Konu Arşivi | "EĞİTİM"

Konular:

“İlk Teklife İlk Uyarı: G(ö)revdeyiz!”

Tarih: 17 Ağustos 2023 Yazan: editor

KESK üyesi kamu emekçileri, ülkenin birçok yerinde dün, (16 Ağustos) iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

KESK’e bağlı Anamur Eğitim Sen ve Sağlık Emekçileri Sendikasının yazılı açıklaması;

“Hükümetin Bizleri Yok Sayan İLK TEKLİFİNE İLK UYARI İÇİN

16 AĞUSTOSTA G(ö)REVEDEYİZ!

Merhaba! Güneşin bu kavurucu sıcağında işine, ekmeğine sahip çıkmak için ter dökenler.

Merhaba! Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika Olmaz diyenler.

Merhaba! Türkiye kamu emekçileri mücadele tarihini “Haklar yasalardan önce gelir” “Hak Verilmez, mücadele ile alınır” diyerek ilmek ilmek yazanlar.

Hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kamu emekçileri olarak, KESK’liler olarak bugün Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda, sokaklardayız.

Sadece kendimiz için değil, göz göre göre sefalete itilen, verdikleri emekler yok sayılan 12 milyon emeklinin hakkını da savunmak için, Alanlarda omuz omuzayız.

Selam olsun bu ülkenin onurlu kamu emekçilerine,

Selam olsun kamu emekçileri mücadelesinin yüz akı olduğunu bir kez daha gösterenlere.

Selam olsun, “Bu sömürü düzenine itirazımız var” diyenlere.

Hepinizi KESK adına, KESK’e üye sendikalar adına sevgi ve dostlukla selamlıyoruz.

Değerli Dostlar,

Hükümet 6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emekliye, bizlere toplu sözleşme teklifini açıkladı.

Bizlere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için %14+ %9 maaş artışı, 2025 yılı için ise %6+ %5 maaş artışı teklif etmiştir.

Şaka gibi ama ne yazık ki gerçek.

İktidar Merkez Bankasının hedeflediği, ama her zamanki gibi tutmayacağı bugünden belli olan enflasyon oranlarının bile altındaki teklifi ile hepimizle açıkça alay etmiştir.

Değerli Dostlar,

Bizde buradan soruyoruz, bu teklifte 4 milyonu aşkın kamu emekçisini, 2 milyonu aşkın kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?

  • İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı? YOK.
  • Taban aylığımıza yansımayan 8.077 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğe ilişkin bir adım var mı? YOK.
  • Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı var mı? YOK.
  • Hangi ad altında olursa olsun emekli maaşlarımızı adeta kemiren, tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması var mı? YOK.
  • Yıllardır maaşlarımızı dilim dilim buharlaştıran Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesi var mı? YOK
  • OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi, 7 yıldır yaşadıkları zulme son verilmesi var mı? YOK.
  • Bizim için en önemlisi Grev Hakkı İle Tamamlanmış Gerçek Toplu Sözleşme Sistemi, Demokratik Bir Çalışma Yasasına ilişkin tek bir cümle var mı? Yine YOK.

Çünkü aslında ORTADA BİR TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİ YOK.

4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksullukla,

2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefaletle TEHDİT VAR.

Değerli Dostlar

AKP manidar bir şekilde bize 2024 yılı için taban aylığımıza yansıtılmayan ilave seyyanen ödenek dahil toplamda %23 maaş artışı teklif ediyor. Merkez Bankası 2025 yılı hedefini şimdiden %15’e çıkardı. Ama iktidar bize 2025 yılı için %11 artış teklif ediyor.

Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Temmuz 2023 itibari ile 38 bin TL’ye ulaşmıştır. Buna rağmen kamu işvereni 2 gün önce açıkladığı teklifi ile mevcutta 22 bin TL olan eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının (15/1 hizmetli) tam iki yıl sonra 30 bin 425 TL olmasını vaat ediyor. Yine bugün 20 bin 350 TL olan bekar, en düşük kamu emekçisi maaşının ise iki yıl sonra 28 bin 145 TL olmasını vaat ediyor.

