www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.
Mersin İli Arı Yetiştircileri Birliği Anamur Temsilcisi Cafer Deniz, bilinçsiz zirai ilaçlamanın arıları öldürdüğünü belirterek, tarımsal faaliyette bulunanların bu konuda dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Havanın ısınmaya başlamasıyla Anamur ve çevresinde ağaçların çiçek açma mevsimine girdiğini, buna bağlı olarak zirai faaliyetlerin de yoğunlaştığını belirten Deniz, “Çiçeklerin açmasıyla arılar da yoğun bir şekilde çiçeklere uçuyor. Kayısı ve badem gibi meyve ağaçları ile çilek ve benzeri bitkilerin ilaçlanması nedeniyle arı ölümleri meydana geliyor. Tarım ilaçlarının yüksek dozda kullanımı bu ölümleri arttırıyor. Kovanında çıkmamış larvaları dahi olumsuz etkiliyor. Arı ölümlerinin artınca çiçekler döllenemiyor ve bitkiler meyve vermiyor. Yani arıların ölmesi tarımı da olumsuz etkiliyor” dedi.
Çiftçilerin ilaçlamaya dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Deniz, “Çiftçilerimizin özellikle bu dönemde çok dikkatli olmaları gerekiyor. Üreticiler ilaçlama yaparken arılarda etkisi olmayan ve onları zehirlemeyen tarım ilaçları kullanmalı. Tarım Bakanlığı’nın onayladığı ilaçlar dozunda kullanılmalı. Biz üreticilerimizden ilaçlamalarını arıların kovana döndüğü akşam üzeri yapmalarını istiyoruz” dedi.
Ünlü bilim adamı Einstain’ın “Arılar yeryüzünden kaybolursa insanoğlunun 4 yıl ömrü kalır” teorisini hatılatan Deniz, şunları söyledi:
“Bilimsel araştırmalara göre, arılar bitkilerin polenlerini erkek ve dişi organlarına taşıyarak yaptığı katkılarla döllenmeyi gerçekleştirmektedir. Dünya’daki gıdaların yüzde 90’ı 82 çeşit bitkiden elde edilmektedir ve bu bitkilerin yüzde 80’i arılar tarafından döllenmeye muhtaçtır. 130 bin farklı bitki türü için olmazsa olmaz olan arıların önemi burada ortaya çıkmaktadır. Ekolojik sistem değiştirilmemesi gereken bir bütündür. Bu döngüde en ufak bir değişim geri dönülmez bir sonuca neden olabilmektedir. Bu bilgiler ışığında arı ölümlerinin önüne geçip onları yaşatmak hepimizin dikkat etmesi gereken bir husustur.”