www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.
Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ ve Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Anamur’da düzenlenen ‘Türkiye gündemi’ konulu konferansa katıldı.
Anamur Milliyetçi Dayanışma Platformu tarafından organize edilen konferans öncesi Özdağ ve Halaçoğlu beraberlerindeki 25. dönem MHP Çanakkale Milletvekili İbrahim Kürşat Tuna ile birlikte esnafları ziyaretlerinde bulunup kadınların da Kadınlar Günü’nü kutladılar.
Milletvekilleri konferansın yapılacağı Kaplan düğün salonunu dolduran vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandılar. Konferansa MHP Anamur İlçe Eski Başkanı Erdal Bulut ve bazı partililer, CHP Anamur İlçe Başkanı Ayhan Güven, Demokrat Parti Anamur İlçe Başkanı Murat Özdemir, Büyük Birlik Partisi Anamur İlçe Başkanı Özcan Özaltun, Vatan Partisi Anamur İlçe Başkanı Uğur Afyoncu, siyasi partilerin yönetim kurulu üyeleri ile bazı sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Konferansta ilk olarak kürsüye gelen Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu “Milletten korkmayın. Anayasa değişikliğini referanduma götürelim’ diyenler bugün sizlerle buluşmamıza engel olmaya çalışıyorlar” dedi.
“Özellikle belirtmek istiyorum ki, karşımızda hiçbir parti ve hiçbir şahıs yoktur. Bunu, yarın kimin olacağının bilinmemesi açısından söylüyorum” diyen Halaçoğlu, referandumda Türkiye’nin demokratik parlamenter sistemi mi, yoksa tek adam rejimini mi benimseyeceğinin belli olacağını kaydetti.
“TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN ELİNİZDEN TUTAN MI VAR?”
Anayasa değişiklik paketindeki bazı maddeleri ayrıntılarıyla anlatan Halaçoğlu, şunları söyledi:
“Bu Anayasayı anlatırken, “Türkiye’ye istikrar gelecek, terör bitecek, Türkiye’nin beka sorunu ortadan kalkacak, Türkiye ekonomik olarak uçacak” diyorlar, başka bir şey yok. Ben de soruyorum bunları yönelik hangi madde var? İstikrar yoksa 14 senedir hükümet olanlar istikrarı neden sağlamadılar. Kanun mu çıkaramadılar? Nedir eksikleri? Oslo’dan başlayan Habur’dan geçen Dolmabahçe Sarayı’nda başkanlık anlaşmasına kadar varan bir süreci yaşadık Türkiye’de. Kimse itiraz etmedi. Neden bu teröristler Türkiye’ye sokuldu diye kimse itiraz etmedi. Ama onlar sonra ‘bizi aldattılar’ dediler. Sonra valilere ‘görmezden gelin’ dediler. Oradaki belediyeler aracılığıyla asfaltların altına bomba döşendi. Çocuklarımız şehit oldu. Başka bir tane daha çıktı, FETÖ dediler. Ama onları polise, milli eğitime, yargıya, askerin içerisine yerleştiren kendileriydi. Biz değildik. Defalarca uyardık, dinlemediler. En sonunda darbe teşebbüsü yapıp TBMM’yi bombaladılar. Bunun sorumlusu biz miydik, yoksa yönetenler miydi? Şimdi terörü bitirmek için elinizi tutan mı var? Bu anayasa ile terör hemen bitecekse, beka sorunumuz hemen ortadan kalkacaksa neden iki buçuk sene sonra uygulamaya kalkışıyorsunuz? Bunun cevabını verin, veremezsiniz. Çünkü halkın karşısına bunu açıklamak için çıkamıyorsunuz.
“HDP ‘HAYIR’ OYU KULLANMADI”
Halaçoğlu, hükümetin Dolmabahçe’de HDP ile başkanlık için ortak bildiri yayınladığını belirterek, “Bize HDP ile işbirliği yapıyorsunuz diyorlar. HDP mecliste bir kere oy kullanmadı ki ‘hayır’ diye. Kimi kandırıyorsunuz siz. Ondan sonra ’bize güvenin’ diyorlar. ‘FETÖ bizi aldattı, Esed bizi aldattı’ diyorlar. Ne zaman doğru söylediniz ki kardeşim ben niye güveneyim size” diye konuştu.
