Haberi Arkadaşına Gönder Haberi Arkadaşına Gönder

Nükleer karşıtlarının cumartesi eylemleri sürüyor

13 Ocak 2013

www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

3lhyclz5001Mersin Nükleer Karşıtı Platformu?nun “Çamlıbel Akkuyu NGS Toplum Bilgilendirme Merkezi??ne karşı cumartesi eylemleri devam ediyor.
Taş Bina önünde buluşan nükleer karşıtları adına basın açıklamasını Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Mersin Şubesi yaptı.Açıklamada şunlar kaydedildi:
ÇOCUKLARIMIZI  NÜKLEER SANTRALLER  HAKKINDA YANLI BİLGİLENDİREN NÜKLEERCİ NGS  A.Ş  ÖZEL ŞİRKETİ?NİN BİLGİLENDİRME MERKEZİNİ, NE ÇAMLIBEL?DE, NEDE  BÜYÜKECELİ?DE  İSTEMİYORUZ.?
Ülkemizin gelişmesi, insanlarımızın sağlığı ve  refahı için  için enerji yaşamsal bir gereksinmedir. Bu kapsamda ülkemizin giderek daha fazla enerjiye gereksinimi vardır. Bizler enerji yatırımlarına ve teknolojiye karşı değiliz. Tam tersine ülkemizin enerji güvenliğini sağlaması, dışa  bağımlı olmaması,  bunun içinde  ucuz, güvenli, temiz, yerli ve yenilenebilir kaynakları öncelikle ve acilen daha fazla yatırım yapılması  gereklidir. Ancak iktidar her alanda olduğu gibi bir kamusal bir hak olan enerjiyi de piyasalaştırarak, emperyalist yabancı sermayenin  insafına bırakmaktadır.
Yanlış siyasi tecihlerin bedelini halkımız ve cocuklarımız ödeyecektir. Böyle olduğu  11 Mart 2011 yılında , Japonya?da meydana gelen  deprem sonucu Fukişima  Nükleer  Felaketi   sonuçlarından da  görülmektedir. Patlama sonucu ilk anda yüzlerce kişi ölmüş, yüz bin kişi evlerinden göç etmek zorunda kalmıştır. Güney Amerika?ya kadar binlerce kilometrelik alana yayılan radyasyon sonucu on binlerce insan kanserden ölüm  riski ile karşı karşıya kalmıştır. Bu felaketten sonra Nükleer Santrallar  tüm Dünya?da sorgulanmaktadır. Tüm Dünya?da güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerjilere yatırım teşvik edilmektedir. Mersin, bu yönü ile yılda 300 günden fazla güneş enerjisi alan, 312 km sahil şeridi boyunca açık deniz rüzgarlarının bol olduğu  özel ve temiz bir coğrafyaya  sahiptir. Bu nedenle, Nükleer santrale değil, Almanya?da olduğu gibi rüzgar ve güneş gibi enerjilerine yatırım yapılan bir Mersin?de ve Türkiye?de yaşamak istiyoruz.
Öte yandan Türkiye ile Rusya devletleri arsında yapılan ?Nükleer Enerji Teknolojisi Transferi Anlaşması?’nın yüklenicisi  Rosatom  ve Rus nükleer endüstrisinin uygulamalarını  içeren ve Rusya Çevre Bakanlığı, Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Nükleer Güvenlik Kurumu (Rosenergoatom) gibi resmi organların hazırladığı rapor, 9 Haziran 2011 tarihinde yapılan Rusya Devlet Konseyi (Gossovert) toplantısında resmi belge olarak sunulmuştur. (Bu raporun sonuç kısmında Rosataom tarafından Bolokova?da kurulacak santral hakkındaki olumsuz görüşlerin Türkçesi ektedir).
