Konu Arşivi | "30 Agustos"

Konular:

Anamur’da 30 Ağustos kutlaması

Tarih: 30 Ağustos 2013 Yazan: editor3

xptragfs4002Anamur?da 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla program düzenlendi.

Program, saat 09.15?te Kaymakamlık makamındaki tebrikat ile başladı. Kaymakam Cengiz Cantürk, Belediye Başkanı Mehmet Türe ve Garnizon Komutanı Hv. Alb. Ekrem Kesikbaş, kurum amirleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşların kutlamalarını kabul etti.

Daha sonra Cumhuriyet meydanındaki törene geçildi. Buradaki törene Kaymakam Cengiz Cantürk, Belediye Başkanı Mehmet Türe, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Özmek, Garnizon Komutanı Hv. Alb. Ekrem Kesikbaş, Baro Temsilcisi Avukat Selime Gökçen Güneş, kurum amirleri, askerler, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin temsilcileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel?in mesajı okundu.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Hv. Ütğm. Aykut Aydemir, ?Yüce Türk Ulusunun ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde verdiği kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesinin son halkası olan büyük zaferin, 91. yıldönümünü kutlamanın sevincini ve gururunu yaşıyoruz. Bu vesile ile Ulu Önder Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, şükran ve minnet duyguları ile anıyoruz? dedi.

Türk tarihine altın harflerle yazılan 30 Ağustos Zaferi?nin, tarihin her döneminde hür yaşamış olan Türk milletinin, ülkesini parçalamak ve kendisini esaret altına almak isteyenlere karşı, milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, ordusu ile omuz omuza, “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla sürdürdüğü bir bağımsızlık mücadelesinin neticesi olduğunu vurgulayan Aydemir, şunları söyledi:

?Bu zafer, içinde bulunulan tüm olumsuzluklara rağmen, Türk milletinin sarsılmaz azmi, yüksek iradesi, vatanseverliği ve kahramanlığı ile kazanılmıştır. Bu büyük zafer, ulusumuzun, erkek-kadın, genç-yaşlı tüm fertleriyle birlikte verdiği varoluş mücadelesinin en büyük destanlarından biridir.

Hamuru vatan aşkı ve bağımsızlık tutkusuyla mayalanmış olan Türk milletinin, hiçbir güç karşısında boyun eğmeyeceğini bilen ulu önder, 91 yıl önce bugün kahraman Türk ordusuyla birlikte, harp tarihine altın harflerle yazılacak eşsiz bir zafere imza atmıştır. Türk ulusunu esaretin karanlığına gömülmekten kurtarmak, hür ve bağımsız bir millet haline getirmek gayesiyle düşman, İnönü’de mağlup edilmiş, ardından bağımsızlığın gerçekleşeceğine olan inanç, Sakarya’da pekişmiş ve son olarak Büyük Taarruz ile birlikte bağımsızlık mücadelesi tamamlanmıştır. Büyük Türk Milleti, bu eşsiz zaferle birlikte özgürlük aşkını tüm dünyaya göstermiştir.

Aynı zamanda bu zafer, şartlar ne kadar zor ve ümitsiz olursa olsun, bağımsızlığı ve onuru için, birlik ve beraberlik içerisinde mücadele eden bir milletin karşısında hiçbir gücün duramayacağını tüm dünyaya göstermiş ve esaret altında bulunan diğer milletlere örnek olmuştur.

Milletiyle omuz omuza bu zaferi kazanan Türk ordusu bugün de Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerine olan yürekten bağlılığı, üstün disiplin anlayışı ve hepsinden önemlisi Türk milletinden aldığı güçle, üstlendiği her türlü görevi başarıyla yerine getirmeye muktedirdir.

Yüreğindeki vatan sevgisi ve üstün cesaret ile canını, kanının son damlasına kadar milletine ve ülkesine adayan Türk askerinin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de aynı inanç ve azimle canını seve seve feda edeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk silahlı kuvvetleri günü vesilesiyle bu güzel vatanı bizlere armağan eden, başta Büyük Önderimiz Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin manevi huzurlarında bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.?