“ABİDİK GUBİDİK YORUMU”
Bu sırada vatandaşlardan birisinin “abidik gubidik bunlar” diye seslenmesi üzerine Halaçoğlu, “O da ayrı bir mesele. Başbakan geçen gün Çanakkale’de köprü temeli atılırken ‘Artık bundan sonra Çanakkale geçilir yaptık’ dedi. Çanakkale karşıdan karşıya geçilmek için ‘geçilmez’ demedik ki biz. Düşman geçemez dedik kardeşim” dedi.
“HÜR VATANI MUHAFAZA ETMEK HEPİMİZİN GÖREVİ”
Değişikliğin 5 maddesinden bahsettik. Ama hepsi 18 madde. Herşey bu maddeler içerisinde gizlenmiş ve bu maddeler yüzümüze bakarak, ‘Beni hemen böyle anlamayın ha. Dikkat edin. Benim içimde başka gizli sırlar vardır’ diyor bize. Biz bunu anlatıyoruz. Bunu anlattığımız için de bizi engellemeye çalışıyorlar. Diyorlar ki ‘Siz PKK ile, HDP ile, FETÖ ile aynı yoldasınız.’ Bunu Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı söylüyor. Ayıptır. Biz yüce Türk milletinin bir ferdiyiz. Müslümanız. Biz siyasete alet ederek Müslümanlığı aşağılamayız. Çünkü Müslümanlık siyasetin çok üstündedir.
Ecdadımız bize hür bir vatan teslim etmiş. Bayrağımız gönderde duruyor, ezanımız okunuyor. Bunu muhafaza etmek kimin görevi? Hepimizin. Yarın bunu ortadan kaldıracak bir şeye imza attığımızda tarih bizim hakkımızda ne yazacak bir düşünün. Çocuklarımız var, torunlarımız var. Onlara yarın nasıl cevap verebiliriz, nasıl yüzlerine bakabiliriz? Herkesin bu sorumluluğun üzerinde durması gerekiyor.
ÖZDAĞ’DAN SERT ÇIKIŞ: “PERİŞAN EDERİZ”
Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ da ‘hayır’ diyenlerin terörle birlikte anıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Adalet Bakanı’na, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na inanacak olsaydık burada FETÖ’nün, PKK’nın, HDP’nin olması gerekirdi. Güya onlar da hayırcıymış ya. Onlar Türk milliyetçilerinin olduğu yere adımlarını atamazlar. Atamadılar da hiçbir zaman. Ama biz Oslo’da, İmralı’da, Habur’da, Dolmabahçe’de kimlerin PKK ile oturduğunu biliyoruz. Şehirlerimizin altı hendeklerle, bombalarla, silahlarla döşenirken kimlerin ordunun elini, polisin elini tuttuğunu ve PKK’lılara yol açtığını biliyoruz. Biz kimlerin Dolmabahçe Sarayı’nda ecdadın kemiklerini sızlatarak, bir terör örgütünün ahlaksız başkanının yazmış olduğu mektubu hem bütün dünyaya okuttuğunu, hem de orda oturup dinlediğini biliyoruz. Biz bu milletinin ordusunu, polisini, jandarmasını, dış işlerini, yargısını kimlerin FETÖ’nün emrine terk ettiğini de biliyoruz. Onun için asla bize böyle suçlamalarla gelmeyin, sizi perişan ederiz.”
