı baş kaldırıp Toroslara çıkan İnce Memed olduk,

Kâh ?Angara? ile işbirliği yapan çeltik ağalarının başka kasabaya tayin ettirirken arkasından Teneke çaldırdığı kaymakam Fikret Irmaklı…

Kâh Ağrı Dağı Efsanesi?nde dağ köylerinde yaşayan Ahmet ve paşanın kızı Gülbahar?ın her engeli aşan destansı sevdasında kendimize yer aradık,

Kâh  ?bütün mümkünlerini yitirmiş? köylülerin hayatta kalmak için bir ermiş yaratıp, ona sığınmalarını anlattığı Yer Demir Gök Bakır?da efsane ile acımasız gerçek arasında gidip geldik…

?O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler? diyerek başladığı Demirciler Çarşısı Cinayeti?nde kan davasına tutuşan ağaların yanı başında yazılan yeni tarihe,

Bir Ada Hikâyesi Dörtlemesi ile binlerce yıldır beraber yaşayan halkların kardeşliklerine, kültürlerinin güzelliğine, çeşitliliğine ve uyumuna olduğu kadar savaşın, mübadelenin korkunç yüzüne de tanıklık ettik.

Yaşar Kemal?in Yaşamı Da Bize Anlattığı Öyküler Gibidir.

Öyle bir öykü ki;  Adana’da pamuk tarlalarında batozlarda ırgatlıktan traktör sürücülüğüne, pirinç tarlalarında su bekçiliğinden arzuhalciliğe,  öğretmenlikten kütüphane memurluğuna,  Türkiye Yazarlar Sendikasının ilk genel başkanlığından PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanlığına hayatla yoğrulmuş?.

Yoksulluğu, hapisleri, sürgünleri, baskıları iliğine kadar yaşamış?.

Eserleri 40 dile çevrilip, Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ilk memleket yazarı olmuş?

?Kendimi bildim bileli zulüm görenlerle, hakkı yenenlerle, sömürülenlerle, acı çekenlerle, yoksullarla birlikteyim? sözünün hakkını sonuna kadar veren bir yaşam öyküsü..

Osmaniye’nin Hemite köyünde başlayan bu efsanevi yaşam öyküsü bir buçuk aydır yoğun bakımda kaldığı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde noktalandı.

Sadece edebiyatımızın değil,  barışın, kardeşliğin, eşitliğin ve adaletin yılmaz savaşçısı bir ulu çınarı kaybettik.

Gölgesi altındakileri daima korumaya devam edecek bu ulu çınarı,

?İnsanlar dünyaya geldikten sonra, ellerinden alınamaz ya da alınmaması gereken bir takım haklara sahip olurlar. Yaşama hakkı, yeme hakkı, doyma hakkı, başını sokacak bir yer bulma hakkı, işkence edilmeme, tutsak olmama, sömürülmeme hakkı, eğlenme, dinlenme, gülebilme hakkı… Bunların hepsi insanların insanca yaşamasını sağlarlar. Bunlardan bir tanesi olmazsa insanoğlunun onuru zedelenir, yaşamasının tadı tuzu kalmaz. Şu yaşanası dünya ağı kesilir insanın başına?

Sözleri ile özetlediği insanlığın öz değerlerine sonuna kadar sahip çıkarak yaşatmaya devam edeceğiz”.

yasar-kemal-sozleri-1

Yorum (0)

Konular:

Eğiti Sen 13 Şubatta greve gitti.

Tarih: 15 Şubat 2015 Yazan: editor

Anamur Eğitim Sen ilçe temsilciliği 13 Şubat’ta yapılan grevle ilgili Yazılı basın açıklaması yaptı.

Eğitim Sen Anamur temsilciliğinin yaptığı açıklama şöyle;

“Türkiye`de eğitim sistemi ve toplumsal yaşamın siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda tekçi, baskıcı ve dayatmacı bir şekilde düzenlenmektedir. Eğitimin bütün kademelerinde pedagoji bilimine tamamen aykırı, bilim düşmanı politika ve uygulamalar artmıştır. Okulöncesinden üniversitelere kadar eğitim sistemi büyük oranda dini kural ve referanslara göre biçimlendirilmektedir.

Siyasi iktidar, eğitim sistemini bilimsel ve demokratik değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı politikaları hayata geçirmektedir. AKP, çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye toplumunu özellikle inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırmayı ve çatışma alanları yaratarak, baskıcı, otoriter iktidarını pekiştirmeyi hedeflemektedir.

