Konu Arşivi | "İnşaat Mühendisleri Odası İMO"

Konular:

Anamur İMO’ dan Basın Açıklaması

Tarih: 26 Nisan 2011 Yazan: editor

imo001Anamur İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Seçimler Öncesi İnşaat Mühendislerinin taleplerini sıraladı.
İnşaat Mühendisleri Odası Anamur şubesi, 85 bin inşaat mühendisinin sorunlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Oda Başkanı ve yöneticileri, Oğuzhan Oğuz, İsmail Buçgün?ün katıldığı toplantıda Şube Başkanı Ahmet Hilmi Kaya?nın yaptığı açıklama şöyle,
?Güncel sorunları birbirinden farklı olsa da, Türkiye?de emeğiyle geçinen kimselerin sorunları
ortak bir kaynaktan besleniyor. Bu kaynak, 24 Ocak 1980 kararlarıyla gündemimize giren ve son otuz yıldır iktidara gelen tüm hükümetler tarafından uygulanan neo-liberal politikalardır. Ulus ötesi sermaye gruplarının, uluslar arası egemen güçlerin dayatması ile özelleştirme, kuralsızlaştırma, piyasalaştırma, güvencesizleştirme gibi biçimlerle hayatımıza giren bu politikalar bir yandan kamusal mal ve hizmetlerin, sosyal hakların tasfiyesine, eğitimden sağlığa kadar bütün hakların paralı hale getirilmesine diğer yandan da emekçilerin haklarının gasp edilmesine yol açmıştır.

Ülkemiz, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan genel seçim sürecine girmiş bulunmaktadır. Ülke yönetimine aday olan mevcut hükümet ve diğer siyasi partiler seçim atmosferine girmiş ve yönetime gelmeleri durumunda yapacakları icraatlar üzerine açıklamalarda bulunmaktadırlar. 85 bini aşkın üyesiyle ülkemizin en büyük meslek örgütleri arasında yer alan İnşaat Mühendisleri Odası, mesleki ve toplumsal sorumlulukları gereği genel seçim öncesi mesleki alanda yaşadığı sorunlarla ilgili taleplerini Türkiye?nin yönetimine aday olan siyasi partilere ve kamuoyuna açıklamayı bir hak ve görev saymaktadır.

Odamız üyesi meslektaşlarımız siyasi iktidarın, kamu yatırımları ve buna bağlı istihdam politikaları başta olmak üzere, Torba Yasa, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Hizmetlerin Ticareti Genel anlaşması (GATS) TOKİ, Yapı Denetim Yasası, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mevzuatı, Kamu İhale Kanunu, üniversitelerdeki eğitim kalitesi, teknoloji fakültelerinin kurulması ve benzer konulardaki yanlış politikalardan kaynaklı sorunlar yaşamaktadır.

Odamızın bahsi edilen konulara ilişkin tespitleri ve talepleri şöyledir.

Kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan pay 1980?li yıllardan bu yana yaklaşık yüzde 15 dolaylarında daralma göstermiştir. Kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan payın düşürülmesi ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan İnşaat sektöründe durgunluğa ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinde küçülmeye sebep olmaktadır. Ülkemizin gelişimine ön ayak olan  kamu yatırımlarına ayrılan pay yeniden gözden geçirilmeli ve bu alanda belirlenen politikaların ekonomimizde ve sektörümüzde yarattığı tahribatlar göz önünde bulundurularak kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan pay artırılmalıdır.

Siyasal iktidarlar her geçen gün kamuda istihdamı azaltırken buna karşılık özel sektörde istihdamın önünü açmaktadırlar. İstihdam politikalarında yaşanan bu temel değişim meslektaşlarımızın özel sektörde ? ucuz işgücü  ? olarak görülmesine zemin hazırlamaktadır. Ülkemizin en saygın mesleklerinden biri olan İnşaat Mühendisliğini icra eden meslektaşlarımızın kamu istihdamında yaratılan daralma nedeni ile yaşadığı sorunlar siyasal iktidarlarca derhal yeniden gözden geçirilmeli, Kamuda istihdam artırılmalı, meslektaşlarımızın özel sektörde  ?ucuz işgücü ? olarak değerlendirilmemeleri için gerekli olan yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Kamuda meslektaşlarımızı güvencesiz çalıştırmanın yasal dayanağı olan 4/ C uygulaması kaldırılmalıdır.

Mühendislik ücretleri geçim standartları endeksine göre belirlenmeli; güvencesiz, esnek istihdam modelleri yerine iş güvenceli, eşit işe eşit ücret anlayışı çalışma yaşamına hakim kılınmalıdır.