Üstelik iki yıl sonrasına havale edilen bu rakamların içinde taban aylığımıza yansıtılmayan, dolayısıyla emekli aylıklarımıza yansıtılmayan ilave seyyanen ödenek tutarlarının olduğunu açıklıyor.

İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir.

BURADAN TÜM KAMU EMEKÇİLERİNE, EMEKLİLERE SESLENİYORUZ.

Sevgili kamu emekçileri, sevgili emekliler

Seçimden önce “en düşük memur maaşı 22 bin TL olacak, artışlar emekli maaşlarına da yansıtılacak” sözü verdiler.

Ancak verdikleri sözü arkadan dolanma yöntemleri ile tutmadılar. İlave seyyanen ödenek adı altında hepimizin yıllardır yaşadığı kayıpları daha da artıracak yeni bir maaş-ücret rejimi getirdiler.

Bugün için ortalama 13 bin TL’lik bir tutarı emekli aylığı bağlama tutarımızdan düştüler.

Son bir ayda akaryakıt ve doğalgazda ÖTV artışı, hemen her şeyin KDV oranlarının artırılması, TL’nin döviz karşısında değer yitirmesi ile hızlanan zam kasırgası zincirleme bir şekilde iğneden ipliğe tüm ürünlere yansımaya devam ediyor. Bu durumda 2023 yılı için %58 olarak “güncellenen” enflasyon hedefi daha şimdiden kağıt üzerinde kalmıştır.

Temmuz’da aldığımız maaş artışları bir ay geçmeden eridi.

Hepimize dayatılan bu yoksulluğa dur deme vakti gelmedi mi?

Sevgili emekliler

Temmuz maaş artışlarında en büyük darbe sizler vuruldu. 12 milyon emekli gözlerinin içine baka baka aldatıldı.

Milyonlarca emekli kök aylığı 6 bin TL’nin altında kaldığı için %25’lik artıştan bile yararlanamadı, aylıkları bir kuruş bile artmadı. Üstelik emekliye verilen %25 maaş artışından 12 gün sonra çıkıp dalga geçer gibi “2023 enflasyonunu %58 olarak güncelledik” açıklaması yapıldı.

Bu sefalete dur deme vakti gelmedi mi?

Bugün ya bizleri yok sayan bu yoksulluk, sefalet, güvencesizlik teklifine boyun eğeceğiz. Ya da hangi sendikaya üye olursak olalım kamu emekçisi ile emeklisi ile “hak verilmez mücadele ile alınır” diyerek ortak sorunlarımız, taleplerimiz için mücadeleyi yükselteceğiz.

Bizler sustukça, yetkimizi başkalarına teslim ettikçe başımıza nelerin geldiğini geçtiğimiz 6 toplu sözleşmede gördük.

Bunun için KESK olarak hükümetin hepimize sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik dayatan ilk teklifine karşı ilk uyarımızı yapıyoruz.

Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz.

Unutmayalım ki, mücadele edenler her zaman kazanamasa da kazananlar hep mücadele edenlerdir”.

Anamur EĞİTİM-SEN Başkanı Murat ABAY

Anamur SAĞLIK EMEKÇİLERİ SENDİKASI Temsilcisi Hamit DURNA

haberanamur0014

Yorum (0)

Konular:

Mitinge davet.

Tarih: 22 Nisan 2022 Yazan: editor

Anamur 1 Mayıs Tertip Komitesi, Anamur halkını 1 Mayıs’ta yapacağı mitinge davet ediyor.

Davet metni;

“Sayın Anamur Halkına 1 Mayıs Mitingi Çağrımızdır!

Yoksulluğa, İşsizliğe, Sömürüye, Güvencesizliğe, Savaşlara Karşı Barışı, Umudu ve Mücadeleyi Büyütmek İçin, 1 Mayıs 2022 Pazar Günü Anamur Cumhuriyet Meydanındayız.