Eğitimde 4+4+4 dayatması, zorunlu ve “zorunlu seçmeli” din dersleri uygulaması, TEOG, YGS ve LYS`de öğrencilere din soruları sorulması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması, öğretmen atamalarındaki branş dağılımı, okullara mescit açılmasının zorunlu tutulması; karma eğitimi kaldırma girişimleri, artan siyasi kadrolaşma uygulamaları ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar gibi birçok konu başlığında, eğitimin dini kurallara göre düzenlenmesi uygulamaları hızla artmaktadır.

İktidarın eğitimi tamamen dini kurallara göre düzenlemek hedefiyle 19. Milli Eğitim Şurası`nda aldığı kararlar, eğitim sisteminin ve ülkenin nereye götürülmek istendiğini açıkça göstermektedir. AKP`nin tüm topluma yönelik zorla “tek din, tek dil, tek mezhep” dayatması, toplumun farklı kesimlerine yönelik ayrımcı, dışlayıcı ve farklı inanç ve kimlikleri aşağılamaya dayanan uygulamaların artmasına neden olmuştur.

Türkiye`de eğitim kurumları, AKP`nin mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile eliyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılırken, iç güvenlik paketi gibi faşizan özellikler gösteren düzenlemelerle laik, bilimsel eğitime ve demokratik yaşam anlayışına karşı resmen savaş ilan etmiştir.

Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ve bütün yurttaşların eşit haklar temelinde bir arada yaşaması ile mümkündür.

Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmadığına göre, tüm düşünce, inanç ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inanç sisteminin kural ve ibadetini okullarda öğretmesi kabul edilemez. Devlet, kişisel bir alan olan inanç alanından elini çekmeli, siyasi iktidar inanç alanını kendi çıkarları için istismar etmekten derhal vazgeçmelidir.Tüm bu gelişmeler nedeniyle 13 Şubat’ta GREVDEYİZ.”

ANAMUR EĞİTİM SEN

haber0013

Yorum (0)

Konular:

Eğitim Sen, Nazım Hikmet’i andı

Tarih: 05 Haziran 2014 Yazan: editor3

pic5lp002Eğitim Sen Anamur Temsilciliği şair Nazım Hikmet’i anma gecesi düzenledi.

Anamur Kültür Merkezi’nde düzenlenen gecede, şair Nazım Hikmet Ran’ın hayatını anlatan oratoryo sunuldu.

Daha sonra şairin şiirlerinden örnekler verilen programda, türküler söylendi.pic5lp001pic5lp003pic5lp004pic5lp005pic5lp006pic5lp007pic5lp008

Yorum (0)

Konular: ,

Eğitim Sen’den dayanışma yemeği

Tarih: 03 Haziran 2014 Yazan: editor3

pic52pwr005Eğitim Sen Anamur Temsilciliği, dayanışma yemeği düzenledi.

Ören?deki yemekte konuşan Temsilci Gürkan Temiz, şunları kaydetti:

?Öncelikle yıldönümünü yaşadığımız gezi parkı eylemlerinde hayatlarını kaybeden geçlerimizi anmak istiyorum. Sadece özgürlüklerimize dokunma diyen gençlerimizin sert müdahalelerle susturulmaya çalışılması hükümetin demokrasinin, özgürlüklerin neresinde olduğu bize göstermektedir.

Eğitim-Sen?in mücadele tarihi, sadece eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal örgütlenmelerinin değil ülkenin; demokratikleşmesi, cinsiyete, etnik kökene, dinsel, mezhepsel kimliklere dayalı ayrımcılığın son bulması ve toplumsal barışın inşa edilmesi mücadelesinin de tarihidir. Bu tarihsel misyonla sendikamız gezi eylemlerinin de merkezinde olmuştur.

Hükümet; son dönemde yaptığı değişiklikler ile eğitimde yıllardır uygulanan piyasa merkezli politikaların ve siyasal kadrolaşma hamlelerinin çok daha ilerisini hedeflemiştir.  Dershanelerin kapatılması bahanesi üzerinden bir taraftan kamu kaynakları ile özel okulların doğrudan desteklenmesini getirirken, diğer taraftan sayıları 100 bini bulan eğitim yöneticilerine yönelik tarihin en büyük ve en kapsamlı tasfiye planını yapmıştır. Yapılan bu düzenlemeler ile eğitim çalışanlarının iç barışı büyük bir yara almış, geri dönülmesi güç kutuplaşmalar ortaya çıkmıştır.