Söz konusu anlaşma ile  Akkuyu/Büyükeceli beldesi  Rusya?nın Nükleer  vilayeti ve çöplüğü  olacaktır. Çünkü dünyanın  ?halen yer altına  ve okyanusun dibine gömmekten  başka? çözüm bulamadığı radyasyonlu atıklarının, Akkuyu? santralinde ne şekilde bertaraf edileceği ve denetleneceği belirsizdir. Fukişima felaketinden sonra ,dün yanın en gelişmiş  Teknoloji birikimine sahip olan  Japonya  ile Almanya  hükümetleri halkın taleplerini dikkate alarak  ülkedeki tüm Nükleer Santrallerini  kapatmışlardır. NGS  A.Ş bu bilgilendirme merkezinde , havamıza, suyumuza bulaşabilen ve gözle görülemeyen radyasyon ile  karşılaşacağımız diğer riskler ve  nasıl önleneceği anlatılmamaktadır. Gelecekte Mersin?de havayı, suyu, tarımı, turizmi,  olumsuz etkileyecek çocuklarımızın  sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını elinden alacaktır. Üstelik BÜYÜKECELİ BELDESİNİ RUSYA FEDERASYONUNUN  NÜKLEER VİLAYETİ haline getiren bu santralin sözleşme  koşulları  incelenirse eminiz ki hiç kimse elektrik kullanmak istemeyecektir. Bu nedenle Nükleer Santralleri Dünyada ve Türkiye?de istemiyoruz.  Mersin?li yurttaşlar olarak,  Akkuyu nükleer santral yapım kararının durdurulmasını hükümetten bir kez daha  talep ediyoruz.
Ülkemizde ise  Akkuyu Nükleer Santrali , Türkiye?de  bilim insanları, üniversiteler ve ilgili meslek odalarının ,daha önemlisi başta  etkilenecek  Mersin?liler olmak üzere, çevre  illerde yaşayan yurttaşlarımızın  görüşleri  alınmadan dayatılmaktadır. Oysaki, bugün Mersin?de yaşayanlar Nükleer Santral istemediklerini , 2011 yılında Mersin?den Akkuyu?ya insan zinciri  oluşturarak ve en son 27 Mart 2012 tarihine yapılan Çevresel  Etki Değerlendirme (ÇED) süreci bilgilendirme toplantısında itiraz ederek  ve 200 bin  karşı imza toplayarak ve belediye meclislerinde, aldıkları kararlar göstermişlerdir.
Tüm bu belirsizliklere  ve yurttaşların demokratik tepkilerine rağmen,  NGS A.Ş nin 27 Aralık 2012 Perşembe günü, Yenişehir ilçemiz Piri Reis ilk okulundaki  çocuklarımızı müfredatlarında olmayan Nükleer Enerji hakkında okul saatlerinde  bu bilgilendirme merkezine  getirterek, Nükleer enerji ve bu  özel şirket bilgilendirme merkezinin reklamını yapmak için  yanlı  bilgiler vererek  çocuklarımızın alet edilmesini  ahlaki ve pedagojik açıdan doğru bulmuyoruz. Çünkü bu çağdaki çocuklar için müfredatlarında olmayan soyut bir olgu  olan nükleer enerjiyi  kavrayamayacakları pedagojik bir gerçektir.  Çünkü küçükler gördüklerini, denediklerini  ve yaşadıklarını anlayabilirler. Bu konuda tüm velilerimizi,  öğretmenlerimizi, okul müdürlerimizi , il ve  ilçe milli eğitim Müdürlerimizi  bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor nükleerci  NGS A:Ş nin bilgilendirme merkezlerini istemiyoruz.
Basın açıklamamıza katılarak bizleri yalnız bırakmayan kurum ve kuruluşlara milletvekillerimize, dostlarımıza ve üyelerimize teşekkür ediyoruz.
Ek: Rusya Atom Enerjisi yetkili firmanın raporunun sonuç bölümü(1 shf)
7. Bireysel Belgelerin Değerlendirilmesi
Güç Biriminin Ana Binaları, Yapıları, Sistemleri ve Ekipmanı. Termo-mekanik Kısım (Cilt 3.1, 1. Kitap, 2 210015.0000002.00506.510-KT0301.01.-02)
Sistemlerin ve Ekipmanın Sınıflandırılması
V-392B reaktör tesisinin (RF) her ekipman parçası için sınıflandırılması, buna karşılık gelen proje kesimlerinde anlatılmaktadır. Buna Yangın Güvenlik Sigortası Talimatnamesi 1988/1997 (FSA ?88/97, Rusça: OPB ?88/97) uyarınca sınıflandırma tanımlaması, Nükleer Santral Tesisleri Kuralları temelinde gruplar, Genel Teknik Gereksinimler ? 1987 temelinde sınıflar ve Nükleer Sanayi  Kural ve Normları G-5-006-87 temelinde sismik direnç kategorileri de dahildir.
