Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği “Çocuklarımızın yeri şantiyeler, fabrikalar, tarlalar değil; okul sıralarıdır”.
Eğitim-Sen Anamur temsilciliğinin yazılı basın açıklaması:
Anamur da 16 yaşındaki Mesleki Eğitim Merkezi öğrencisi Alperen Uygun’un, iş cinayetine kurban gitmesi eğitim camiamızı ve tüm halkımızı bir kez daha MESEM ‘leri acabalarla yine gündeme taşıdı.
Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği olarak, Alperen’in ölümüne neden olan ihmaller zincirinin açığa çıkarılması için konunun takipçisi olacağımızı vurguluyoruz ve MESEM’lerin eğitiminin sorgulanması, sürdürülebilirliklerinin tartışılması çağrısında bulunuyoruz.
Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği olarak “Çocuklarımızın yeri şantiyeler, fabrikalar, tarlalar değil; okul sıralarıdır” diyoruz.
Anamur ilçemizde Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) öğrencisi 16 yaşındaki Alperen Uygun, Milli Eğitim Bakanlığıyla yapılan protokol kapsamında bir asansör firmasında çalışıyordu.
Alperen Uygun, bir inşaatın asansör çalışmaları sırasında üçüncü kattan düşerek hayatını kaybetti.
İş cinayetinin ardından Anamur’a giden Eğitim-Sen Mersin Şubesi yöneticileri ve Anamur Eğitim-Sen Temsilciliği yürütme kurulu üyeleri Uygun ailesiyle hem de meslektaşlarıyla görüşerek konuyla ilgili detaylı bilgi aldı.
Temasları sonrası Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, yaşananları “çocuk iş cinayeti” olarak niteledi.
“ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ACI VE SOMUT SONUCU”
Sümbül “Alperen Uygun’un ölümü münferit bir kaza değil, çocukların ucuza ve güvencesiz çalıştırılmasına olanak tanıyan politikaların, yani çocuk işçiliğini sistematik hale getiren MESEM uygulamasının doğrudan ve korkunç bir sonucudur.
Çocuklarımızın yeri şantiyeler, fabrikalar, tarlalar değil; okul sıralarıdır. Geleceğimizin teminatı olan çocukların, ucuz işgücü olarak sermayenin insafına terk edilmesi ve bu uğurda hayatlarını kaybetmeleri kabul edilemez” dedi.
“BU BİR CİNAYETTİR VE HESABI SORULMALIDIR”
MESEM’lerin eğitim kurumu olmaktan çıktığını, yoksulluğun dayatılmasıyla birlikte çocukları eğitimden kopararak denetimsiz, güvencesiz ve tehlikeli çalışma ortamlarına sürüklemenin aracı haline geldiğini ifade eden Sümbül, “Bu durum, çocukların en temel hakkı olan eğitim hakkının gaspıdır. Yaşanan her çocuk iş cinayetinde, bu sistemi teşvik eden ve denetim görevini layıkıyla yerine getirmeyen bakanlığın sorumluluğu büyüktür.
Ekonomik çıkarlar, çocuklarımızın yaşam hakkının önüne geçemez. MESEM uygulamaları derhal durdurulmalı ve kapatılmalıdır.
Mesleki eğitim, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacına göre değil, bilimsel, kamusal ve öğrenci merkezli bir yaklaşımla, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tam denetiminde verilmelidir.
Alperen Uygun’un ölümüne neden olan inşaat firması yetkilileri ve gerekli denetimleri yapmayarak ihmali bulunan tüm sorumlular derhal tespit edilmeli ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Bu bir cinayettir ve hesabı sorulmalıdır. Türkiye’de yoksulluğu ortadan kaldıracak, tüm çocukların eşit ve parasız eğitim almasını sağlayacak politikalar ivedilikle hayata geçirilmelidir. Çocuklarımızın canı kâr hırsına kurban edilemez





