“KARŞIMIZA BU NUMARALARLA ÇIKMAYIN”
“TBMM devletimizin taşıyıcı kolonudur diyoruz ve bütün yetkilerin firavunlaşan bir kişiye teslim edilmesine karşı çıkıyoruz” diyen Özdağ, şöyle devam etti:
“Biz onun için Meclis’te ‘hayır’ dedik, ‘hayır’ oylarımızı verdik. Ama hiçbir HDP’liyi ‘hayır’ oyu verirken görmedik. HDP-PKK ‘hayır’ demiyor, ‘Başkanlığa evet derim ama bunun karşılığında bana ne vereceksin’ diyor. Bunlar diyorlar ki ‘özerklik’ veririz. HDP-PKK da diyor ki, ‘Yetmez özerklik. Biz federal devlet istiyoruz.’ Bunlar diyor ki, ‘Daha olmaz, erken.’ Yani başkanlık konusunda sorun yok aralarında. Anlaşamadıkları ‘federe devlet mi özerk bölge mi’ konusu. Öte yandan 2010 referandumunda kiminle işbirliği yaptıklarını hatırlayınız. Onun için biz onlara diyoruz ki, ‘Bizim karşımıza bu numaralarla çıkmayın. Biz bu numaralara gereken cevabı derhal veririz ki, karşımıza çıktığınıza pişman olursunuz.”
“MİLLET DAHA FAZLA AYRIŞTIRILMASIN”
Özdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sadece ‘hayır’ demek için dolaşmıyoruz Türkiye’yi. Biz sadece, federasyona, bölünmeye ve otoriter bir yönetime, bir firavun yönetimine ‘hayır’ demek için dolaşmıyoruz. Onun ötesinde, 14 seneden beri her vesileyle bölünmek istenen, ayrıştırılmak istenen, tarihten silinmek istenen Türk Milleti gerçeğini tekrar bir araya getirmek ve gururla ‘Ne mutlu Türküm diyene’ diyebilmek için dolaşıyoruz. Bizi önce hayat tarzıyla, mezheplerle, etnisiteyle bölmek istediler. Şimdi evet-hayır üzerinden bölmek istiyorlar. Olmadık şeyler duyuyoruz. Evet diyenler demokrasiyi, hayır diyenler darbeyi savunuyorlarmış. Evet diyenler demokratmış, hayır diyenler darbeciymiş, teröristmiş. Biz milletin yüzde 50’sine değil, yüzde 100′ne talibiz. Evet diyenleri de hayır diyenleri de öz kardeşimiz biliyoruz. Milletin daha fazla ayrıştırılmasına itiraz ediyoruz. AKP’ye oy verenler de benim kardeşim. Biz bir milletin evlatlarıyız. Bu milletin adı da Cumhurbaşkanı ne kadar söylemek istemese de Türk Milleti’dir.”
“BİNALİ YILDIRIM ‘HAYIR’ OYU VERECEK”
Anadolu’yu dolaştıklarını ve adeta Başbakan Binali Yıldırım başbakan kalsın diye çırpındıklarını ifade eden Özdağ, ” Fakat, sayın Başbakan da dolaşıyor bütün Türkiye’yi ‘bana gerek yok vatandaş’ diye bağırıyor. Sonra bir de ‘bu abidik gubidik adamlar Başbakan oluyor’ diyor. Sayın Başbakan bizi bu kadar zora sokma. Biz seni Başbakan olarak tutmak için bak emek sarf ediyoruz. Hiç olmazsa biraz daha yumuşak konuş. Ama ben eminim, Binali Yıldırım ‘hayır’ oyu verecek ve muhtemelen Erdoğan da bundan şüpheleniyor. Zor iş” diye konuştu.
“İMAMLAR CAMİDE PROPAGANDA YAPMASIN”
“Değerli imam kardeşlerim” diyerek cami görevlilerine de seslenen Özdağ, şöyle devam etti:
“Bazı imamlar camileri propaganda alanına çevirdiler, referandum için. Bu ayıptır, günahtır. Camiye geldiğimiz zaman bütün sıfatlarımızı dışarıda bırakıyoruz. İçeriye sadece Allah’un kulu olarak giriyoruz. İçeride lütfen biz Allah’ın kullarına bir partinin propagandasını yapmayın. Bu konuda da bir numaralı sorumlu Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’dir. Türkiye’nin her yerinde Mehmet Görmez’e sesleniyorum cevap gelmiyor. Mehmet Görmez, gör kardeşim artık ve bu işi durdur. AKP’li siyasetçilerden de cami avlularından çıkmalarını bekliyoruz. Gidin bakanlıklara işlerinizi bakanlıklarda yapın. O camiler bütün milletin camileri, bir partinin camileri değil.”