Anadolu Lisesi öğrencileri Ayşe Deniz ve Aylin Er?in Zafer Bayramı ile ilgili okuduğu şiirler ile tören sona erdi. Öğrencilere, günün anısına hediyeler verildi.xptragfs4001xptragfs4005xptragfs4003xptragfs4004xptragfs4t001xptragfs4006xptragfs4007

Yorum (0)

Konular:

Anamur’da 30 Ağustos kutlandı

Tarih: 30 Ağustos 2012 Yazan: editor3

Anamur’da 30 Ağustos Zaferi’nin 90. yıldönümü dolayısıyla tören düzenlendi.
Cumhuriyet meydanında çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende günün amlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Hv. Üsteğmen Burak Kırbay, ”Bu zafer yüce Türk Milletve ve onun bağrından çıkmış kahraman ordusunun en zor şartlarda bile hiçbir güce boyun eğmeyeceğinin, egemenliği ve özgürlüğü söz konusu olduğunda gücünün ve yeteneğinin hiçbir engel tanımayacağının eşsiz bir göstergesidir” dedi.
Kırbay, 30 Ağustos Zaferi’nin vazgeçilmez bir bağımsızlık meşalesi olduğunu ifade ederek, ”Bu meşaleyi yakan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyoruz” diye konuştu.
Öğrencilerin Anamur Lisesi öğrencileri Çağla Yılmaz ve Havva Köse?nin okuduğu şiirler ve resmi geçit ile tören sona erdi.
Törene, Mersin Vali Yardımcısı Metin Borazan, Belediye Başkanı Mehmet Türe, Cumhuriyet Savcısı Burak Yılmaz, Garnizon Komutanı Hv. Alb. Ekrem Kesikbaş, siyasi parti ve sivil topum örgütü temsilcileri, daire amirleri ve vatandaşlar katıldı.rllhgsmsjkx5xi001
rllhgsmsjkx5xi002rllhgsmsjkx5xi003rllhgsmsjkx5xi004rllhgsmsjkx5xi005rllhgsmsjkx5xi006rllhgsmsjkx5xi007rllhgsmsjkx5xi008

Yorum (2)

Konular:

