KÜLTÜR-SANAT Haberleri

Haberi Arkadaşına Gönder Haberi Arkadaşına Gönder

Anamur?dan dizi ve sinema filmi müziklerine uzanan yolculuk?

08 Nisan 2009

www.haberanamur.net te yayınlanan haber ve fotoğraflar, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

erdal-guney-3
Erdal Güney ile röportaj
Anamur?da doğup büyüyen Erdal Güney, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi?nden mezun oldu. Küçük yaşlarda başlayan müzik yaşamı, üniversite yıllarında yoğunluk kazandı. Tahsin İncirci, Elmira Aşrafov, Jerair Arslanyan ve Kemal Kaplan?dan müzik dersleri aldı. Ören Beldesi ve yurt dışında bağlama dersleri veren Güney, Türkiye?nin yanı sıra Fransa, Almanya, Hollanda ve İsviçre’de birçok konser ve dinletiye katıldı. Güney Türküleri ve Yakımlar adlı albümlerinden sonra izlenme rekorları kıran televizyon dizileri ve sinema filmlerinin müziklerine imza attı.
Anamur ve çevresinin müziklerini de başarıyla yorumlayan ve halen Taşeli Platosu müzikleri ile ilgili araştırma yapan Erdal Güney’in dizi ve sinema müzikleri, popüler müzik ve yöresel ezgiler üzerine görüşleri:

Benim biraz insanların gözünde popüler olmamı sağlayan televizyondaki diziler oldu.
Elveda Rumeli, Hatırla Sevgili, Dicle, İlk Göz Ağrısı, Yemin dizileri ile Çarşı Belgeseli, Unutulmayanlar ve Gitmek filmlerinin ve bazı kısa metraj filmlerin müziklerini çalışma arkadaşlarım Kemal Sahir Gürel, Hüseyin Yıldız, Ayşe Önder ve İrşat Aydın ile yapmam benim insanlarla müzikal olarak buluşmayı arzuladığım ilişkiyi ortaya çıkardı.

Müzik sektörü teknolojik gelişmeyle beraber artık sorunlar yaşıyor. Albümlerin üretilememesi ve insanlar tarafından cd ve kaset olarak tüketilmemesi ekonomik anlamda sorun yaratıyor ve müzikal çalışmaları her anlamda etkiliyor. Son dönemde bu sorunlar nedeniyle film müzikleri ile ilgili çalışmalar arttı.
Sinema ve televizyona yapılan işleri görüntüye müzik yapmak olarak değerlendirebiliriz. Bunun asıl taşıyıcısı da senaryodur. Televizyon dizilerini insanlara seyrettirmede müziğin çok önemli bir gücü var. O bakımdan bu işin teknik yönünü kavramış olmanız gerekiyor. Cümlelerinizi nasıl kuracağınız, enstrümantal tercihiniz, televizyondaki yayına uygun olabilecek bir düzenleme anlayışı ve buna eklenebilecek daha bir sürü şey sayabiliriz.
Diziler artık senaryoları ve oyunculukları ile o kadar çok birbirine benzemeye başladı ki artık insanlar 4-5 bölüm senaryonun açılmasını bile beklemeden hemen diziyle ilişki kurmaya çalışıyorlar. Oradaki tek yüklenici parametre ise müzik. Bunu da yapımcılar çok iyi bildiği için  müziklere daha da önem veriliyor. Benim bu dönemde dizi müzikleriyle anılmam yaptığım dizi müziklerinin çok beğenilmesinden kaynaklanıyor. Ekonomik anlamda sektörün çok yanı başında duran zorlu ve riskli bir iş. Çünkü aklınız ve yüreğinizle ürettiklerinizi sunuyorsunuz ve yapımcılar bunu uygun görürlerse alıyorlar. Biz işin en sonunda yer aldığımız için, senaryo, çekimler gibi her şey bittikten sonra biz üzerine müzik yaptığımız için başarısızlık olasılığı her zaman var.
İşimiz zor aslında. Sürekli yeni bir şey üretebilme çabası sizin ilk aklınıza gelen şeyin de yeni bir şey olduğu duygusunu yaratıyor. Halbuki demlenmesi zaman içinde anlam kazanması, bir derinlik oluşturması olanağı yok. Çok hızlı bir sektörün içindeyiz çünkü. Zorlandığımızı söylemem gerekir.