Dünden bugüne savunduğumuz, uğrunda bedeller ödediğimiz değerler bir kez daha önem kazanmış, haklılığımızı ortaya koymuştur. İleri demokrasi, özgürlük vaatleriyle kendisine meşruiyet kazandıran siyasal iktidar, demokrasiyi ortadan kaldırmaya girişmiştir. Kendisinden olmayanlara tahammül edemediğini yaptığı düzenlemeler ve atamalarla sürekli olarak göstermiştir. Yapılan düzenlemeler AKP nin demokrasiyi seçme ve seçilme hakkından ibaret gördüğünün, mağduru oynadığı dönemlerde özenle savunduğu kişi hak ve özgürlüklerine bakışının gücü eline almasıyla değiştiğinin yada her zaman vurguladığımız gibi bu konularda samimi olmadığının göstergesidir.

12 yıllık AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 12 bini fazla işçi yaşamını yitirmiştir. Soma`da yaşanan katliam, bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin en son ve en acı halkası olmuştur.

Eğitim ve bilim emekçileri bugün yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiştir. Dünya ülkeleri ile kıyaslandığında aldığımız ücretler bırakın AB ülkelerini gelişmekte olmakla kandırılan ülkelerin dahi altındadır. Bu durum bizlerin toplum nezdinde itibar kaybına uğramamıza neden olmaktadır. İşbirlikçi sendika aldığı düşük zamla öğünerek bu gerçekliğin üstünü örtmeye çalışmaktadır.

Eğitim Sen, üstlendiği misyonla emek ve demokrasi mücadelesinde yılmamış, mücadeleyi her alanda yükselterek cevap olmuştur.

Bizim yerimiz her zaman olduğu gibi direnenlerin, mücadele edenlerin, emekten yana ezilenlerin, ötekileştirilenlerin yanıdır. Değerli Eğitim-Sen üyeleri ve sevgili dostlarımız, gün oldu çoğaldık gün oldu azaldık, ama asla teslim olmadık. Encümen-i Muallimden, TÖS?e, TÖB-DER?den Eğitim-Sen?e mücadelemiz, büyüklüğünü ortaya koymaktadır.

Ülkemizde solda yer alan tüm kesimlerin küçük siyasal farklılıklarını ikinci planda bırakarak emek eksenli sendikacılığı benimsemesi ve Eğitim Sen?de birleşmesi en büyük özlemimizdir.?pic52pwr004pic52pwr006pic52pwr007pic52pwr008pic52pwr009pic52pwr010pic52pwr012pic52pwr013pic52pwr014pic52pwr015pic52pwr016pic52pwr0161pic52pwr017pic52pwr018

Yorum (0)

Konular:

1 Mayıs basın açıklaması

Tarih: 29 Nisan 2014 Yazan: editor

Anamur ‘Emek ve demokrasi platformu’ 1 Mayıs işçi bayramıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:

“EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMUNDAN 1 MAYIS?A ÇAĞRI

Tüm Emekçileri, Emekten yana olanları 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlamak için meydanlara çağırıyoruz.1 Mayısta emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırılara ,ortak irade ile karşı çıkmalıyız. Yoksulluğa, kuralsız güvencesiz çalışma biçimlerine, sendikal hak ihlallerine, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik girişimlere,doğal çevrenin yok edilmemesi için özgür,demokratik bir ülke için,1 Mayısta Anamur Cumhuriyet  meydanında olacağız.

Ücretli köleliğe karşı, taşeronlaşmaya karşı, Eğitimin, sağlığın ticarileşmemesi için,sömürüye ,baskıya karşı durmak için, bedel ödeyerek elde ettiğimiz bu günler için, elimizden alınan tüm haklarımız için,sınıfsal mücadeleyi yükseltmek için,insanca yaşayacağımız,insanca çalışabileceğimiz bir dünya için, 1 Mayıs dünya işçilerinin emekçilerinin mücadele gününde halkımızı Anamur Cumhuriyet Meydanına davet ediyoruz.

Siz de emekçiyiz diyorsanız,emekten yanayız diyorsanız, alın terimize, emeğimize kendimize olan saygımız gereği 1 Mayıslarda meydanlarda olmalıyız.

Onun için 1 Mayıs Perşembe günü saat: 11.00 otogar meydanında bir araya gelip, saat 11.15 de  otogardan cumhuriyet meydanına yürüyüşle başlayan 1 Mayıs kutlamasında sizde olmalısınız. Yoksanız bir eksiğiz.

KATILIMCI KİTLE ÖRGÜTLERİ

Eğitim-Sen, SES, BES, Eğitim-İş, CHP, ÖDP, ADD, BARO, CHP Gençlik Kolları, TGB,   Akine Köylüleri Derneği, Tokgöz Ekmek Fabrikası İşçileri”

haber0011

Yorum (0)

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.