Bir zafer böyle kazanıldı…

Tarih: 30 Ağustos 2012 Yazan: editor3

Başkomutanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya’ya bağlı Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922′de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaş. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. İstiklal Savaşı’nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıldönümü Türkiye’de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır.
Kurtuluş Savaşı’nın son evresi 26 Ağustos 1922′de Afyonkarahisar - Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz ile açılmış ve 9 Eylül 1922′de İzmir’in Yunan işgâlinden kurtarılmasıyla sonuçlanmıştır.
1922 Yazında durum
Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda Yunan tarafı Şubat ve Mart 1922′de Londra’ya uzun bir ziyarette bulunarak ülkesine yapılan askeri yardımın artırılmasını istedi. Ancak bu istek Lloyd George hükümetince reddedildi. Gounaris bunun üzerine Yunan ordusunu Anadolu’dan çekme tehdidinde bulundu ise de bunu kendi hükümetine kabul ettiremeyerek istifaya zorlandı. başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sakarya’da kazanılan savaşın en önemli sonucu 20 Ekim 1921′de Ankara Hükümeti ile Fransa arasında imzalanan anlaşma oldu. Bu anlaşma ile Fransa Türkiye’ye karşı katı bir politika izleyen İngiltere’den yolunu ayırarak Türkiye ile işbirliği yoluna girmişti. Bu arada İtalyanların da Temmuz 1921′de Antalya bölgesinden çekilerek Yunanistan’a karşı Türk tarafını destekleyen bir tavır almasıyla müttefikler arasındaki anlaşmazlıklar iyice su yüzüne çıktı.
TBMM Hükümeti Dişişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey’in (Tengirşenk) Şubat 1922′deki Londra ve Paris ziyaretlerinden sonra, İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri Mart 1922′de Paris’te toplanarak ateşkes de dahil olmak üzere Sevr Antlaşması’nda bazı değişiklikler yapmayı öngören önerilerde bulundular. Fakat Ankara Hükümeti öncelikle Yunan ordusunun Anadolu’yu tahliye etmesinde ısrar edince anlaşma sağlanamadı.
Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığı 3 ay boyunca daha sonra da süresiz uzatılmıştır.
Temmuz ayında İçişleri Bakanı Fethi Bey (Okyar) Paris ve Londra’yı ziyaret etti. Bu görüşmelerden bir sonuç alınamaması üzerine Türk hükümeti barış yolunun kapalı olduğuna hükmederek taarruz kararı aldı. Fethi Bey Ankara’ya 14 Ağustos’ta yolladığı raporda “Milli gayenin sağlanması, ancak askeri faaliyetlerle kabil olabilecektir” görüşünü bildirdi.
Türk hazırlıkları
15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edilerek, 1899, 1900, 1901 doğumlular silah altına alınmış, ordunun asker eksiği tamamlanmıştı. Türk kuvvetlerinin eksikleri de siviller dahil çeşitli kaynaklardan tamamlanmaya çalışıldı. 20 Ekim 1921′de imzalanan anlaşmayla Çukurova’daki işgalini sonlandıran Fransa’dan önemli miktarda silah ve mühimmat desteği alındı. Sovyetler Birliği’nden sağlanan mali yardım da orduyu geliştirmekte kullanıldı. Batı Cephesi’nde askeri mevcut 208.000 kişiye ulaştı. Yiyecek, giyecek ve cephane yeterli düzeye getirildi.
Genel taarruz hazırlıkları Haziran 1922′de başlatıldı. 6 Ağustos 1922′de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Paşa, Akşehir’e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti. Türk ordusu Yunan cephesinin en güçlü direnek merkezinden saldıracaktı.
Yunan hazırlıkları
Yunanlılar bir Türk Taarruzu’na karşı hazırlıksız değildi. Öncelikle Afyon bölgesi tamamen müstahkem hale getirilmiş, sıra sıra tel örgüler, makineli tüfek yuvaları ve topçu mevzileri ile takviye edilmişti. Ayrıca, bir geri çekilme gerektiğinde Afyon kuzeyinde İlbulak dağı merkez olmak üzere 2. bir mevzi, daha geride Dumlupınar-Toklusivrisi hattında 3. bir mevzi hazırlanmıştı.
Bunun yanında İzmir-Afyon-Eskişehir demiryolu, Mudanya iskelesinin Yunanlıların elinde olması, keşif uçakları, 4000 den fazla kamyon ve otomobil Türk ordusuna kıyasla büyük bir lojistik ve keşif üstünlüğü sağlıyordu.
Bunlara dayanarak, Yunanlılar açık araziden gelecek bir tehdide karşı hem sayı üstünlüklerini koruyarak taarruzu defedebileceklerini, hem de keşif kabiliyetleri ve İngiliz casusluk ağı ile bu taarruz için yapılması gereken bir yığınağı önceden tespit edebileceklerini düşünüyorlardı.