Ekipman sınıflandırmada, ekipmanın ve tek tek elemanların tanımlanmış işlevlerinin performansını ve bunların tesislerin güvenliği üstündeki etkisini dikkate alarak, güvenlik sınıflarına ve ekipman grubuna değinmek için bir gerekçe bulunmamaktadır. Gerçekleşen işlevlerin bu tanımlaması, onların güvenlik üstündeki etki ve/veya güvenlik kontrolüne katkı derecelerinin özellikle değerlendirilmesine olanak sağlamamakta, öte yandan bu da metinde ekipman ve aksamın uygun sınıfını (kategorisini), hem daha yüksek hem de daha alçak tahmin ederek, sınıflandırılması yoluyla metinde hatalar gözükmesine yol açmaktadır.
Böylece örneğin:ayırıcı körükler için (Böl. 3.1.5) sismik direnç kategorisi alçak hesaplanarak II olarak verilmiştir; oysa I olması gerekir; aynı şey ek plakalar için de geçerlidir;
basınç dengeleme vanası için, güvenlik sınıfı ve ekipman grubu alçak hesaplanmıştır (Böl. 3.1.5);
aktif çekirdek ekipmanını ve bunun hasara karşı dayanıklılığını koruyan güvenlik işlevlerini yerine getiren reaktör kabının, mekanik özellikleri uyarınca, III. sınıfa dahil edilmesi kuşku yaratmaktadır (Böl. 3.1.1.3.2);
buna benzer başka hatalar vardır.
Sonuçlar:
Ekipman, eleman ve sistemlerin kesin bir sınıflandırılması yapılmalı ve sistemlerin olası güvenlik özellikleri tayin edilerek uygun bir kanıtlama gerçekleştirilmelidir.
Sistemlerin Genelleştirilmiş Değerlendirmesi
Sistemlerin 3. Bölümde sunulan tanımlaması çok az bilgi vermektedir. Sistem bileşenlerinin grafik çizimleri ve tanımlamaları hemen hemen hiç yoktur (örneğin, düzenleme çözümleri yeterince açık sunulmamış, bireysel ekipman çizimlerinde denetleme noktaları, drenaj, yan sistemlerle bağlantı belirtilmemiştir; aksamın tanımı yapılmamıştır, vb.) Şekillerde anahtarların ve özelliklerin açıklaması bulunmamaktadır.
Bir kuşak öncesi projelerde benzer sistemlerin işletilmesine ilişkin deneyim ve sonuçlar hakkında hiçbir bilgi yoktur.
Güvenilirliğin kalitatif analizi fiilen olmadığı gibi, sistem ve ekipman güvenliği yeterince kanıtlanmamıştır. Mevcut bilgiler yetersizdir ve ancak olasılıkların daha ayrıntılı değerlendirilmesi ve aksamaların ve/veya herhangi bir acil durumun (kazaların) kantatif kanıtlaması için referans malzemesi olarak işe yarayabilir, çünkü güvenlik tasarım analizi (tasarım temelli kazalar), her teknolojik sistem için tanımlayıcı bilgi olarak sunulmaktadır. Birçok durumda proses sürecinin koşulları sunulmamıştır; bir yüksek değer incelemesinin yapılacağı bağımlı ve bağımsız aksamalar formüle edilmemiş, sistemlerin teknolojik sıralaması ve ekipman tepkisi sunulmamıştır; ilk özelliklerin sayısal değerleri eksiktir. En vahim sonuçlar bağlamında acil durum gelişmesine ilişkin olası senaryolar tahlil edilmemiştir. Tasarım ötesi temelli kazaların koşulları incelemesinde, işletme koşullarının olağan tasarım temelli ihlallerinin, tasarım ötesi temelli kazalar kategorisine kaydırıldığı durumlar vardır.
