www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

Anamur Çevre Platformu, mermer ocakları ve balık çiftlikleriyle ilgili Anıtlı’da söyleşi düzenledi.

Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan ve Araştırmacı Gazeteci Yazar Yusuf Yavuz’un konuşmacı olarak yer aldığı söyleşiye, Anamur ve Gazipaşa ilçelerinden çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.

MERÇED Anamur Temsilcisi Avukat Seyda Afyoncu, söyleşinin başında yaptığı açıklamada, çevreye zarar verecek kirli yatırımlara karşı mücadelede yöre halkının desteğinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Bu mücadeleyi birlikte yürütmemiz gerekiyor. Çok özel tarım ürünlerinin üretildiği, tertemiz denize sahip bölgemizde bu kirli yatırımlara karşı birlikte mücadele etmeliyiz” diye konuştu.

GAZETECİ YUSUF YAVUZ: “VERİLMİŞ 80 BİN RUHSAT VAR”

Araştırmacı Gazeteci Yazar Yusuf Yavuz da bölgenin tarihi ile ilgili bilgiler vererek başladığı konuşmasında, bölge halkının 800 yıldır tarım ve hayvancılık yaptığını belirterek, herkesin bu kültürü gelecek kuşaklara aktarma görevi bulunduğuna vurgu yaptı.

Türkiye’de yasa ve mevzuat değişiklikleriyle maden ruhsatında kolaylıklar sağlandığını ve bunun sonucunda 80 bin ruhsat verildiğini ifade eden Yavuz, şunları söyledi:

“Bunlardan bir kısmı faaliyette, bir kısmı bekliyor. Devlet, tarım, su, doğa, kültürel varlıklar, toplum sağlığını korumakla yükümlüyken maden firmalarıyla vatandaşı karşı karşıya getirerek aradan çekilmiş gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. İşleyişteki bu sorun idareyi zan altında bırakıyor. Çünkü kimse sorumluluğu kabul etmiyor. Firmalar tüm işlemlerini halledip faaliyette bulunacağı alana geldiğinde çevreye zararı olup olmadığına bakılıyor. Yani vatandaşın en son aşamada haberi oluyor. Bu da devlet kurumlarıyla vatandaşları hem karşı karşıya getiriyor hem de kurumlara güvenin sarsılmasına neden oluyor. Vatandaşların bu sorunları kurumlara aktararak hep birlikte düzeltmeyi talep etmeleri gerekiyor.”

“BU BÖLGE DÜNYANIN EN ZOR ŞARTLARDA TARIM YAPILAN BÖLGESİ”

Gazipaşa ve Anamur köylerinin dünyanın en zor şartlarda tarım yapılan yerlerinden biri olduğunu belirten Yavuz, şöyle devam etti:

“Ovalarda traktör ve benzeri iş makineleriyle yüzlerce dönüm düz arazide teknolojik imkanlarda kullanılarak büyük miktarlarda üremi yapılabiliyor. Ama burada arazi şekillerinin zorlu olması nedeniyle insanlar dişiyle tırnağıyla, taşı taş üstüne koyarak, üzerine toprak dökerek, sınırlı alanda yoğun emekle üretim yapıyor. İnsanlar emek çekerek dağı taşı üretim alanı haline getirmiş. Muz bahçeleri, avokado bahçeleri ve başka ürünlere yönelerek çocuklarının geleceği için gece gündüz çalışıyor. İşte böyle bir coğrafyaya yapılacak müdahaleler çok büyük olumsuz etkiler yaratacaktır. İnsanların göç etmesine neden olacak, şehirlerde niteliksiz iş gücüne dönüşecektir. Dolayısıyla yaşadığımız coğrafyaya sahip çıkmak buraların vatan olarak kalmasını sağlayacaktır. Ağacını, suyunu, yaban hayvanlarını koruyamadığımız coğrafya vatan olmaktan çıkar.”

“BADEM, MERMERDEN DAHA DEĞERLİ”

Bölgede yetişen ürünlerin mermerden daha değerli olduğunu ve sürekli yetiştirilebileceğini anlatan Yavuz, “Bir ton mermer 200 dolar ama bugün kuruyemişçiye gittiğinizde bademin kilosu 200 lira. Buralarda çıkarılacak düşük kalitedeki mermerler, bloklar halinde Çin’e gönderiliyor. Onlar da bu mermerlerden Seyit Onbaşı heykeli yapıp Çanakkale’de bize satıyorlar. Buraları koruyarak hem geçmişe olan borcumuzu ödemeliyiz hem de gelecek kuşaklara bir miras bırakmalıyız” diye konuştu.