Ayrıca, güneyden gelebilecek bir tehdit karşısında ise Afyon-Çay doğrultusunda bir karşı taarruz ile Türk ordusunu ikmal üslerinden ayırıp imha etmeyi planlamaktaydılar.
Mustafa Kemal Paşa, ordunun taarruz hazırlıklarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmüştür. Taarruzu gizlemek için Temmuz ayı sonunda ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenleyerek komutanlarla topluca görüşme imkânı sağlamıştır.
Büyük taarruz öncesinde Yunan Cephe Ordusu 3 Kolordu düzeninde Eskişehir Kuzeyinden Afyon güneyine kadar yayılmış, en kuzeyde İnegöl’de 11. Piyade Tümeni Uşak’ta ise 2. Piyade Tümeni ve bazı bağımsız alaylarla yanlarını kapatmaktaydı. Yunan ordusunun toplam mevcudu 300.000 kadar olup, bunun 225.000′i Anadolu’da bulunmaktaydı.
3. Yunan Kolordusu (General Sumilas) Eskişehir önlerinde 3., 10. ve 15. Piyade Tümenleri ile Bursa istikametini kapatırken aynı zamanda Kütahya önlerinde mevzilenmiş 2. Yunan Kolordusu (General Digenis) 7., 9. ve 13. Piyade Tümenleri ile hem cephenin orta kısmını kapatmakta hem de Eskişehir veya Afyon’a yönelebilecek bir Türk taarruzuna karşı 3. veya 1. Kolorduya ihtiyat vazifesi görmekteydi. 1. Yunan Kolordusu (General Trikupis) ise karargahı Afyon’da olmak üzere cephenin güneyini savunmaktaydı. 1. Kolordu tümü cephe hattında olmak üzere 1., 4., 5. ve 12. Piyade tümenlerine komuta etmekteydi.
General Hacianesti Yunan Küçük Asya Ordusunun başına getirildiğinde Büyük Taarruz kaderine etkileyecek iki karar aldı;
Bunlardan ilki 1. Kolordu komutanı ihtiyattaki 2. Kolordu’ya savaş durumunda emir verme yetkisini kaldırması, diğeri ise 1. Kolordu’nun normal düzeninde kendi ihtiyatında olan tümenleri de cephe hattına yayarak Trikupis’i tamamen ihtiyatsız bırakmasıydı. Böylece, Afyon’a yönelecek bir Türk taarruzunda eğer cephe zorlanırsa, Trikupis ya İzmir’deki üstü Hacianesti’yi 2. Kolorduyu veya en azından birliklerinden bir kısmını kendi emrine almak için ikna etmek zorunda kalacaktı. Savaş durumunda iletişim yetersizliği ve zamanın kritikliği dikkate alındığında feci derecede yanlış bir karar olduğu daha sonra açığa çıkacaktı.
Taarruzun başlaması
26 Ağustos gecesi 5. Süvari Kolordusu, Ahır Dağları üzerindeki Yunanlıların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başladı. İntikal bütün gece sabaha kadar sürdü.
26 Ağustos sabaha karşı 4:30 da başlaması planlanan taarruz sis sebebiyle ancak 5:30 da başlayabilmiş, yarım saat süren çok yoğun bir bombardıman ile yunan ön hat mevzileri büyük yıkıma uğratılmış, topcu gözetlemesi ve makineli tüfek mevzileri iş göremez hale getirilmiştir. 6:00 da başlayan piyade taarruzu, kısa sürede gelişmiş, Tınaztepe, Belentepe, Kalecik sivrisinin geri alınması ile sonuçlanmıştır. Ancak, gerek geriden gelen yunan takviyelerinin direnmesi, gerek Sincanlı Ovası’nda mevzilenmiş yunan topçularının şiddetli ateşi gerekse de taarruz momentinin kaybedilmesi ile taarruz öğlene doğru yavaşlamış ve durmuştur. Tınaztepe’deki kuvvetli Yunan karşı taarruzu ve Kurtkaya mevzisinin direnişi ile Türk kuvvetleri kısmi geri çekilmelerle akşam saatlerinde bir denge oluşmuştur. Bu esnada 2. Türk Ordusu’nun özellikle 2. Yunan Kolordusu’na şiddetli taarruzları bu kolordu kuvvetlerinin 1. Kolordu’yu daha fazla takviye edememesine yolaçmış, Hatzanestis’nin sarsılan güney cephesini takviye etmek yerine, 2. Kolordu’nun esas plandaki gibi Çay istikametine taarruz etmesi emri işleri daha da karıştırmış, Yunanlıları stratejik bir sıkıntıya sokmuştur. Öte yandan yarma bölgesinin batısında Türk kolordusu, İzmir-Uşak bağlantısını kesmiş, cephe gerisinde büyük kargaşaya yol açmıştır.