Bizler, bu ülkenin kamu emekçileri, işçileri, emeklileri, çiftçileri, kadınları, çocuklarıyız Halkıyız. Biz adaletin, demokrasinin, sendikal hakların yok sayıldığı, hak aramanın yasaklandığı bir ülkenin halkıyız. Biz yoksulluğun derinleştiği koşullarda emeğimizle, alın terimizle, insanca yaşam mücadelesi veren halkız! Biz, beşli çeteye köle edilmek istenen, üst üste gelen zamlar ve derinleşen yoksulluğun altında ezilen halkız! Biz işte bunlara “Bu Böyle Gitmez, HAYIR!” diyecek olan halkız!

İnsanca Bir Yaşam İçin, Mücadelemizde, Dayanışmamızda Birlikte 1 Mayısa!

1 Mayıs Pazar Günü saat 15.00’da Otogar Meydanında Toplanıp Yeni Cumhuriyet Meydanına yürüyeceğiz. 1 Mayıs Mitingimize Tüm Anamur Halkını Davet Ediyoruz.

Anamur 1 Mayıs Tertip Komitesi: ADD, CHP, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, MERÇED, Sol Parti, Sağlık Emekçileri Sendikası, Genel Sağlık-İŞ, Akine-Gençliği, Emekli-Sen”

haberanamur0034

Yorum (0)

Konular:

Eğitim Sen “Liyakat Esas alınmalı”

Tarih: 30 Aralık 2021 Yazan: editor

Anamur Eğitim Sen “Öğretmen Atamaları Mülakat ve Torpile Göre Değil, Liyakat Esasına Göre Yapılmalıdır!”

Eğitim Sen Anamur şubesinden yapılan açıklama;

“Öğretmen Atamaları Mülakat ve Torpile Göre Değil, Liyakat Esasına Göre Yapılmalıdır!

Siyasi iktidar, yıllardır kamu istihdamında liyakat yerine, siyasal-ideolojik yakınlık, sadakat ve yandaşlık ilişkilerine göre istihdam uygulamalarını benimsemiş, ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşma geçtiğimiz 19 yıl içinde yaşanmıştır. İlk uygulandığı andan itibaren tartışılan ve çok sayıda mağduriyet yaşanmasına neden olan mülakat sınavı ile sözleşmeli öğretmen alımında yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler artarak sürmektedir.

Geçtiğimiz yıllarda sözleşmeli öğretmenlik mülakat sınavında sorulan sorular üzerinden ortaya atılan iddialar, mülakat uygulamasının siyasi kadrolaşma amacıyla nasıl kullanıldığını açıkça göstermiştir. Geçtiğimiz Kasım ayında 15 bin sözleşmeli öğretmen alımında yapılan mülakat sonuçları açıklandığında yazılı sınavdan yüksek puan almasına rağmen çok sayıda öğretmenin düşük puan verilerek elendiği görülmüştür. Mülakat sonucunda elenenler arasında kendi alanında doktora yapan ve KPSS’de birinci olan bir meslektaşımız da bulunmaktadır.

Mülakat sınavına dayalı tüm uygulamaların ‘siyasal kadrolaşmanın önünü açarak sayısız haksızlığa neden olduğu bilinmektedir. Sınava girenlerin aldıkları puanlara bakılmaksızın iktidarın dünya görüşüne uygun olanlar başarılı olurken, iktidarın dünya görüşüne yakın olmayanların taraflı ve kasıtlı değerlendirmeler sonucunda elendiği bilinmektedir.

