Haberi Arkadaşına Gönder Haberi Arkadaşına Gönder

Anamur Eğitim Sen ve Ses Temsilciliği’nden Duyuru

18 Şubat 2023

www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

Anamur Eğitim Sen ve Ses Temsilciliği’nden Duyuru

Anamur Eğitim Sen ve Ses Temsilciliği yazılı basın açıklaması yaparak, öncelikle deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara acil şifalar dileklerini iletti.

Yapılan açıklamada: “10 İli vuran deprem felaketinde yıkılan binlerce bina, on binlerce yurttaşımıza mezar olurken, yüz binlerce insanımızı ise evsiz bırakmıştır. Ancak, bir haftadan daha fazla süre geçmesine rağmen tek bir sorumlu bile istifa etmemiştir.
Biz biliyoruz ki zamanında etkili arama-kurtarma çalışmaları ve bu çalışmaları yürütecek ekipler sevk edilmiş olsaydı, çok daha fazla canımız bugün yaşıyor olacaktı.
İnsanlar enkazların altında, yakınları ise enkazların başında yalnız kaldı. Çok övünülen yollar kullanılmaz hale geldi. Ulaşım sekteye uğradı. Yardım için bölgeye giden ekipler vasıta bulamadı, hiç kimse kimseyle iletişim kuramadı. Her afetten sonra para isteyen ve adeta bir holding haline gelen Kızılay’ın adı sadece makbuzların üzerinde isim olarak kaldı. İçişleri bakanlığına bağlı AFAD hantal yapısı ile krizin ve yıkımın büyüklüğünü idrak edememiş ve gerekli koordinasyonu sağlayamamıştır.
Afet yönetimini koordine edemeyen, kurtarma ve yardım ekiplerini geç gönderen iktidar her zamanki gibi “kader”e sığınıp, “yüzyılın felaketi diyerek” sorumluluğu üstünden atmaya çalışmıştır. Felaket mi evet “felaket” ama asıl yüzyılın felaketi, bilim insanların uyarılarını dikkate almayan, deprem öncesi planlama ve hazırlık yapmayan, deprem sonrasında ise üstüne düşen sorumluluğu anında yerine getirmeyen tek adam rejimidir.
Deprem değil; gözünü kâr hırsı bürümüş müteahhit, ücretini müteahhiden alan ve müteahhit firma ile iç içe geçmiş yapı denetim firmaları, siyasi rant uğruna denetim görevini yerine getirmeyen yerel yöneticiler, oy için imar aflarını çıkaran, deprem öncesi bilim insanlarının uyarılarını dikkate almayan, yapı ve inşaat denetimini özelleştiren, gerekli planlamayı ve koordinasyonu sağlamayan, liyakat yerine sadakati esas alan, betonu ve müteahhidi kutsayan siyasi anlayışın öldürdüğünü hep birlikte yaşadık ve yaşıyoruz.
Depremin ardından hem hayatta kalan depremzedeler hem de ülkenin her yerinden gelen gönüllü kişi ve kurumlar depremin etkisini hafifletmek, depremzedelere destek olmak için canla başla çalıştı. Ülkenin her yerinden insanlar hızlıca koordine olarak afet bölgesine temel ihtiyaçları gönderdi ve göndermeye devam ediyor. Pek çok kişi afet bölgesinden gelen depremzedelere evlerini açıyor. Halklar başına gelen bu depremin sonuçlarını birlikte göğüslüyor ve dayanışmayı örüyor.
Bir taraftan deprem yaralarını sararken bir yandan da bu ülkenin depremler ülkesi olduğu bilinci ile yarın değil hemen şimdi geleceği yönelik tedbir alınmalı, planlamalar yapılmalı, meslek odaları ve bilim insanlarına kulak verilmeli ve kamunun her alanında liyakat esas alınmalıdır.
Bu ortamda acılı insanların duygularını istismar eden sığınmacılar üzerinden yürütülen ırkçı yaklaşımları reddediyor ve halkımızı sağduyuya davet ediyoruz.
Devleti de görevlerini en hızlı bir şekilde yerine getirmeye davet ediyoruz. Devlet bu dönemde vatandaşının yanında olmayacaksa ne zaman olacak. Deprem bölgesindeki vatandaşının, barınma, beslenme, ısınma, sağlık, güvenlik vb. ihtiyaçlarını en hızlı bir şekilde gidermeli ve sorunları yerinde çözmelidir. İnsan sağlığı ve çevre kirliliği konularında ilgili kuruluşların, meslek odalarının, sendikaların görüşleri doğrultusunda tedbir alınmalıdır. Vatandaşlarını ülkenin farklı yerlerine göç ettirip daha fazla mağdur etmemeli. Farklı illere göç eden vatandaşlarının da gittikleri yerdeki ihtiyaçları karşılamalı ve dönüş için gerekli şartlar yaratmalıdır.
Göç eden vatandaşların en büyük sorunu deprem bölgelerinde kalan vatandaşlardan farklı değil. Ancak, barınma ve beslenme en büyük sorun olarak karşımızda duruyor. Yurtlara depremzedeleri yerleştireceğiz diye eğitime ara verip, milyonlarca üniversiteli gencimiz de mağdur edilmemeli.
Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz, bilim insanlarına, meslek odalarına, sendikalara, sivil toplum örgütlerine kulak verilmeli, uyarıları dikkate alınmalıdır. OHAL’i işkence ve kötü muamele gibi suçların üstünü örtme, seçimlere giderken farklı kesim ve muhalifler üzerinde baskı aracı olarak kullanmamaya çağırıyoruz.
Depremin yarattığı her türlü tahribatın, ancak ve ancak insan hayatını önceleyen, ayırım yapmadan eşitliği gözeten politika ve uygulamalarla üstesinden gelebiliriz. Depremin yarattığı yıkımı ve bu zor günleri birlikte dayanışma ile aşacağımıza olan inancımızla halkımıza bir kez daha geçmiş olsun diliyoruz.” Bu ortamda acılı insanların duygularını istismar eden sığınmacılar üzerinden yürütülen ırkçı yaklaşımları reddediyor ve halkımızı sağduyuya davet ediyoruz.