Kamuoyunda ? Torba Yasa? olarak bilinen yasanın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu?nda kamu çalışanları aleyhinde değişikliler içeren maddeleri ile ? Kamu hizmeti? ortadan kaldırılarak, her vatandaşın ? siyasal hakkı? olan kamu hizmetinde çalışma hakkı yok edilmiş, Anayasanın değiştirilemez hükümlerinden biri olan ? sosyal devlet ilkesi ? nin en temel mekanizması olan ve 3 milyonu bulan kamu personelinin iş güvenceli kariyeri ortadan kaldırılmış; işçilerin zaten sınırlı olan iş güvenceleri zayıflatılmış, taşeronlaşmanın önü açılmıştır. ? Torba Yasa? nın çalışanlar aleyhine olan maddeleri kabul edilemez. Yasanın ilgili hükümleri çalışanların lehine yeniden düzenlenmelidir.

Dünya Ticaret Örgütü bünyesinde geliştirilen Hizmetlerin Ticareti Genel Anlaşması ve İkili Anlaşmalar İnşaat Mühendisliği de dahil olmak üzere Birliğimize bağlı meslek odalarının ilgi alanlarını da kapsayan; haberleşme, posta, telekomünikasyon, müteahhitlik eğitim, çevre, sağlık, mühendislik, mimarlık, turizm, ulaştırma ve benzeri hemen her meslek alanı ile ilgili düzenlemeleri içermektedir. Taraflar arasında ?eşitlik? ilkesine aykırı hükümler içeren meslektaşlarımızın ülkemizde ve yurtdışında çalışma yaşamında hak kaybına sebep olan bu anlaşmalara son verilmelidir.

? Dar gelirlilere konut üretme? anlayışıyla oluşturulan ancak AKP hükümetleri döneminde sınırsız yetkilerle donatılan ve yapı güvenliği için vazgeçilmez birçok denetimden muaf tutulan TOKİ büyük bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Çıkış noktası itibariyle anlamlı olan ancak zamanla sorumluluk alanın dışına çıkan ve sektörümüzde devletten aldığı destekle haksız rekabet yaratan TOK? nin temel felsefesi yeniden gözden geçirilmeli. Ve bugün devasa bir şirkete dönüşmüş olan TOKİ özel sektörle rekabet yerine asli görevi olan ?dar gelirlilere konut üretme?  amacına dönmeli. TOKİ inşaatları Yapı Denetim Yasası kapsamında denetlenmelidir.
 
Aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde yapı denetim sisteminin ülke geneline yaygınlaştırılması, güvenli yapı üretimine olumlu katkı sağlayacaktır. Ancak 9 yıl pilot olarak uygulanan sistem sorunları çözülmeden yaygınlaştırılmasının getirdiği sakıncaları da içinde barındırmaktadır. Yapı Denetim Sistemi, mesleki yeterliliği belgelendirilmiş ve mesleki etik değerler sahip meslektaşlarımızca yürütülmelidir.

Yapı Denetim Sisteminde denetçi ve kontrol mühendisi olarak çalışan meslektaşlarımız üstlendikleri sorumluluğun gerektirdiği ücreti almalı, bu ücret ? meslek yaşına göre? kamuda çalışan meslektaşlarımıza verilen ücretten az olmamalıdır.

Çalışma yaşamının en sorunlu alanlarından olan  işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yapılan son yasal düzenlemelerle sorunun çözümüne katkı sunmak yerine sorunun çözümünde kilit role sahip olan TMMOB ve TTB çözüm öznesi olmanın dışına itilmiştir. İş kazalarına Avrupa?da birinci, dünyada üçüncü olan Türkiye?nin işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarını temel bir insan hakkı olan ? yaşama hakkı? çerçevesinden bakması gerekmektedir. İnsan yaşamının önemi göz önünde bulundurularak sorunun çözümüne acilen başlanmalı ve İş Güvenliği Mühendisliği?nin mühendislik mesleği icrası olduğu gerçeğinden hareketle  İş Güvenliği uzmanlığı meslekten olmayanlara kapatılmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna ilişkin yapılan düzenlemelerde konunu birinci dereceden muhatabı olan TMMOB ve TTB?nin aktif rol üstlenmesi sağlanmalıdır.

Kamu İhale Kanunu?nda yapılan değişikliklerle ihale sistemini ?adrese teslim ihale? şeklinde düzenleyen ve mühendis ile mimarların haklarını tırpanlayan yönleri Kamu İhale Sisteminin sağlıklı işleyişine engel teşkil etmektedir. Kamu İhale Sistemi, ? adrese teslim ihale? anlayışının dışına çıkarılmalıdır. Kamu İhale Yasası aldığı eğitim gereği konun uzmanları olan mühendis ve mimarlara ayrıcalıklı hükümler içermelidir.