Sözlü sınavların/mülakatların nesnel olmadığı açıktır. Bu sınavların sonucunu belirleyen, sınavı yapanların siyasal ideolojik tutumları ve buna bağlı olarak oluşan öznel yargılarıdır. İçerik bakımından yargısal denetimi olanaksız kılan mülakat uygulaması torpile, siyasal kayırmacılığa en elverişli sınav biçimi olduğu için iktidar ve MEB tarafından benimsenmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19 yılda ortaya koyduğu pratik, hemen her konuda olduğu gibi, öğretmen atamaları ve mülakat konularında da en güvenilmez bakanlık haline gelmesini sağlamıştır. Eğitim sisteminde yapılmak istenen değişiklikler başta olmak üzere, yapılan her atama ve sınavın şaibeli olduğu yönünde kamuoyunda geniş bir yargı oluşmuştur. Geçtiğimiz ay yapılan mülakatlarda yüksek puan almasına rağmen düşük sözlü not verilerek elenenlerin durumu bu düşünceyi pekiştirmektedir. Öncelikle, MEB, öğretmen atamalarından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine kadar her alanda doğrudan ‘siyasal torpil’ uygulamasını çağrıştıran mülakat gibi taraflı yöntemler değil; liyakatin temel alındığı, objektif, bilimsel ölçütlere dayanan ve kimsenin kafasında soru işareti oluşturmayacak yöntemler belirlemelidir.

Kamu personelinin işe girme ve görevde yükselmelerinde tamamen taraflı bir uygulama olan ve doğrudan siyasal torpili çağrıştıran bütün uygulamalardan vazgeçilmeli, öğretmen ya da kamu görevlisi olma koşullarını taşıyan herkes cinsiyet, inanç farklılığı, etnik kimlik ya da siyasi görüş ayrımı yapılmadan kamuda istihdam edilmelidir”.

haberanamur00118

Yorum (0)

Konular:

Eğitim Sen’den 8 Mart etkinliği.

Tarih: 08 Mart 2021 Yazan: editor

Eğitim Sen, eski Cumhuriyet meydanında 8 Mart emekçi kadınlar günü etkinliği düzenledi.

Eğitim Sen Anamur temsilciliğinin daveti üzerine eski Cumhuriyet meydanında toplananlar saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasından sonra günün anlamını içeren basın bildirisi okundu.

Etkinlikte okunana basın bildirisi şöyle:

Anamur Eğitim Sen “Eşit ve Özgür bir hayatı biz kadınlar kuracağız”.

8 mart..

1908 yılında 40 bin dokuma işçisi kadının, daha iyi çalışma koşulları ve yaşam hakkı için greve çıktıkları gün fabrikaya kilitlenmeleri nedeniyle çıkan yangında 129 kadın işçinin yanarak can verdiği gündür.

“Mücadelelerini isyan tarihine yazdıran kadın işçilerin bu direnişi. Bu gün tüm dünya kadınlarına ilham olmuştur.

Bizler de bir kez daha, özgür yaşam mücadelemize engel olmak isteyenlere karşı ‘Buradayız’ diyoruz”

Varlık mücadelesi uğrunda canlarını veren tüm kadınları saygıyla anıyoruz. Şehit annelerini ve çocukları şiddet görmüş, katledilmiş anneleri anıyor, acılarını paylaşıyoruz.

Ve tabiki aydınlık yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’e bize kazandırdığı haklar için, özellikle de kadının toplumdaki yerini, gücünü öne çıkardığı için çok teşekkür ediyoruz.

Türk kadınları olarak “Toplum iki cinsten oluşur. Bunlardan birinin öne çıkması ve gelişmesi o toplumun gelişmesi için yeterli değildir.” Diyen Atamıza minnettarız.

Biz kadınlar, bugün, dünyanın dört bir yanında eşitsizliğe, yoksulluğa, savaşları ve şiddeti savunan anlayışa karşı, isyanımızı meydanlara taşımak,  kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazlarımızı hep birlikte daha fazla duyurmak için, yine alanlardayız.

İsyandayız..

Çünkü dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor!

İsyandayız..

çünkü her üç kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor!

İsyandayız..

çünkü her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor!

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında birinci durumda olan ülkemizde, kadınlara yönelik şiddete karşı ve çocuk istismarına karşı cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Eril yargı kararlarıyla birleşen iktidarın kadın düşmanlığı, şiddet gösteren tarafı cesaretlendirmeye devam ediyor.

Devletin tüm olanakları şiddeti önlemek için seferber edilmesi gerekirken, Kadınları şiddete karşı koruyan yasalar esnetiliyor, sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor. İstanbul sözleşmesi ve kazanımlarımız yok edilmek isteniyor.