Trikupis, bu durumda elindeki tek şansın eldeki bütün ihtiyatları ile Kalecik sivrisi (belen tepesi) istikametinde bir gece taarruzu yapmak olduğunu düşünmüştür. Ancak, Türk devam taarruzunun (topların ileri alınmasının desteği ile) 27 Ağustos sabaha karşı Tınaztepe, Erkmentepe ve Kurtkaya tepesinin düşürmesi neticesinde 4. Piyade Tümeni’nin dağılması, 1. Piyade Tümeni’nin ağır kayıplarla geri çekilmesi Yunan cephesinin 27 Ağustos öğlen saatlerinde tamamen çökmesine yolaçmıştır. Cephenin hiç beklenmedik bir şekilde çökmesi, Yunan 1. Kolordusunu ikiye bölmüş, kuşatılmamak için, İzmir yönünde bir geri çekilme yerine ulaşım altyapısı yetersiz Kuzeybatı yönünde çekilmekten başka imkân kalmamış, Yunan 1. Kolordu karargahı, 4. Tümenin kalıntıları, 5. ve 12. Tümenler, 2. Kolordu birlikleri Afyon-Döğer hattını bırakarak İlbulak Dağı civarına çekilmiştir. Diğer tarafta kalan General Frangu komutasındaki 1. Tümen ve takviye birlikleri İlbulak hattında da duramayarak, Dumlupınar’a çekilmeye devam etmiş böylece Yunan ordusu içindeki sevk ve idare bütünlüğü bozulmuştur.
28 Ağustos-30 Ağustos sabahı arasında Türk birlikleri ile çekilen Yunan birlikleri arasında yer yer şiddetli çatışmalar çıkmış, Yunan birliklerinin Türk kuvvetlerinin takibinden kurtulamaması, mevzi almalarına engel olmuştur. Ayrıca, 3. Kolordu ile geri çekilen Yunan birliklerinin arasında açılan boşluktan içeri dalan 2. Türk Ordusu birliklerinin Kuzeyden çevirme yapması Yunan ordusunun ana parçası olan 1. ve 2. Kolordu birliklerinin Murat Dağı eteklerinde bir torbaya girmesine yolaçmıştır. 30 Ağustos günü akşam saat 19:30′a kadar süren bugün Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen büyük çarpışmalarda Yunan birlikleri imha edilip dağıtılmıştır. Bu muharebede Yunan 4. ve 12. Tümenleri tamamen, 5. ve 9. Tümenleri kısmen imha olmuştur.
General Trikupis ve kurmaylarının bir kısmı ile 10.000 civarında asker Kızıltaş vadisinden gece karanlığında kaçmayı başarmıştır. Fakat General Trikupis ve kurmayları ile 6000 asker, 2 Eylül de Uşak’ta Türk kuvvetlerine teslim olmuştur.
Bu son muharebe ile birlikte bir zamanlar Yunan Ordusunun bel kemiğini teşkil eden 6 Piyade Tümeni (85.000 asker) dağıtılmıştır. Türk kuvvetlerinin önünde İzmir yönünde hırpalanmış 2 Tümen ve bazı bağımsız alaylar, Bursa istikametinde ise sağ kanatları tamamen açıkta kalmış, önlerinde tahmin edemedikleri düşman kuvvetlerinin hedefi haline gelmiş 3. Kolordu kalmıştır. Bundan sonrasında savaş tamamen bir kaçma kovalamaya dönmüş, 9 Eylül’de İzmir, 17 Eylül’de Bandırma’dan kalan Yunan birliklerinin tahliyesi ile son bulmuştur.
Bu savaşta Yunan Ordusu’nun zayiatı 100.000′in üzerindeydi. Batı Anadolu geri çekilen Yunan Ordusu tarafından uygulanan yakıp yıkma taktiği ile büyük ölçüde harap olmuştur.
Meydan savaşından sonra, çevreyi gezen Mustafa Kemal Paşa, düşmanın ağır yenilgisini, savaş alanında bıraktığı silah, cephane ve savaş malzemesini, ölülerini, sürü sürü esirin kafilelerle geriye götürülmesini gördükten sonra çok duygulanmış ve yanındakilere,
“Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir” demiştir.
Savaştan hemen sonra, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Ordulara şu ünlü emri vermiştir:
“Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
Bu emir doğrultusunda üç koldan İzmir’e ilerleyen ordu;
1 Eylül’de Uşak’ı, 2 Eylül’de Eskişehir’i, 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik’i, 7 Eylül’de Aydın’ı, 8 Eylül’de Manisa’yı geri almış, 9 Eylül’de İzmir’e girmiştir.
Sonuçları
Büyük Taarruz, yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun galibiyetiyle sonuçlanan ilk taarruz savaşıdır. Çanakkale ve Sakarya’da Türk zaferi, hücum eden düşmanı durdurmakla sınırlı kalmıştır. Oysa Başkumandan Meydan Muharebesi’nde düşman ordusu topyekûn yokedilmiş, yaklaşık 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmiştir.
Zafer, Yunan işgaline son vererek Kurtuluş Savaşının kesin bir askeri sonuca ulaşmasını sağlamıştır. Böylece Türk tarafı Lozan’da önemli bir diplomatik avantajla katılmış, askeri durumun barış görüşmelerinde aleyhte pazarlık kozu olarak kullanılmasını önlemiştir. (Taarruz olmasaydı Yunan ordusu belki İzmir’e çekilecek, barış konferansında Yunanlılar’ın İzmir ve Ayvalık’taki durumu pazarlık konusu olacak, bu yerler sonuçta bir olasılıkla kurtarılsa bile karşılığında birçok taviz verilecekti.)
Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu hareketi üzerindeki önderliği bu zaferle pekişmiş, böylece zaferden sonra kurulacak olan siyasi düzenin temelleri atılmıştır.1pe2ky