Bunun yanısıra, belirgin sistem güvenliği analizinde, incelenen başlatıcı olaylar (IE?ler) listesi eksik gözükmektedir: örneğin bir hidrojen patlaması olarak bu tür bir aksama sunulmamış, dış etkilerin (DLE sismik etki, sel, fırtına, vb.) analizi yapılmamış, personel hataları düşünülmemiştir. İncelenen materyallerde başlatıcı olayların tam listesi hiç yoktur. Bu, tüm sistem aksamaları, dış olaylar ve personel hatalarının ön analizini öngören 1988/1997 tarihli Yangın Güvenlik Sigortası Talimatlarının gereksinimlerinin ihlali olarak düşünülebilir; bu karmaşık analizin sonuçlarına göre de normal işletme (NO) koşullarının ihlaline neden olan aksamalar ayrı bir IE listesi olarak belirlenmeli, buna tasarım ötesi temelli kazaların genel bir listesi de dahil edilmelidir. Bütün aksamaların böylesi bir karmaşık inceleme ve analizi eksiktir.
Radyasyon etkilerinin, bu kapsamda personel, nüfus ve çevre üstündeki etkilere ilişkin verilerin tanımlamaları ve yeterli bir analizi bulunmamaktadır. Nükleer güvenliğin korunma koşulları analiz edilmemiş, kazalar sırasında aktif çekirdek reaksiyonundaki değişim yansıtılmamıştır.
Sonuç:
İşletme deneyimine ve sonuçlara ilişkin bilgi eksikliği ve V-320 projesiyle karşılaştırıldığında projenin bir dizi teknolojik sisteminin değiştiği (örneğin, buhar jeneratörü, reaktör tesisinin aktif çekirdeği), kimi sistemlerin ?birleşim? ilkesine göre tasarlandığı, vb. koşullarda, ekipman ve sistem güvenliğiyle ilgili çözümlere karmaşık bir yaklaşım bulunmaması, Balakovo nükleer santral tesisinin 5 ve 6 no.lu güç birimleri projesinin gerçek konumunun değerlendirilmesini olanaksız kılmaktadır.
Aşağıda, yukardaki genel yorumları örnekleyen, tek tek teknolojik sistem ve ekipmana ilişkin yorumlar sunulmaktadır.
Nükleer Reaktör
Üniteye PWR-100 tipi (Rusça VVER-1000) (proje V-392B) bir reaktör uygulanmıştır; bunun aktif çekirdeği, uranyum-gadolinyum yakıt elemanları kullanan (gFE?ler), değiştirilmiş yakıt çubuğu dizilerinden (IFRA?lar, geliştirilmiş yakıt çubuğu dizileri) derlenmiştir.
Bu yakıt tipi, geçen kuşaklardakı basınçlı su reaktörleri için olağan olmadığından ve gFE işleyişinin yeterli deneyimi bulunmadığından, üreticinin uygulanan IFRA yapımının, reaktörün aktif çekirdeğinin genel güvenliğinde azalma olasılığını dışladığı doğrultusundaki ifadesinin, net verilerle teyit edilmesi gerekmektedir.
KARAR
Sunulan proje materyalleri, içerikleri ve içerdikleri bilgiler açısından resmi niteliktedirler ve L-01-01 listesi ile belirlenen amacın RD gereksinimlerini tam olarak karşılamamaktadırlar.
Balakovo Nükleer Santral Tesisinin yeni ünitesi için seçilen yer, toprak stabilitesi, sismik durum, büyük bir sanayi kenti olan Balakovo?ya ve hem içme suyu, hem de hidroekonomik yönden önemi bulunan Volga Nehri?ne tehlikeli yakınlığı açısından, son derece kötüdür.
Uzmanların vardığı sonucu göre proje teknik ve ekonomik göstergeler açısından savunulamaz (ticari çekiciliği yoktur), dolayısıyla da nüfus için yeterli radyasyon düzeyi ve çevre güvenliği güvenceleri veremez olarak değerlendirilmektedir.
Yukardakiler çerçevesinde, Uzman Heyet bu projeye onay verilmemesi ve yapımının yasaklanması gerektiği görüşündedir.3lhyclz50023lhyclz50033lhyclz5004

Yorumlayın

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.