Kadın cinayetlerinin %59′ u eski koca, % 20′ si erkek akraba, % 16′ sı eski sevgili ya da sevgili tarafından işlenirken, diğer taraftan şiddete karşı savunmasız bırakılmamız için nafaka hakkının gaspı, arabuluculuk gibi hazırlıklarla boşanmaların önlenmesinin hesapları yapılıyor.

İsyandayız.. ancak gücümüzün de farkındayız..

Biz kadınlar yaşadığımız her türlü şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek kazanacağımızı biliyoruz.

Yılmadan ve bıkmadan her zaman söylediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz;

”kadına yönelik şiddet kişisel değil, politiktir”

ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer.

Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden, caydırıcı yargı kararlarından, yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından geçer.

İktidarların şiddeti besleyen gerici, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmesinden geçer.

Tüm bunların hayata geçirilmesinin tek yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer.

Kadın en büyük devrimcidir..

Kadın öğrenirse çocuğu da öğrenir. Nesiller yetiştiren, eğiten, öğreten kadındır.

Kadın güçtür.. Kadın güzeldir.. güzelleştirir..

Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak haklarımıza sahip çıkıyor ve özgür yaşam için sokaklara çıkıyoruz!

Sokaklardayız..

çünkü pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor.

Sokaklardayız..

çünkü derinleşen ekonomik kriz var olan cinsiyet eşitsizliğini daha da arttırmakta ve kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiç bir önlem alınmamaktadır.

BM verilerine göre Türkiye’ de pandemi sürecinde erkeklere göre işini kaybeden kadınların oranı %32 daha fazla olmuştur. Kadınların ücretsiz izin kullanım oranı erkeklerden % 42,  ev içi iş yükü artışı ise % 65 daha fazladır.

Sağlık alanı başta olmak üzere, kadın emeğinin yoğun olduğu sektörlerde ağır iş yükü altında çalışmak zorunda kalan kadınlar, sosyal devlet sorumluluklarının yerine getirilmemesi nedeniyle hem evde hem işte bitmeyen mesai içerisinde tükenmektedir.

Yaşadığımız bu deneyimler haklarımıza, kazanımlarımıza ve mücadelemize her zaman olduğundan daha çok sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor.

  • Kadınları erkeğe, sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için sokaklardayız!
  • Emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkmak için sokaklardayız!
  • Sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmak için sokaklardayız!
  • Fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı buyur edenlere karşı sokaklardayız!
  • “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demek için sokaklardayız!
  • Bin bir emekle elde ettiğimiz haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız!
  • Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız!
  • İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe, tacize, istismara, katliamlara ve savaşlara karşı SUSMUYORUZ..
  • Uzun mücadeleler sonucunda edinilen kadın kazanımlarının ve kadın haklarının geriye götürülmeye çalışılması karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir.
  • Zaman; Cumhuriyet devrimleri ve kadının insan hakları kazanımlarına sıkı sıkıya sarılma zamanıdır.
  • VAZGEÇMİYORUZ!
  • Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, atölyelerde, emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart mücadele gününü kutluyoruz.
  • “Söyleyecek sözümüz, yapacak işlerimiz, her gün daha da büyüyecek gücümüz var diyoruz”

YAŞASIN KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!”

pic007pic006pic0051pic0043pic0033pic0023pic0015

Yorum (0)

Konular:

‘Başarıya giden yolda motivasyon’

Tarih: 13 Mart 2015 Yazan: editor

Eğitim Uzmanı Süleyman Beledioğlu öğrencilere ve velilere ‘Başarıya giden yolda motivasyon’ konulu seminer verdi.

