CHP Anamur İlçe Başkanı Şafak Doğan ve CHP?li Belediye Meclisi Üyeleri, Belediye Başkanı?na satış yetkisi verilen arsaların satılmaması için belediye yönetimine talepte bulunma yönünde kamuoyu oluşturmak amacıyla çalışmalarına devam ediyor.
İlçe Başkanı Şafak Doğan ve CHP?li Belediye Meclis Üyeleri, bu kapsamda bugün AK Parti İlçe Başkanlığı ve Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği?ni ziyaret ettiler.
AK Parti?yi ziyaret sırasında CHP?liler adına konuşan Belediye Meclis Üyesi M. Tahir Şeref, ?Arsaların satışına karşıyız. Yap-işlet-devret modelini öneriyoruz. Bu konuda sizden destek istiyoruz? dedi.
AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Yıldırım da Anamur?un menfaatini her zaman ön planda tutmak gerektiğini belirterek, ?Anamur?un hayrına olan işlerde beraber oluruz. Doğru olduğuna inandığımız konularda herkesle işbirliği yapabiliriz? dedi.
Yıldırım, satış yetkisi görüşmeleri sırasında AK Parti?li meclis üyelerinin satış sürecinde söz konusu arsalara yapılacak yatırımların belli olması yönünde şerh koyduğunu kaydetti.
AK Parti?li Belediye Meclis Üyesi Halil Aydoğdu ise koydukları şerhe uygun karar alındığını belirterek, ?Şu anki yetki kararında sorun yok. Ayrıca hiçbir belediye başkanı meclis kararını çiğneyemez? diye konuştu.
CHP İlçe Başkanı Şafak Doğan ve CHP?li Meclis Üyeleri, daha sonra ziyaret ettikleri Eğitim-Sen Anamur İlçe Temsilcisi Mustafa Bakır?dan da destek istediler.
Bakır, belediyeye ait arazilerin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, yanlış uygulamaların karşısında olacaklarını kaydetti.

Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekilleri Ali Rıza Öztürk ve İsa Gök Anamur?da partililerle bayramlaştılar.
Bayramın son günü programlanan bayramlaşma merasimine önce gelen Öztürk, parti merkezinde toplanan partililerle bayramlaştıktan sonra bazı mesajlar verdi. Açılım konusunda AKP?yi eleştiren Öztürk;?Bir konuyu başarabilmek, bir konuyu çözüme kavuşturabilmek için, onu savunan siyasal almayışın, örgütün, hem tarihsel misyonunun hem de sahip olduğu düşüncenin ona uygun olması gerekir. Demokrasi, insan hakları ve özgürlük denildiği zaman bu ülkede AKP?nin hem düşünsel yapısı, hem örgütsel yapısı hem de tarihten gelen tarihsel misyonu bunları sağlamaya ve gerçekleştirmeye uygun değildir, müsait değildir. Yani AKP ve geçmişteki onun kökleri olan diğer siyasi hareketlerin bu gün bu ülkede insan hakları ve demokrasiyi gerçekleştirmeye ne güçleri yeter ne yürekleri yeter ne bilgileri yeter ne de cesaretleri vardır. Onlar sadece Türkiye de insanların gündeminde olan açlık susuzluk yokluk yoksulluk ortamını gizlemek, bu kavramlara şal örtmek bu kavramları toplumda tartıştırmaktan uzaklaştırmak için gündemi değiştirmek için, bu kavramların getirdiği sıkıntıları çözüyormuş gibi görüntü verirler. Zaten AKP 7 yıllık iktidarı boyunca muş yaparak siyaset yapmıştır muş yaparak politika yapmıştır hiçbir şey yapmamıştır. Çember çevirmiştir topu taca atmıştır. Şimdi de doğu ve güney doğu Anadolu?ya yönelik olarak Kürt kökenli yurttaşlarımıza yönelik olarak siyasal girişimler yapma arayışındadır. Bir siyasal girişimin adı o girişimin içeriği ve amacıyla adlandırılır. Eğer gerçekten doğu ve güney doğu Anadolu yöresine yönelik veya belli etnik kökenden gelen yani Kürt kökenli yurttaşlarımıza yönelik bir siyasal girişim söz konusuysa eğer bunun içeriğine ve amacına uygun olarak bu siyasal girişimin adının Kürt açılımı olması çok doğrudur. Anacak Sayın Başbakan öncelikle amacının içeriğine uygun olarak bu adı kullanmakla beraber sonradan her nedense bu açılımın adına demokratik açılım deme gereği duydu. Yani ağız değiştirme gereği duydu. Bununla da yetinmedi bu açılımın adına şimdide milli birlik projesi diye adlandırılmaya başlandı. Eğer demokratik bir açılım söz konusuysa, demokratik açılım belli bir etnisiteye veya belli bir bölgeye özgü olmaz. Yani ülkenin doğu ve güney doğusunda demokratik açılım batısında kuzeyinde güneyinde faşizan uygulamalar söz konusu olmaz. Demokratik açılım, bu ülkenin tamamını kapsamalıdır. Batıdaki