Devleti de görevlerini en hızlı bir şekilde yerine getirmeye davet ediyoruz. Devlet bu dönemde vatandaşının yanında olmayacaksa ne zaman olacak. Deprem bölgesindeki vatandaşının, barınma, beslenme, ısınma, sağlık, güvenlik vb. ihtiyaçlarını en hızlı bir şekilde gidermeli ve sorunları yerinde çözmelidir. İnsan sağlığı ve çevre kirliliği konularında ilgili kuruluşların, meslek odalarının, sendikaların görüşleri doğrultusunda tedbir alınmalıdır. Vatandaşlarını ülkenin farklı yerlerine göç ettirip daha fazla mağdur etmemeli. Farklı illere göç eden vatandaşlarının da gittikleri yerdeki ihtiyaçları karşılamalı ve dönüş için gerekli şartlar yaratmalıdır.

Göç eden vatandaşların en büyük sorunu deprem bölgelerinde kalan vatandaşlardan farklı değil. Ancak, barınma ve beslenme en büyük sorun olarak karşımızda duruyor. Yurtlara depremzedeleri yerleştireceğiz diye eğitime ara verip, milyonlarca üniversiteli gencimiz de mağdur edilmemeli.

Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz, bilim insanlarına, meslek odalarına, sendikalara, sivil toplum örgütlerine kulak verilmeli, uyarıları dikkate alınmalıdır. OHAL’i işkence ve kötü muamele gibi suçların üstünü örtme, seçimlere giderken farklı kesim ve muhalifler üzerinde baskı aracı olarak kullanmamaya çağırıyoruz.

Depremin yarattığı her türlü tahribatın, ancak ve ancak insan hayatını önceleyen, ayırım yapmadan eşitliği gözeten politika ve uygulamalarla üstesinden gelebiliriz. Depremin yarattığı yıkımı ve bu zor günleri birlikte dayanışma ile aşacağımıza olan inancımızla halkımıza bir kez daha geçmiş olsun diliyoruz.

ANAMUR EĞİTİM SEN VE SES TEMSİLCİLİĞİ

haberanamur0025

Yorumlayın

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.