Anamur’da, Bonus Hoca olarak bilinen eğitim Uzmanı Süleyman Beledioğlu tarafından öğrenciler ve velilere eğitim semineri verildi. Seminer öncesi toplantıya katkı sunan Doğu Akdeniz Üniversitesinin tanıtımı yapıldı. Anamur Belediyesi’nin organizasyonuyla Kaplan Düğün Salonu’nda gündüz öğrenciler için ve akşam veliler için ayrı ayrı düzenlenen eğitim seminerleri, başta eğitim camiası olmak üzere tüm vatandaşlar ve öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü. Eğitim Uzmanı Süleyman Beledioğlu, LYS’ye girecek öğrencilere verdiği seminerde ‘Başarıya giden yolda motivasyon’  konularını ayrıntılı şekilde anlattı ve öğrencilerin merak ettikleri soruları yanıtladı. Aynı gün akşam saatlerinde velilere seminer veren Eğitim Uzmanı Süleyman Beledioğlu, “Sınav sürecinde ailenin rolü” konularını anlattı ve velilerin sorularını da yanıtlayarak, ailelerin tutumunun çok önemli olduğunu ifade etti. Her iki seminer öğrenciler ve vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü.

haber00310haber00210haber00110

Yorum (0)

Konular:

KESK ve KAMU-SEN 23 Mayısta greve gidiyor.

Tarih: 22 Mayıs 2012 Yazan: editor

KESK ve KAMU-SEN?e bağlı çalışanlar, Hükümetin % 3+3 maaş artışına karşı,23 Mayıs?ta greve gidiyor.
Konuyla ilgili Eğitim-Sen Anamur temsilciliğinin açıklaması şöyle.
?Sadaka değil insanca yaşanacak temel ücret için 23 Mayıs?ta grevdeyiz.
Hükümetin milyonlarca kamu emekçisi ve ailesiyle dalga geçercesine, toplu sözleşme masasına getirdiği % 3+3 maaş artışına karşı,23 Mayıs tarihinde konfederasyonumuz KESK ve KAMU-SEN?in aldıkları karar doğrultusunda greve gideceğiz.
   
       Kamu emekçilerinin sefalete mahkûm edilmesine seyirci kalmayacağız. Hükümet dayatmacı tutumundan vazgeçmelidir. Kamu emekçileri sadaka değil haklarını istemektedir. Bu anlamda üretimden gelen gücümüzü kullanarak, ülkenin her yerinde bütün iş yerlerinde hizmet üretmeyeceğiz.

       Gün emekçilerin birlik ve dayanışma günüdür. Emeğimizin, alın terimizin sömürülmemesi için birlikte hareket etmeliyiz. Aksi halde bu sistem hepimizi ezmeye, emeğimizi sömürmeye devam edecek.

      Biz emekçileri ezenlere, emeğimizi sömürenlere karşı, şimdi sesimizi duyurmak için artık yeter demek için, haydi, emekçiler, emekten yana olanlar, sendikalı sendikasız, tüm emekçiler 23 Mayıs?ta greve gidiyoruz.

-İnsanca yaşanacak temel bir ücret için
-Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı için
-Güvenceli istihdam için
-Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması için
-Baskı ve zulümlere son verilmesi için
23 Mayısta grevdeyiz.

Emekçilerin bu demokratik talepleri için 23 Mayıs günü iş yerlerine gitmeyerek sendikalarımızda bir araya geleceğiz. Aynı gün saat:13.00 Eğitim Sen Temsilciliğinden Anamur Cumhuriyet eski meydanına yürüyeceğiz. Cumhuriyet eski meydanında saat:13.30 basın açıklaması yapacağız. Tüm halkımızı emekçilere destek olmaya çağırıyoruz?.
   
                                                                                                        EĞİTİM SEN
                                                                                              ANAMUR TEMSİLCİLİĞİegitim-sen0071

Yorum (0)

Konular:

?Şiddete Hayır? diyorlar

Tarih: 18 Eylül 2011 Yazan: editor

Vakıfbank Atatürk İlköğretim Okulu 2011 Mart ayından itibaren Okullarda Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında Şiddete Hayır Projesi yürütüyor. 