erdal-guney-2
Hayatta neyi biriktirdiyseniz uğraştığınız sanat dalında kendini gösterir. Yeteneğin insanın içinden gelen bir şey olduğunu düşünmüyorum. Hayata ait biriktirdiklerinizin yansıması olarak görüyorum. O anlamıyla ben aşkı, hasreti, unutulmayı, yalnız hissedilmeyi, sevinci, hüznü, insana ait neler varsa hayatımda biriktirdiğimi düşünüyorum. Müzikal olanaklarım içinde de bunları dillendirmeye çalışıyorum. Bu birçok insanla buluşuyorsa eğer, karşılığı olan bir üretim haline geliyor.
Bizler bu işi bir yanıyla sanat, bir yanıyla da gelir kaynağı olarak yaptığımız için bir sıkışma yaşıyoruz. Alman filozof  Theodor Adorno, sanatla ilgili yaptığı vurgulamada ?Bir gün sizin ürettiğiniz sanatsal değerler üretim bantlarına yatırılacak. Kesilecek, biçilecek. Bugün yaşadığımız tüketim dünyasında ihtiyaç duyulduğu kadar var olacak? diyor. Şimdi biz tam da bunu yaşıyoruz sanıyorum. Bunun getirdiği bir sıkıntı var. Çok fazla klişe, popülist işler yapılıyor. Plajelizm sanatta yapılmış bir eseri alıp kendinize aktarmanızdır. Yani bir anlamda hırsızlıktır. Müziğin de doğal hırsızlık alanı vardır.  Kulağınızın ve beyninizin farkında olmadan etkilenmesi hali vardır. Benim en büyük kâbusum etkilendiğim bir müziği kendiminmiş gibi düşünüp ortaya koymaktır. Ürettiğim müziğin özgün ve kendime ait olmasına önem veriyorum.
Yaptığımız işle ilgili akademik bir çalışma alanı yok. Akademik kurumlarda görüntüye müzik yapabilecek bir ders, çalışma disiplini yok. Bizler de bunu ilgili teorik kaynaklar okuyarak, bol sinema filmi izleyerek ve yönetmenlerle yaptığımız tartışmalarla algımızı geliştirerek bu eksikliğimizi kısmen de olsa gidermeye çalışıyoruz. Ben şunun sıkıntısını çok yaşıyorum. Akademik bir disiplinin içinden geçmediğiniz sürece sanatın kendine ait emeğini ve disiplinini algılamanız mümkün değil.
Müzik hayatımızın bir parçasının böyle gideceği görülüyor şu anda. Onun dışında arkadaşlarımla oluşturduğum müzik grubuyla katıldığımız konserler ve etkinlikler var.
Sinema ve dizi müziklerinden oluşan enstrümantal bir seçki düşünüyorum. Bestelerimiz devam ediyor. Bu bestelerden oluşan bir albüm çalışmamız var. Şu an düzenleme aşamasındayım. Sanırım önümüzdeki ay kayıtlara başlamış oluruz.Yeni bir sinema ve dizi film için hazırlık yapıyoruz.
Taşeli Platosu?nun insanıyım ve mutlaka Taşeli Platosu?nun müzikleri ve kültürü ile ilgili müzikal bir çalışmanın içine girmek istiyorum ama çok zorlanıyorum. Çünkü geleneksel icra konusunda sıkıntımız var biraz. Bölge kendi içinde çok farklı kültürel kimlikleri bir arada taşıyor. Yörükler, Türkmenler, Apdallar, Çingenler, Tahtacılar, Rumlar bu bölgenin tarihsel dokusu içinde kültürel olarak yer almış. Bizim enteresan bir şekilde deniz şarkımız yok. Çünkü Yörükler ve Türkmenler o kadar baskın olmuş ki müziklerde, yoğunlukla dağ ve yayla motifleri işlenmiş. Bu bizim için anlaşılır bir şey. Ancak deniz bizim için çok önemli bir coğrafi kimlik ve bunun üzerine bizim bir sözümüzün olmaması inandırıcı gelmiyor bana. O anlamıyla mübadele öncesi burada yaşayan ve Yunanistan?a göç eden insanlarla görüşmek üzere onları ziyaret etmeyi düşünüyorum. Geleneksel icra ile bunu var edemezsem eğer, ezgisel ve ritmik desteklerle bunu yapmayı arzuluyorum. Umarım istediğim gibi bir sonuç elde ederim. Ayrıca Taşeli platosundaki müzikal birikimin tartışmaya değer olduğunu düşünüyorum, enstrüman ve müzikal formlar bağlamında. Sanki geleneksel olanla bugünkü mevcut arasında anlamakta zorlandığım bir müdahale var. Düğünlerinde  geleneksel dansların yapılamadığı nadir bölgelerden birisiyiz,kültürümüzün ?resmi? tarifi ve icrası bizim gibi Toroslu ve Akdenizli bir bölge insanı için anlaşılmaz bir haldir diye düşünmekteyim?
Popülarite açısından Türkiye?de kitle iletişim araçlarında ne kadar yer alırsanız o kadar var olabiliyorsunuz. Ancak benim geleneksel müziğe verdiğim önem, yanı sıra da yıllarca yurt dışında müzik öğretmenliği yapmış olmamdan gelen disiplin, beni daha fazla müzikal arayışlara doğru itti. O anlamıyla müziğin popülerliğinin dışında yer almaya çalıştım.
ALBÜMLER:
1996 Güney Türküleri-Ada Müzik
1999 Yakımlar- Ada Müzik
1999 Köprüler - Enstrümantal toplama albüm -Ada Müzik
2005 Aşkiya -Ada müzik
2007 Unutulmayanlar Saundtracks-film müziği-Ada Müzik
2007 Hatırla Sevgili Saundtracks-film müziği-Kalan Müzik
2008 Yemin Saundtracks-film müziği-Fokus Film,Maksimum Müzik
SİNEMA MÜZİĞİ:
2006 Unutulmayanlar -Akademi Prodüksiyon
2007 Gitmek
TELEVİZYON FİLM MÜZİĞİ:
2005 İlk Göz Ağrısı -ATV
2006 Hatırla Sevgili -ATV
2007 Yemin -FOX TV
2007 Dicle -ATV
2007 Elveda Rumeli - ATV
KISA FİLM MÜZİĞİ:
2007 Günah
Erdal Güney, “Gitmek” filminin yönetmeni Hüseyin Karabey ile Peter Scarlet’in Manhattan’daki dairesinde verdiği partiye katıldı. Partide, “Şeytan Ayetleri” kitabının
yazarı Salman Rüşdü, festivalin kurucusu Robert De Niro ve ünlü
yıldız Ornella Muti de vardı. De Niro, Erdal Güney’in çaldığı bağlamayı
büyük bir hayranlık ve ilgiyle dinledi.

