www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır ve Anamur-Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüşten Çilek ithalatına tepki

Türk çiftçisinin zor günler yaşadığı günlerde, bazı ihracatçılar tarafından ithal edilen Çilek ürünün Türk patenti vurularak ihraç edilmesine tepkiler devam ediyor.
Her fırsatta çiftinin yanında olan ve tarım sektöründe yaşanan sorunları Meclis gündemine taşıyan, Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır 2024 yılı Bütçe görüşmelerinde Mersin’de üreticilerin sorunlarına dikkat çekti.

CHP Milletvekili Hasan Ufuk Çakır kanıma dokunuyor diyerek başladığı konuşmasında, Türk çiftçinin sorunlarını çözmek yerine, onların bellerini kırdınız diyerek, ”Yunanistan ve Mısır’dan ithal edilen çilek Türk patenti yapıştırılarak satışı yapılıyor. Bugün yerli ve milli diye arkadaşlara sesleniyorum Silifke’de Anamur’da Çilek çıkıyor Mısır ülkesinden Çilek ithal ediyorsunuz. Yazıklar olsun size. Çilek ithal ederek, Türk patenti ile satanların listesi elimde. Size de sesleniyorum. Yazıklar olsun size…”dedi.
Anamur-Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, kısa bir süre önce Mısırdan Çilek ithal eden ihracatçılara isyan etti.
Katıldığı Çiftçi Tv’de Türk çiftçisinin sorunlarını gündeme taşıyan Ziraat Odası Başkanı Gümüş, “Girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı özellikle 3 yıldır muz üreticilerimiz ciddi manada zor durumda.

Ülkemizdeki sıkıntının da etkisiyle, Girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı üreticilerimiz üretim yapmakta zorlanıyor.
Son üç yıla kadar devletimizin muz seralarıyla ilgili %60 hibe desteği vererek, sermaye şirketlerinin muz seralarında hızla ilerlemesi, küçük aile işletmelerini adeta yok sayarak, çok büyük sıkıntıya sokmuştur. Devletin verdiği %60’lık hibe desteği maalesef küçük aile işletmelerine verilmemiştir.
Bundan kimler yararlanmıştır, tarımla alakası olmayan otelciler, sanayiciler yararlanmıştır
Biz bunları tarımda olmasın demiyoruz. Biz üretimi yaparız. Devlet destek verecekse tarımda sanayisine ve küçük aile işletmelerine destek versin.

Muz üretiminde son dönemlerde çok büyük sıkıntılarımız var. Birde Türkiye’de özellikle tarımdaki ticaret yüzde 80- 90 ile büyük zincir marketlerinin eline geçmiştir.
Ne yazık ki zincir marketlerde üreticilerimizi yok sayarak, tüketicilerimizi yok sayarak, düşük fiyatlarla ürünlerimizi alıyor, yüksek fiyatlarla satıyor. Burada hem üreticilerimiz hem de tüketicilerimiz mağdur durumda.
Onun için çiftçinin durumu çok iyi değil. Çiftçinin yaş ortalaması 58-60’a çıkmıştır. Gençlerimiz tarıma yönelmiyor. Devlet doğrudan gelir desteği veriyor, bunu yıllardır söylüyoruz. Toprağa doğrudan gelir desteği verilmesin. Üretime doğrudan desteği verilsin.
Ya da doğrudan gelir desteği tamamen kaldırılsın, çiftçinin almış olduğu mazot, gübre, ilaç sübvanse edilsin.
Ciddi manada üretim planlamasını istiyoruz.
Üretim planlaması da yapılırken de bakanlıklarımızda masa başında üretim planlaması değil, bizzat sahaya inerek üretim planlaması ve havza çalışmalarının yapılmasını istiyoruz. Eğer bunlar yapılmazsa can çekişen tarım sektörü ölür.
İthal ettikleri Çileği Türk patenti ile ihraç ettiler
Tam işler rayına giriyor derken, Türkiye’deki bazı ihracatçı arkadaşlarımız, bizim rakibimiz olan ülkelerden çilek ithalatı yapmaya başladılar.

Bu davranışları Çiftçilerimizi derinden üzüyor. İhracatçılarımıza sesleniyorum, pandemi döneminde bizim Türk çiftçisinin çileği dururken gittiler Yunanistan’dan çilek ithal ettiler. Dışarıya çilek gönderdiler, en acısı Türk patenti ile gönderdiler.
Geçtiğimiz yıl, yine bazı ihracatçımız sanki bizim çileğimiz yok gibi, Rusya Yunanistan çilek almamasına rağmen, böyle bir karar olmasına rağmen gittiler Türk patenti ile gönderdiler.
Şimdi yine bizim bölgemiz ciddi çilek üretimine başladı, birde bakıyoruz, bizim ihracatçımız dışardan ülkemize çilek ithalatı yapıyor. İhraççı Birliklerine ve ihracatçılara sesleniyorum. Siz Türk çiftçisini yok sayamazsınız. Bu ülkenin havasını teneffüs edeceksiniz, suyunu içeceksiniz, bu Ülkenin içerisinde ticaretini yapacaksınız utanmadan, kalkacaksınız Türk çiftçisine, çilek üreticisine ihanet edeceksiniz.
Bu olmadı yakışmıyor. Eğer biz millet olarak birlik beraberliğimizi sağlamazsak, birbirimize sahip çıkmazsak bu olmaz.
Bu işleri yapanlara bir kez daha sesleniyorum. İsimlerinizi firmaları biliyorum.

Belki sizin yapmış olduğunuz ticaret, uluslararası ticarete engel değildir, Türk hukukuna uygun olabilir.
Ama ben sizin vicdanlarınıza sesleniyorum, Türk çiftçisi çok zor durumdayken, böyle bir davranış içinde olmanız doğru değil.