 Projeyi yürüten ekibe Relaks adını verdiklerini belirten ekip Başkanı Ayhan Sezdirmez, ülkemiz de şiddetin günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini belirterek, ?Öğrencilerimizin bu konuda bilinçlendirilmesi, farkındalıklarının artırılması, konuşmalarında, davranışlarında, oyunlarında şiddetin önlenebilmesi için bu çalışmayı yapıyoruz? dedi. Proje kapsamında İnsan Hakları Derneği (İHD), Mersin Barosu Kadın ve Çocuk komisyonları, Olgu Psikolojik Danışmanlık, Osman Gazi Üniversitesi ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi?nden yardım aldıklarını ifade eden Sezdirmez, ?İlçemizden de pek çok kişi ve kuruluş projeyi destekliyor? diye  konuştu. Sezdirmez, proje kapsamında öğrencilerin turuncu kurdele takarak ?Şiddete Hayır? dediklerini, şiddet içerikli oyun, film ve konuşmalardan uzak durduklarını kaydetti. Şiddetin iletişim eksikliğinden kaynaklandığını belirten Sezdirmez, ?2011- 2012 eğitim öğretim yılı sene başı seminer çalışmalarında sadece öğretmenlerin katıldığı ?Yüz Yüze İletişim Becerileri? isimli yaratıcı drama etkinliği ile proje çalışmalarını sürdürüyoruz. 13- 14 Ekim tarihlerinde Osman Gazi Üniversitesi ve Eskişehir Tepebaşı belediyesinden gelecek uzmanlar eşliğinde öğrenci ve velileriyle çalışmalar yapacağız. Ardından düzenleyeceğimiz konferansta Mersin Barosu çalışanları, şiddetin hukuksal boyutu, kadına ve çocuğa şiddet konularını anlatacaklar? diye konuştu. Sezdirmez, projeye destek veren Öğretmen Şükrü Köymen İlköğretim Okulu idareci, öğretmen, öğrenci ve velilerine de teşekkür etti.
habrler004habrler005habrler006

Yorum (1)

Konular:

Eğitim-Sen?den konferans

Tarih: 11 Eylül 2011 Yazan: editor

egitim-sen0011 Eğitim-Sen Anamur İlçe Temsilciliği 12 Eylül darbesinin yıldönümü dolayısıyla ?Türkiye?de demokrasi ve darbeler tarihi? konulu konferans düzenledi. Sendika binasındaki konferansta Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Mustafa Bakır?ın açılış konuşmasının ardından konuşmasına başlayan Birgün Gazetesi yazarı Oğuzhan Müftüoğlu, darbelerin her zaman sola karşı yapıldığını belirterek, ABD?nin son yıllarda darbeye dayalı dış politikadan vazgeçerek soyut demokrasi yanlılarının türetildiği bir sistemle hareket ettiğini söyledi. AKP?nin de bu yeni sistemin bir ürünü olarak ?Yeni Türkiye? söylemleriyle ortaya çıktığını öne süren Müftüoğlu, ?AKP, Amerika?nın Ortadoğu?da emenlik kurmak amacıyla ılımlı islam devleti isteğinin bir sonucudur. Amerika?nın Ortadoğu?ya yeninden şekil vermek için yaptığı projenin ürünüdür? dedi.  ABD?nin ılımlı islam rejimine yönelmesinden sonra 12 Eylül?de faşist darbe yapıldığını, daha sonra da milli yönü olan Refah Partisi?nin dağıtıldığını ifade eden Müftüoğlu, ?AKP iktidarından sonra da asker AKP?nin emrine girmiştir. Aslında asker AKP?nin değil, AKP kimin emrindeyse onun emrine girmiştir. Böylece Amerika Ortadoğu projesini başarıyla yürütmektedir? şeklinde konuştu. Diktatörlerin gücünün de eninde sonunda tükeneceğini belirten Müftüoğlu, ?Ancak sosyalistler oturup bunun gerçekleşmesini beklememelidir. Örgütlenerek çalışmalılardır? diye konuştu. Konferansa çok sayıda sendika üyesi ve vatandaş katıldı. Müftüoğlu, daha sonra ?Bitmeyen Yolculuk? adlı kitabını imzaladı.egitim-sen0021egitim-sen003egitim-sen004egitim-sen005egitim-sen006egitim-sen007egitim-sen008egitim-sen009

Yorum (4)

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.