www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

Anamur’da bulunan eğitim sendikaları Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen İlk-Ortaokulu müdürüne yapılan saldırıya tepki gösterdi.

Eski Cumhuriyet meydanında toplanan Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Bir Sen , Türk Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen , Eğitimin Gücü Sen ve Bozyazı Eğitim Sen Temsilciliği’nin katılımıyla basın açıklaması yapılarak, Önceki gün (22 Aralık 2025Pazartesi) Anamur Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu Müdürü Ender Kara’ya yapılan saldırıya tepki gösterdiler.

Sendikaların ortak basın açıklamasını Eğitim Bir Sen Yönetiminden Fatma Pınar okudu.

Eğitim Bir Sen Yönetiminden Fatma Pınar’ın Anamur’daki eğitim sendikaları adına okuduğu Basın bildirisi:

“ÖĞRETMENE ŞİDDETİ DURDURUN!

Anamur Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu müdürümüz Sayın Ender KARA, okulunda öğrencisi tarafından silahlı saldırıya uğramış ve ağır bir şekilde yaralanmıştır. Bu elim olay hepimizi derinden sarsmış, eğitim camiamızı üzüntüye boğmuştur.

Yaşanan bu menfur saldırıyı eğitim camiası olarak şiddetle kınıyor, Sayın Müdürümüze acil şifalar diliyoruz.

Bu elim olay, eğitim kurumlarımızda gelinen noktayı ve gençlerimizin içinde bulunduğu ruh halini sorgulamamızı zorunlu kılmaktadır. Bu saldırıyı gerçekleştiren, öğrenciyi azmettirenlerin ve olayda ihmali bulunanların da yargı önünde hesap vermesini, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Okullarda güvenlik tedbirleri acilen arttırılmalıdır. Bunun yanı sıra, gençlerimizin bu noktaya nasıl sürüklendiği çok yönlü olarak ele alınmalıdır. Eğitim sistemi, aile yapısı, sosyal çevre ve değerler eğitimi bütüncül bir bakış açısıyla yeniden değerlendirilmelidir.

Eğitimciler sahipsiz değildir. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz, fedakarca görev yaparken can güvenliği endişesi taşımamalıdır. Bu sorumluluk başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşlara aittir. Öğretmenler; itibarsızlaştırıcı söylemlerle hedef gösterilmiş, mesleği değersizleştirilen politikalarla yalnızlaştırılmış, CİMER gibi mekanizmalarla öğrenci ve velilere karşı savunmasız bırakılmıştır. Eğitimdeki her sorun öğretmene yıkılırken MEB yalnızca seyirci kalmıştır.

Buradan soruyoruz;

Ø Daha kaç meslektaşımız ya şiddete uğrayacak ya da hayatını kaybedecek?

Ø Eğitim çalışanları can güvenliği olmadan nasıl görev yapacak?

Ø Öğretmeni değersizleştiren, yalnızlaştıran, itibarsızlaştıran bu politikalardan ne zaman vazgeçilecek?

Ø Eğitimcilere, yaptıkları işin onur, önem ve ağırlığına uygun hayat ve çalışma şartları ne zaman sağlanacak?

Buradan Açıkça İlan Ediyoruz:

Ø Öğretmenleri hedef gösteren söylemlerin karşısında duracağız!

Ø Okullarda şiddeti körükleyen anlayışla mücadelemizi sürdüreceğiz!

Ø Eğitim çalışanlarını hedef alan bütün saldırılar sona erinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!

Ø Biz, bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz!

Eğitim Sendikaları olarak MEB ‘i ve siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz:

ü Okullarda yaşanan şiddetin gerçek sebepleri ortaya konmalı, sorunlar halı altına süpürülmemeli.

ü Eğitim kurumlarında kapsamlı güvenlik önlemleri acilen alınmalı, tüm eğitimcilerin can güvenliği sağlanmalıdır.

ü Şiddetle mücadeleye yönelik kapsamlı bir eylem planı hazırlanmalı, bu süreçte eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin görüşü alınmalıdır.

Yeter Artık! Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz. Güvenli, sağlıklı okullarda görev yapmak istiyoruz.

Yeter Artık! Toplumsal saygınlığımızı ve itibarımızı geri istiyoruz.

Eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti ve öğretmenlerimizin canına kast edilmesini şiddetle kınıyoruz. Her türlü şiddet olayında bütün eğitim çalışanlarının kenetlenerek yekvücut şekilde dimdik ayakta olduğunu yerelde ve genelde tüm Türkiye kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz”.