Geçtiğimiz on yıl içerisinde yaşanan en derin tahribat ?eğitim? alanında olmuştur. Tüm eğitim sürecinin paralı hale getirilmek istenmesi bu çerçevede kamu kaynaklarının vakıf okullarına aktarılması, üniversiteye giriş sistemi, ?gecekondu? tabir edilen üniversitelerin peş peşe açılması, donanımsız eğitim, fiziki yetersizlik, öğrenci sayısı ile istihdam oranı arasındaki devasa uçurum tahribatın ana noktalarını oluşturmaktadır.

Eğitim sistemi, toplumda var olan kast sistemini yeniden üreten, bilimsel bilgi üretmek yerine kar sağlayan bir alan olarak algılanmaktan derhal kurtarılmalı ve kamu güvencesi altına alınmalı, bütçeden eğitime ayrılan pay arttırılmalı, yeterli fiziki ve teknik alt yapı oluşturulmadan üniversite açılmasına son verilmelidir.

Eğitim sisteminde var olan sorunlara temel çözümler üretmek yerine gündelik politikalarla sorunları gölgeleme çabalarının bir sonucu 2009 yılından bu yana uygulamaya konulan Teknoloji Fakülteleridir. Ülkemizin teknik öğretmen ihtiyacını karşılayan ve nitelikli ara eleman yetiştirilmesinde önemli yeri bulunan Teknik Eğitim Fakülteleri?nin Teknoloji Fakültelerine dönüştürülmesi bir yandan eğitimci açığını arttırırken diğer yandan uzun erimde ucuz ve niteliği sorgulanır mühendis istihdamına yol açacaktır. Bu karardan bir an önce dönülmelidir.  Teknik Eğitim Fakülteleri ?ni Teknoloji Fakültelerine dönüştürmenin yarattığı ve yaratacağı sakıncalar konun tarafları olan meslek odaları ve üniversitelerle birlikte ele alınmalı ve konunu sosyal boyutları göz önünde bulundurularak soruna çözüm yolları aranmalıdır.

Bayındırlık ve İmar etkinliklerinin en önemli aktörü olan mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları ile bunların ürettiği mühendislik ve mimarlık hizmetleri olmaksızın, bir ülkede diğer hizmetlerin arzu edilen şekilde verildiğinden söz edilemez. Son yarım yüzyılda gerçekleşen önemli teknolojik gelişmeler, mühendislerin ve diğer teknik elemanların önemini daha da arttırmış; bu elemanların eğitim, deneyim ve yetkinlikleri ile nasıl bir bilgi ve beceri ile donatılmaları gerektiği konusu özel bir önem kazanmıştır.

Ülkemizde mühendislik ve mimarlık meslekleri, 1938 tarihli 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Kanun çerçevesinde yürütülmektedir. Bu Kanun?a göre, diploması olan her mühendis ve mimar, herhangi bir mesleki tecrübe şartı aranmaksızın, sınırsız mesleki yetki verilmektedir. Diploma ile belgelenen eğitim her koşulda çok önemli ve gerekli ise de, bir işi gerektiği gibi yapabilmenin ölçütü olarak yalnız başına yeterli değildir. Eğitimin, öğretici, geliştirici, olgunlaştırıcı ve  düzeyli bir uygulama deneyimi ile tamamlanması gerekir.

Bu anlayış çerçevesinde, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de, mesleği etkin biçimde uygulayabilmek için yeterli bilgi ve beceri ile donanmış, yeterince deneyim kazanmış ve etik davranışta bulunma alışkanlığı kazanmış mühendisler aracılığıyla hizmet üretmeye gereksinim bulunmaktadır.

Halen yürürlükte olan 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Kanunun bu bağlamda acilen yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

 

Son söz;

Demiryolları, karayolları, köprüler, viyadükler, limanlar, barajlar, sulama kanalları, enerji tesisleri, sanayi kompleksleri, gökdelenler, toplu konutlar, spor tesisleri, anıt ve benzeri binalar inşa ederek yaşam kalitesinin  artmasında önemli rol üstlenen inşaat mühendislerinin bir başka misyonu da hiç kuşkusuz daha demokratik ve yaşanabilir bir toplum inşa edilmesine katkı koymak ve buna ilişkin talepleri her platformda dile getirmektir.

Bu bağlamda; 12 Eylül 1980 Askeri cunta döneminde hazırlanan ve başta örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran mevcut anayasa değiştirilmesi ve tüm toplumsal kesimlerin  katılımıyla demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanması gerekmektedir.

Diğer yandan, ülkemizde yaklaşık 30 yıldır devam eden 50 bine yakın insanımızın canına mal olan, ülke kaynaklarının heba edildiği çatışma ortamının kalıcı olarak sonlandırılması gerektiği açıktır.

İnşaat Mühendisleri Odası, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa ve etnik ve dini temeli ayrımcılığın olmadığı, kardeşçe barış içinde bir arada yaşama koşullarının oluştuğu bir Türkiye talep etmektedir?dedi.imo002

Yorum (4)

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.