www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.
Doç. Dr. Ulvi Keser, Avrupa’ya 100 yıl yetecek 3.5 milyar varillik doğal gaz rezerviyle Doğu Akdeniz’in bütün egemen güçlerin iştahını kabarttığını belirterek, Anamur’dan Kıbrıs’a gidecek suyun Türkiye’nin bölgede yürüteceği diplomaside elini güçlendireceğini söyledi.
Anamur Kültür Derneği, belediye meclis salonunda Doğu Akdeniz?de Neler Oluyor konulu konferans düzenledi.
Dernek Başkanı Sadise Seymen’in açılış konuşmasıyla başlayan ve Anamur Meslek Yüksekokulu Müdürü Yard. Doç. Dr. Akif Altınbıçak?ın yönettiği konferansa konuşmacı olarak katılan Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ulvi Keser, Kıbrıs adasının Doğu Akdeniz için büyük önem taşıdığını söyledi.
Egemen güçlerin Kıbrıs’a verdiği önemi bayrak örneğiyle anlatan Keser, şunları söyledi:
“Adada garantör ülkeler olarak Yunanistan, Türkiye ve İngiltere’nin yanı sıra KKTC, Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRK), AB ve Birleşmiş Milletler bayrakları dalgalanıyor. Bunun dünyada başka bir örneği yok. GKRK’deki Rusya büyükelçiliğinde 6 bin kişi görev yapıyor. Bu ülkeler bölgede askeri güç bulundurarak güçlerini dengeliyor. Bölgede güç bulundurmayan tek ülke olan Türkiye, bölge diplomasisinde baş aktör olması gerekirken KKTC’deki bir köyde yapılan muhtarlık seçimlerine müdahale etmekle meşgul.”
Doğu Akdeniz’de Avrupa’ya 100 yetecek kadar 3.5 milyar varil doğal gaz rezervi olduğunun anlaşılmasıyla bölge ülkelerinin harekete geçtiğine dikkat çeken Keser, şöyle devam etti:
“Özellikle son yıllarda Mısır, Lübnan, GKRK ve Yunanistan, aralarında imzaladıkları Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Sınırlandırma anlaşmalarıyla 648 bin metrekarelik alana hakim oldular ve hemen hemen bütün Doğu Akdeniz’i parsellediler. Türkiye’ye sınırları Antalya Körfezi’nden başlayarak Anamur-KKTC arasından geçen dar bir bölge kaldı.”
Türkiye’nin bölgede ekonomik olarak dibe vurmuş 13 ülke ile masaya oturduğunda çok şeyler elde edebilecekken yanlış dış politikalar nedeniyle fırsatları kaçırdığını ifade eden Keser, “Bu açıdan baktığımızda Anamur’dan KKTC’ye gidecek olan su hayati önem taşıyor. Rumların ve İsrail’in suya ihtiyaç duyduğunu göz önüne alırsak bu su Türkiye’nin bölgede bundan sonra izleyeceği dış politikada elini güçlendirecek. Önemli olan su vermek değil, bu suyun ortaya çıkardığı fırsatları değerlendirmektir” diye konuştu.
Keser, Türkiye’nin cadı kazanına dönen bölgede çok dikkatli ve ülke menfaatlerine uygun dış siyaset yapması ve bunu da iç siyasete karıştırmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Konferansın ardından Kaymakam Cengiz Cantürk, Keser’e teşekkür plaketi verdi.