“ANAMUR’UN HASSASİYETİ BİR UYARIDIR”
Özdağ, salonda bulunanlara teşekkür ederek, “Sizin bir çalışma gününde burada bu saatte bir araya gelmeniz, Anamur’un ne kadar hassas olduğunu, Türkiye’nin özerk bölgeler üzerinden bölünmesi ve bir firavun rejimine karşı uyarı olduğunu gösteriyor” dedi.
“CUMHURBAŞKANI’NA YAKIŞMADI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da eleştiren Özdağ, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı birkaç gün önce dedi ki, ‘15 temmuz gecesi şehit olanlar başkanlık için ‘evet’ diyenlerdir, darbeciler ise hayırcılardır.’ Bu ne kadar ağır, bir cumhurbaşkanına ne kadar yakışmayacak bir ifade. Cumhurbaşkanı devletin ve milletin birliğini temsil eder. Devletin ve milletin birliğini temsil etmesi gereken kişi, bu milletin çoğunluğuna darbeci diyor, terörist diyor. Bu kabul edilemez, bu Türk milletine hakarettir. Bunu da milletin çoğunluğu sadece ve sadece parlamenter sistemi tercih ettiği için söylüyor. Sen parlamenter rejim içinde cumhurbaşkanı seçilmedin mi? Başbakanlık yapmadın mı? Parlamentoda AKP bu rejimin parçası olan seçimle iktidara gelmedi mi? Şimdi bu sistemi destekleyen insanlar nasıl darbeci olur? 15 temmuzda sokağa çıkan insanlar parlamenter sistemi savundukları için sokağa çıktılar. Başka bir firavun gelsin diye değil.”
“3,5 MİLYON SURİYELİYE VATANDAŞLIK VERİLECEK”
Özdağ, Türkiye’deki Suriyelilere de değindiğin konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Referandumda evet çıkarsa 2019′da yapılacak başkanlık seçimlerinden önce seçilmeyi garanti altına almak için Erdoğan 3,5 milyon Suriyeliye vatandaşlık verecek. Bu 2,5 milyon oy demek. Bilmiyorduk demeyin. İşte size söylüyorum, bütün Türkiye’yi geziyorum söylüyorum. 3,5 milyon Suriyeliye şimdiye kadar 25 milyar dolardan fazla para harcadık. Türkiye’deki her aile 5 bin lira yardım yapmış oldu. ”
“HAYIR ÇIKARSA GERİLİM AZALIR”
Özdağ, kendilerine sıkça ‘Hayır çıkarsa ne olacak’ sorusunun yöneltildiğini belirterek, “Hayır çıkarsa sistem değişmiyor. Cumhurbaşkanı görevine devam ediyor. Başbakan değişmiyor. Partiler arası gerilim azalır. Böylece devlet esas işine dönecek, esas işini yapmaya başlayacak” şeklinde konuştu.
“16 NİSAN’DA BAŞKANLIĞA FATİHA OKUYACAĞIZ”
AKP iktidara geldiğinden bu yana Türk milliyetçilerinin çok saldırıya uğradığını öne süren Özdağ, “Çok aşağılandık. Bize vebalı muamelesi yapıldı. Arkadaşlarımız işlerinden çıkartıldı. İstenilen hiçbir şey haklı da olsak yerine getirilmedi. Hatta bizim ‘fatiha’yı bilmediğimiz söylendi. İnşallah 16 Nisan’da biz başkanlığın ruhuna fatiha okuyarak nasıl okunduğunu göstereceğiz” diye konuştu.
“PLAKET VERİLDİ”
Konferansın sonunda Özdağ, Halaçoğlu ve Tuna’ya platform üyeleri tarafından çiçek ve plaket takdim edildi.