www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, gıda güvenliği sorununun bir sistem sorunu olduğunu söyledi. “Çocuklarımızın, mısır şurubuyla obez yapılmasını değil, kendi pancarımızdan ürettiğimiz şekerimizle güle oynaya yaşamasını istiyoruz” diyen Gökçel, gıda güvenliğinin bir insan hakkı olduğunu hatırlattı.

90 Milyon karnını nasıl doyuracak?

82 milyon vatandaşımızın yanında 4 milyon sığınmacı ve bir o kadar da turiste ev sahipliği yapan Türkiye’de gıda güvenliğinin sadece bir beslenme sorunu değil, sağlıklı bir çevrede yaşama sorunu olduğunu söyleyen Gökçel, “Verilmesi gereken karar şudur: Nüfusumuzu ne olduğu belli olmayan, kalitesiz ürünlere mi mahkûm edeceğiz, yoksa kaliteli ve güvenli gıdaları kendi tarlalarımızda üreterek sağlıklı nesiller mi yetiştireceğiz. Biz, kaliteli ve güvenli gıdayı kendimiz ürettiğimiz takdirde daha ucuza ve daha sağlıklı bir diyet uygulayabileceğimize inanıyoruz.”

Gıda güvenliği sistem sorunu

Gıda güvenliğinin tarladan sofraya düşünülmesi gerektiğinin altını çizen CHP’li Gökçel, ithal tohumların kendi zararlılarını ürettiğini belirtti. Daha fazla yabani ot ve daha fazla böcekle mücadele etmek zorunda olan çiftçinin birkaç tekel tarafından üretilen ucuz kimyasal ilaçlara yöneldiğini söyleyen Gökçel, “bu, ürün sağlığının yanında hava ve suyu da kirletiyor” dedi. Bunun karşısında Akdeniz Meyve Sineği zararlısında olduğu gibi biyolojik ve biyoteknik mücadelenin yaygınlaştırılması gerektiğini kaydeden Gökçel, vatandaşı kimyasal ilaçların kullanıldığı ürüne mahkûm etmenin tercih olduğunu savundu.

Zehirden kurtulmalıyız.

“Toprağımızı, havamızı, suyumuzu, sofralarımızı zehirden kurtarmak için çalışmamız gerekiyor” diyen Gökçel, sağlıklı bir diyet için kendi kendine yeten bir tarım politikası oluşturulması gerektiğini belirtti. Gökçel sözlerini, “Çocuklarımızın, mısır şurubuyla obez yapılmasını değil, kendi pancarımızdan ürettiğimiz şekerimizle güle oynaya yaşamasını istiyoruz. Çocuklarımızı sütsüz peynirle, ne idiği belirsiz yağlarla, şekerli ballarla değil; kendi topraklarımızda üretebildiğimiz sağlıklı gıdalarla büyütmek istiyoruz” diyerek sonlandırdı.