erdal-guney-1

Yapılan Yorumlar:2 Adet

  1. Volkan Yorumu:

    Erdal Güney’e bir Anamur’lu olarak çalışmalarında başarılar diliyoruz. Her zaman için takipçisi olacağız.

  2. yıldıray Yorumu:

    siteyi yapanlara teşekkürler türkiyenin öbür ucundan anamurumu takip ediyorum

Yorumlayın

Anket

Mersin - Antalya yolu tamamlandığında Anamur'a ne gibi faydaları olur?

  • Turizm yatırımları artar, turizm gelişir (45.0%, 513 Oy)
  • Göç alır, fayda değil zarar getirir (33.0%, 375 Oy)
  • Anamur'un il olmasına katkı sağlayabilir (12.0%, 134 Oy)
  • Tarım ürünleri kolay pazarlanır (10.0%, 116 Oy)

Toplam Oy: 1,139

Loading ... Loading ...

HAVA DURUMU

ANAMUR

İLETİŞİM SAYFALARI

Son Yorumlar

  • Mehmet Büyükarı: Işıklar içinde olsun… İlk kez Bulut’u...
  • Şeref Koz: Genç meslektaşımız Sevgi Kilunç’ı ve onun yetişmesine katkı...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Haziran emekçiler için ne kadar hüzün dolu olsada yine...
  • Mahmut Gazi ÖZSOY:
  • Mahmut Gazi ÖZSOY: Emeği geçen tüm usta öğretici, kursiyer, idareci ve...
  • Vatandaş: Sayın Müdür Bey, Anamur Devlet hastahanesi yeni binasına...
  • Şeref Koz: Kim ne derse desin Anamur’da en çok çalışan CHP’liler...
  • Şeref Koz: Ruhu şad olsun. Sayın Fikri Sağlar’a ve ailesine başsağlığı...
  • Vatandaş: Biz toplum olarak şak-şak yalaka ve taklacılığını ekonomik,...
  • Abdullah Aydın: Emek en yüce değerdir.