insanın ne kadar demokrasiye ihtiyacı varsa doğudakinin de ok adar demokrasiye ihtiyacı vardır. Demokrasiye ihtiyaç meselesi, insanları kökenleriyle, etnik kimlikleriyle, meshepleriyle, inançlarıyla veya cinsiyetleriyle ilgili bir konu değildir. Demokrasi ihtiyacı insanların insan olmasından dolayı hak edilen bir ihtiyaçtır. İnsanların doğuştan var olan ve devredilemeyecek olan temel hak ve özgürlüklerini ilgilendiren bir konudur. Dolayısıyla insanların farklı etnik kimlikleri farklı kökenlerden gelmiş olmaları farklı farklı derecede demokrasi ve özgürlük ihtiyacı olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle belirli bir etnisiteye özgü açılımlar insan hakları kavramı içerisinde değerlendirilemez. Yani etnkçilik yapmak ırkçılık yapmak insan hakları kavramlarıyla açıklanamaz. Bu açılımın içinde ne olduğunu da söylemiyor Sayın Başbakan. Ama halk kitlelerine söylediği bir şey var. Bu söylemini güzelleştiriyor, süslüyor, makyajlıyor. Neyle makyajlıyor? Gençlerimiz şehit olmasın diyor, anaların gözyaşı akmasın diyor, babalar ağlamasın diyor. Buna bu ülkede yaşayan hangi siyasi düşünceden olursa olsun karşı çıkan var mı dır. Bu ülkede kim anaların ağlamasını istiyor, kim babaların gözyaşı aksın istiyor. Bunu savunmak bunu kabullenmek mümkün mü? Terörle ilgili mücadele yönteminde biz bazı düşüncelerimizi aktarırken, terörün sona erdirilmesi gerektiğini belirtirken, biz bu ülkede anaların ağlamaması gerektiğini söyledik. Analar ağlamaması için terörü sona erdirmelisiniz Sayın Başbakan dedik? diye konuştu.
Öztürk, Mecliste Yaptığı bir konuşmada terör sorunuyla Kürt sorununun bir birin den ayrılması gerektiğini doğu Anadolu da yaşayan Kürt vatandaşların potansiyel suçlu olarak görülmemesi gerektiğini anlattığını hatırlattı. Yedi yılda terörün tırmanışının sorumlusu olarak ta iktidarın ve Başbakanın teröre bakışının çarpık olması olarak değerlendirdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK PARTİ) Anamur İlçe Başkanı Ahmet Yıldırım, Radyo Türkmen FM?de canlı yayında Nihat Erkan ile söyleşi yaptı.
Siyasi partilerin Anayasa?nın vazgeçilmez unsurları olduğunu belirten Yıldırım, ?Buradan hareketle siyasi partiler, bireysel özlem ve duyguların tatmini için değil, halkla bütünleşmek ve yöresine hizmet etmek için bir araç olarak kullanılmalıdır? dedi.
Yıldırım, insan odaklı politika yaptıklarını ifade ederek, ?İnsanı yücelten, toplumu yükselten bir siyasi anlayışla çalışıyoruz. Bu bakımdan ilçemizin sorunlarının çözümü için kurumlarla samimi ve saygı çerçevesinde ilişkiler kurup Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliği yapmak istiyoruz? diye konuştu.
AK Parti?nin Anamur merkez ve beldelerinde örgütlenmesini tamamladığını kaydeden Yıldırım, Anamur İlçe Başkanlığı binasında her gün iki yönetim kurulu üyesinin bulunduğunu ve bu üyelerin partililer ve vatandaşlarla diyalog halinde olduğunu söyledi.
Toplumsal kültürün yaşatılması, sanat ve eğitimin gelişmesine önem verdiklerini ifade eden Yıldırım, ?Türk sanatçısına ödül verilmesini destekliyoruz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün Yaşar Kemal?a ödül vermesi, Kültür Bakanlığı?nın Çetin Altan?a Kültür ve Siyaset Adamı ödülü vermesini de destekliyorum. Ayrıca hükümetimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı?nın resmi olarak kutlanması ve 1 Mayıs?ın tatil olması kararlarını vatandaşlık hakkının verilmesi açısından olumlu buluyorum? şeklinde konuştu.
Anamur?un öncelikli sorunları ile ilgili yetkililerle temas kurduklarını ve bu sorunların çözümünü talep ettiklerini ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
?SGK?nın Anamur?a büro açması ile ilgili karar çıktı. Büronun açılması sürecinde destek vermeye devam ediyoruz. Yüksekokulun sorunlarının çözümü için de elimizden geleni yapıyoruz. Mersin Antalya yolunun yapımı devam ediyor. Hızlanarak kısa sürede bitirilmesi için yetkililere devamlı isteklerde bulunuyoruz. Ayrıca Anamur?daki tarihi mirasların restorasyonu için sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve belediye ile işbirliği içerisinde olmaya hazırız.?