20t03r825i827l33a7x2erllhgsf4kx5xi001rllhgsf4kx5xi002rllhgsf4kx5xi003rllhgsf4kx5xi004rllhgsf4kx5xi005rllhgsf4kx5xi006rllhgsf4kx5xi007rllhgsf4kx5xi008rllhgsf4kx5xi009rllhgsf4kx5xi010rllhgsf4kx5xi011rllhgsf4kx5xi012rllhgsf4kx5xi013rllhgsf4kx5xi014rllhgsf4kx5xi015sbiy5t

Yorum (2)

Konular:

Anamur’da 30 Ağustos töreni yapılacak

Tarih: 29 Ağustos 2012 Yazan: editor3

ataturkAnamur?da yarın, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla tören düzenlenecek.
Anamur Kaymakamlığı?ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, törenin ilk bölümünde Kaymakamlık makamında tebrikat kabulü yapılacak. Daha sonra yeni Cumhuriyet Meydanı?ndaki tören, saat 09:30?da başlayacak.
Çelenklerin sunulması ile Atatürk Anıtı önünde saygı nöbeti başlayacak. Bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı?nın okunmasının ardından mesajlar duyurulacak. 111 Nolu Taşınabilir Hava Radar Mevzi Komutanlığı?ndan bir subayın yapacağı günün anlam ve önemini belirten konuşmasını öğrencilerin okuyacağı şiirler takip edecek. Tören, askerlerin resmi geçidi ile sona erecek.
Kutlamalar kapsamında akşam da İskele?de fener alayı düzenlenecek. Özel Eğitim Merkez Komutanlığı önünden saat 20:30?da başlayacak yürüyüş Dragon Parkı?na kadar devam edecek.

Yorum (1)

Konular:

30 Ağustos Zafer bayramı kutlandı.

Tarih: 31 Ağustos 2011 Yazan: editor

Anamur ?da 30 Ağustos zafer bayramı ve Türk silahlı kuvvetler günü kutlandı.
Kutlama, Yalıevleri mahallesinde özle eğitim merkez komutanlığında garnizon komutanı Albay Ekrem Kesikbaş, Mersin Vali yardımcısı ve Anamur kaymakam vekili M. Suphi Olcay ve Belediye Başkanı Mehmet Türe?nin tebrik kabulüyle başladı. Daha sonra Cumhuriyet meydanında Atatürk anıtına çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasından sonra genelkurmay başkanı Necdet Özel?in mesajı okundu. Garnizon adına günün anlam ve önemini içeren konuşmayı Hava üsteğmen Can Siyako yaptı. Siyako, yaptığı konuşmada, ?büyük Türk ulusu bu eşsiz zaferle birlikte sarsılmaz azmi yüksek iradesi ve vatanseverliğiyle neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiş, yeni ve sağlam esaslar üzerinde yükselecek Türkiye Cumhuriyetinin temeline ilk harcı koymuştur. Büyük zaferin Türk ulusunun dünya ulusları arasında hak ettiği yeri alması bakımından bir başlangıç noktası olduğu düşüncesinden hareket eden büyük önder çağdaş uygarlık düzeyine çıkma hedefinin ancak laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti çatısı altında gerçekleşebileceğine inanmıştır. Türk silahlı kuvvetleri dün olduğu gibi bu günde milletinden aldığı güçle milletine aldığı emirle kendisine verilebilecek her türlü görevi ifaya, gerekirse yeni 30 Ağustoslar yaratmaya her zaman hazırdır. Bu duygu ve düşüncelerle büyük bir coşkuyla kutladığımız eşsiz zaferin mimarı ve baş komutanı büyük önder Atatürk, kahraman silah arkadaşları, vatanı ve ulusu uğruna seve seve hayatını feda eden aziz şehitlerimiz ve karhama gazilerimizi rahmet ve şükranla anarken, varlığını vatan- millet ve Cumhuriyete adamış, kahraman Türk ordusunun bir mensubu olarak dost ve düşmana sesleniyorum. Cumhuriyetin bekçisi olan ordumuz, Türk birliğinin kudret ve kabiliyetinin Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. 30 Ağustos zafer bayramı ulusumuza kutlu olsun? diye konuştu. Daha sonra öğrencilerin günün anlam ve önemini içeren şiirler okumasından sonra resmigeçit töreniyle kutlama sona erdi. Akşam Anamur Lisesi bandosu eşliğinde iskele meydanında fener alayı düzenlenecek. Törene, Mersin vali yardımcısı ve Anamur kaymakam vekili M. Suphi Olcay, Garnizon komutanı Ekrem Kesikbaş Anamur Belediye Başkanı Mehmet Tür, daire amirleri, siyası partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldılar. 30-agustos001 30-agustos00230-agustos00330-agustos00430-agustos005

Yorum (1)

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.