MERÇED BAŞKANI ASLAN: “BİRLİKTE MÜCADELE EDERSEK KAZANIRIZ”

MERÇED Başkanı Sabahat Aslan da birlikte mücadele etmenin önemine dikkat çekerek, “Biz yaşam alanlarımıza zarar veren politikalara karşı çıkmadıkça saldırılar artıyor. Bir gün mermer ocağı yapacaklar, bir gün nükleer santral yapacaklar, bir gün balık çiftlikleri yapacaklar. Küresel ısınma ve iklim kriziyle karşı karşıyayız. Yaşam alanımıza zarar verecek, geleceğimizi karartacak bu politikalara topyekun karşı çıkmalıyız. Yıllardır çevre mücadelesi veriyoruz. Birlikte mücadelenin çok kazanımlarını gördük. Bundan sonra da birlikte mücadele etmeliyiz” dedi.

“BALIKLAR İHRAÇ EDİLECEK, KİRLİLİĞİ BİZE KALACAK”

Anamur’dan Silifke’nin bitimine kadar denizde 60’a yakın balık çiftliği kurulması için çalışma yapıldığını belirten Aslan, şunları söyledi:

“Dünyanın hiçbir yerinde tertemiz denizini balık çiftliklerinin istilasına açan başka bir ülke yok. Bu bölgede deniz üstünde 80 bin dönüm alanı kaplayacak olan çiftliklerde üretilecek milyonlarca balık ihraç edilecek. Bu balıklara denizlerden avlanan balıklardan üretilecek yemler verilecek. Dolayısıyla doğal balıkçılık da büyük zarar görecek. Yemler ve balık dışkılarıyla denizler kirlenecek. Çünkü bu bölge akıntı bakımından dünya standartlarının altında bir akıntı hızına sahip. Yani kirlilik karaya vuracak. Diğer taraftan sağlığa zararlı ilaçlar ve dezenfektanlar kullanılacak. Oluşan bu kirlilikle her yıl 1000 tondan fazla azot denize karışacak. Bu kirlilik denizde birikerek deniz ekosistemini bozacak. İşte bu yüzden balık çiftlikleri istemiyoruz.”

“BU BÖLGE TURİZM MERKEZİ İLAN EDİLDİ”

Anıtlı bölgesinin turizm merkezi olarak ilan edildiğini de hatırlatan Aslan, “Turizm yapılması planlanan bölgede balık çiftliği kurulması yanlış bir karardır. Bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz. Tarım açısından bereketli olan, turizme uygun bu bölgenin dağlarının ve denizinin korunması gerekmektedir. Kirli teknolojiye karşı bu mücadeleyi bizimle birlikte vermenizi istiyoruz. Birlikte hareket edersek kazanırız. Ciddi bir mücadele verirsek kesinlikle burada mermer ocağı kuramazlar” diye konuştu.

CHP ANTALYA MİLLETVEKİLİ RAFET ZEYBEK’TEN DESTEK

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek ise konuyla ilgili TBMM’ye soru önergesi verdiğini belirterek, “Dünyanın önümüzdeki zamanlarda yaşayacağı en ağır sıkıntılardan biri iklim, biri de gıda olacak. Bizler, doğamıza ve çevremize sahip çıkamazsak, bu sorunu yaşayan ilk ülkelerden biri oluruz. Bunun için çevremizi ve doğamızı koruyacağız. Ona sahip çıkacağız. Atalarımızdan devraldığımız doğayı çocuklarımıza bırakmak zorundayız. Yaşadığımız yeri korumak hepimizin görevidir. Bu haklı mücadelenizde sonuna kadar arkanızdayız” dedi.

MUHTARLARDAN ÇAĞRI

Söyleşiye katılan Anıtlı Mahallesi Muhtarı Sunay Aslan ile Gazipaşa ilçesi Yakacık Mahallesi Muhtarı Mustafa Yüksel ve Güney Mahallesi Muhtarı Yahya Küçükballı da bölgede mermer ocağı kurulmasını istemediklerini ifade ederek, bölge halkının tarım ve hayvancılıkla geçimini sağladığını, bu faaliyetin halkın geçim kaynağı olan tarıma büyük zarar vereceğini kaydettiler. Muhtarlar, yetkililere çağrıda bulunarak, çalışmanın durdurulması ve ruhsatın iptal edilmesini istediler.

İMZA KAMPANYASI YAPILDI

Söyleşinin sonunda düzenlenen imza kampanyasına katılan bölge halkı, mermer ocağı ruhsatının iptal edilmesi için imza attı.